Tutkunun Bedeli

Kahve içip sohbet edermişiz gibi

Selamlar...

Nasılsınız? Umarım hepinizin keyfi yerindedir.

Fark ettiniz mi bilmiyorum ama peş peşe bölümler yazıyorum, yazabiliyorum artık :)

Tutkunun Bedeline yeni bölümler yazmamın yanı sıra, Aşkın Bedeline Ceylan'ın nasıl hamile kaldığı ile ilgili bölümler yazarak kitabın kapanışını yaptım.

Gayet güzel ilerleyebiliyor artık herşey.  Umarım sizde de herşey yolundadır.

Sizlere bir kaç sorum olacak.. Cevaplamanızı rica ediyorum.. Belli başlı yorumlaştığımız arkadaşlarımızın haricinde de güncel olarak takip eden, keyif alan ve etkileşime katkı sunmak isteyen olursa çok memnun olurum.

Birlikte pek çok şeyi paylaşıyoruz. En başta okuma sevgisi olmak üzere duyguların paylaşıldığı bir ortam burası.

Kitap karakterlerine duyulan sevginin yanı sıra, onlarla empati kurarak aynı hisleri içinde yaşayan okurlarız biz.

Şimdi soruyorum,

Sizce hikayenin yazım tarzı kahramının ağzından mı olmalı, yoksa bir dış ses gibi, biri anlattığı zaman mı daha etkileyici oluyor?

Mesela ben Aşkın Bedeli ve Tutkunun Bedeli'ni 3. ağızdan anlattım. Geldim, gittim, söyledim, hissettim gibi ifadeler yerine geldi, gitti, söyledi, gördü gibi bir anlatım tarzı kullandım.

1. Anlatım.

{{O karşımda durup, bana baktıkça, kalbim daha güçlü atmaya başladı. İçimde yükselen ateş önce tam göğsümün üstünde belirdi. Ordan mideme indi. Karşılıklı bakışmamız devam ettikçe nefesim kesiliyordu. Havanın serinliğine rağmen terlemeye başlamıştı vücudum. O bana bakmaya devam ederek alt dudağını dişlerine kıstırıp dili ile ıslattığındaysa, kadınlığımda hissettiğim güçlü kasılmadan sonra  çamarımın ıslandığını biliyordum. Adam hiç dokunmadan, hatta tek bir söz söylemeden beni tahrik ederek ıslatmayı başarmıştı. Peki ya dokunsaydı...

2. Anlatım

{{Adam kadının karşısında durmuş, ateşli bakışlarla onu süzüyor ve gözlerini bir an olsun ayırmıyordu. Kadın, adamın ona olan bakışlarından etkilenirken karşısında hareketsizce kalakalmış, bakışlarını ondan kaçıramıyordu. O bakmaya devam etttikçe içinde yükselen güçlü bir sıcaklık hissetti önce. Kalbi heyecanla daha yüksek atarken aynı zamanda vücuduna yayılan sıcaklıkla terlemeye başladı. Adamın ona olan bakışları, kendi dişlerinin arasına aldığı dudağını ısırmasından onu yalamak ve hatta ısırmak istediği belliydi. }}

Yukarıdaki örnekler, birebir aynı olmadı ama anlatabilmişimdir umarım neyi kasteddiğimi.

Bu soruyu sorma nedenim, tutkunun bedeli bittikten sonra yazacağım hikayenin tarzını belirlemek.

Aktör Semih ile ilgili ip ucunu vermiştim. Kafamda taslak oluşturmaya ve notlar almaya başladım ancak düşündüm ki, direk yaşayanın ağzından yazılan bir hikaye tarzı tercih edebilir belki okucular.

Bununla ilgili düşüncelerinizi benimle paylaşır mısınız?

***

Tutkunun hikayesinyle ilgili bir açıklama yapmak istiyorum.

Biliyorsunuz yapılan yorumları okuyor ve elimden geldiğince cevap veriyorum. Daha sonranda bu etkileşimle yani sizlerin istekleri ve önerileri ile ilerliyorum hikayede. Simge severler Yaman'ı süründürmem konusunda ısrarlı. Cüneytciler büyük bir güçle yorum satırlarında yer alıyorlar. Bir tane büyük Yamancımız var. O sanırım 20 kişiye bedel satırlar yazıyor :)

Aslında size bunu daha önce de sormuştum. Hikayenin sonu yani finali belli olmadığı için, Yaman'ı büyük bir hezimete mi uğratsam diye çok kafa yordum.  Sonrasında gerek gelen yorumlar yüzünden olsun, gereksek o lanet pandemi döneminin stresini atlatıp huzurlu anlara kavuşarak rahatladığımdan olsa gerek, hikayenin ana kararterlerini değiştirmek istemediğime karar verdim. Yaman ve Simgeyle başladık ve onlarla bitsin istiyorum.

Hayatının tüm anlarını hatasız ve kusursuzca yaşayan insanlar olmadığı malum. İlişkilerde de çiftler karşılıklı olsun, olmasın pek çok kez hatalı davranıyorlardır. Ben Yaman'ın bu kadar nefret edilmesinden pek hoşlanmıyorum.

Önceki kitapta Simgenin fütursuca giriştiği bu suçlu hareketin sonucu bebeğine sahip çıkması, onu nuru pak yapmıyor benim bakış açımda. Üstelik hem hamile kalıp hem aldırdım diyecek kadar duble suçlu bir kişi.. Masum bir bebeğin aldırmasını ve onu öldürmeyi isteyen Yaman elbette kötü bir imaj çiziyor. Ancak o bebeğin doğumuna neden olan, sonra onu babasız bırakan Simge, bebeğine ne kadar harika bir hayat sağlamış olursa olsun bana göre Yamandan daha suçludur.

Suçunu başka bir suçla örtmüş bir insana masum melekmiş gibi bakmak ne kadar doğru olur?

Cüneyt ile eşleştirmeme nedenim, belkide onun geçmişinde suç işlemeye meyilli olmasıydı. Yaman'a karşı hissettiği suçluluk duygusu, onun sonraki yapacaklarında vicdani sesi olabilir diye düşünüyor belkide umuyorum.

Cüneyt, onun neler yapabileceğini bilmeyerek masum bir anne figürüne vuruldu bence. Alt hikayesinde eski eşinin aile olmak yerine güçlü bir iş kadını olmayı seçmesi var. İşte bu yüzden ailesi için herşeyi geride bırakmış bir kadını kahramanlaştırdığı bir figür Simge.

{(Evet, Cüneytin hikayesi de aklımda ve konusunu da az çok paylamış oldum böylelikle)}

Yaman ise çocuğun varlığını öğrendiği an, sinirlenmesine rağmen ona sahip çıkacağını dile getirdi ve bunu yaptıda. O zamanlar eğer Simge İstanbulda kalıp çocuğunu Yamanın yanında doğursaydı, yapılan karşısında öfkeden deliye dönen Yamanın siniri yatışabilir ve bebeği gördüğü anda onu sahiplenemeye başlayabilirdi. Bu ihtimali tamamen ortadan kaldıran yine Simgenin oyunudur.

Bu açıklamayı yazma nedenim, Yamandan son derece nefret eden okurlara başka bir persfektif sunabilmekti. Umarım bunu başarabilmişimdir.

****

Bunun haricinde başka hikaye yazarlarının sürekli voite talepleri olduğunu görüyorum.. 250 voite olsun yeni bölüm atarım gibi ifadeler görüyorum sürekli..

Ben bunu ilk zamanlar doğru bulmuyordum ancak benim paylaştığım bölümleri okuyan her 5 kişiden sadece 1 i o minik yıldıza basıyor. Sadece yıldız istediğim bölümlerde ufak bir artış oluyor ancak bir sonraki bölümde talep etmezsem yine aynı şekilde devam ediyor okuyucular.

Sorum şu aslında.. Yeni bölüm paylaşımlarımı yıldız sayısına bağlasam nasıl olur?

Çünkü, yaptıkları paylaşan ve taktir toplamak isteyen herkes gibi benim de beğenilmeye ve onaylanmaya ihtiyacım var.

****

Okuyan herkesi sevgiyle kucaklıyorum..

Lütfen burada bizimle kalın. Aramıza katılın, sohbet edelim. Yorumlar yapalım. Fikir verin mesela.. Kısaca söz sahibi olun hikayede..

Selamlar ve sevgiler

Nisan...