Bölüm 37

16.8K 918 111
                                    




''İstemiyorum.'' diye yavaşça fısıldadı Simge.

Ona neredeyse onun nefesini hissedecek kadar yakın duran Yaman, istemiyorum demesine rağmen uzaklaşmak için yerinden kıpırdamayan Simge'nin dudaklarına bakmaya devam etti ve o da duruşunu bozmadan aynı onun gibi fısıltıyla;

''Neyi istemiyorsun?''

Simge, neredeyse kapalı olan göz kapaklarını araladı. Bakışlarını önce onu öpmek için yaklaşan dudaklarında bir kaç saniye oyalandıktan sonra onun gözlerine çevirdi.  Yıllar önce olduğu gibi tutkunun ışığıyla bakan gözlerdeki anılar canını yaktı. Hemen önünde duran geçmişi onu deli gibi  heyecanlandırıyor, içinde yükselen öp onu nidasını susturmakta zorlanıyordu.

'' Beni öpmeni istemiyorum.'' dedi zihninde kalan son mantıklı fikre tutunarak.

Yaman, tuttuğu kollardan birini bırakarak elini yavaşça onun yüzüne götürdü. Önce tüy kadar hafif bir dokunuşla yanağını okşadı. Parmak uçları teninde belli belirsiz bir iz çizerek en sonunda heyecanı yüzünden titreyen dudağına ulaştı. Parmakları Simge'nin dudaklarının üzerinde belli belirsiz kıpırdarken, 

''Dudakların onları öpmem için heyecanla titrerken söylediğin şey hiç inandırıcı gelmiyor.''

Simge, Yaman'ın söylediği şeyden sonra başını çevirdi ve tenine ucu kor bir demirmişcesine iz bırakan parmaklardan kurtuldu. Dudaklarını düz bir çizgi haline gelecek şekilde birbirine bastırdı kendine gelebilmek için.  Geriye doğru attığı adımla ondan uzaklaşırken,

''Dudaklarımın ne isteyip istemeyeceğine ben karar veririm. Sana istemediğimi söyledim.''

''Küçük bir öpücük sadece. Sen de istedin.. Tıpkı eski zamanlarda ki gibi. Bir an için herşeyi unutup sadece bu anın tadını çıkartamaz mıyız?''

''Anlık zevklerin çok ötesindeyiz artık biliyorsun."

"Yo, hayır. Anlık olması mümkün değil. Seni gördüğüm o andan beri aklım başımda değil  ve seni düşünmeden geçen te... "

"Lütfen daha fazla bir şey söyleme. Anladığım kadarıyla geçmiş günlerimizi yad etme konusunda kararlısın ama sen sadece Kıvanç'ın babası olarak hayatımda olabilirsin. Başka türlüsü mümkün değil. ''

"Çok daha fazlası olabilirim.."

"Yapma Yaman, seni tanıdığımı unutuyorsun sanırım. Ödün kopar ilişkiden.Kaçacak yer arasın. Şimdi zaten omuzlarında baba oluşunun yükü var. Büyük sözler söyleme.''

''Büyük yada küçük, aklımdaki şeyler sen duymak istemesende oradalar. Seni istiyorum.. Bizi istiyorum.. Olan herşeyi geride...''

''Nolur, sus artık. Hiç birşey geride kalmıyor. Şu an bunu istediğini sanıyorsun sadece. Geçici bir tutku patlaması aramızdaki. Bizi gerçekten istiyor olamazsın. Fiziksel çekimin, arzuların ikimizin arasında yeri yok. Aramızda olan tek şey oğlumuz Kıvanç. ''

''Benim adıma düşünüp, karar vermiyor musun? Ne istediğimi, neyi istediğimi biliyorum ben!''

''Mantıklı düşünmüyorsun. Bunun yürümeyeceği gayet ortada. Maceraya atılma lüksüm yok benim. Eğer Kıvança az da olsa değer veriyorsan, senin de bu lüksünün olmadığını bilirsin.''

''Aslında bunun bir lüks olduğunu düşünmen garip. Birlikte olmamız onun için de iyi olmaz mıydı? Anne ve babasını birlikte görmek onu mutlu etmez miydi? Bir düşün..''

''Sen.. Sen şu an ne dediğini bilmiyorsun. Kafayı mı yedin allah aşkına? Bir çocuğun olduğunu öğreneli ne kadar süre oldu? Düşünmeden konuşuyorsun Yaman.''

Tutkunun BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin