44

1.6K 195 359
                                    

Umutsuz değiliz de, pek halimiz kalmamış gibi.☁️

SeokJin, ayaklarını ileri geri iterek yavaşça kendini sallamaya başladı. Taehyungun yanından ayrıldıktan sonra okuldan çıkmış, kafasını dağıtmak için yürümeye başlamıştı. Ayakları onu şuan bulunduğu çocuk parkına getirmişti. SeokJin parklardan nefret ederdi. Çocukken örümcek adam oyuncağını, parktaki çocuklar kuma gömmüşlerdi. SeokJin tüm gün elleriyle kumu kazarak aramaya çalışsa da bir türlü onu bulamamıştı. O günden sonra da parka gitmeyi bırakmıştı. Yaptığı çocukça şey aklına gelince ufak bir kırkırtı bıraktı. Çocukluğundan beri böyleydi. Her şeye aşırı bağlanıyor onlardan asla ayrılmak istemiyordu.

Hava serindi. Kollarını birbirine dolayıp ısınmaya çalıştı. Dışarıda olmak ona iyi gelmişti, daha rahat hissediyordu. Taehyung'un bugün söylediği her şeyi unutmuştu mesela.

"Seni polise şikayet edeceğim." SeokJin irkilmişti. Parkta tek başına olduğunu düşünüyordu. Etrafına göz atıp sesin sahibini bulmaya çalıştı. Kaydırağın arkasında kalan bankta bir çift göz gördü. Saçları iki yanından toplanmış, küçük bir kız oturuyordu. Kollarını göğsünde birbirine bağlamış, kaşlarını çatarak bakıyordu kendisine.

"Neden beni polise şikayet edecekmişsin? Asıl ben seni annene şikayet edeceğim. Gece tek başına dışarı çıkamazsın."

Küçük kız banktan inip SeokJinin karşısına geçti. "Sen benim organlarımı almaya mı geldin?"

SeokJin gözlerini kocaman açarak karşısındaki kıza baktı. Neler diyordu öyle?

"Hayır. Mafyaya benzer bir halim mi var benim?"

Küçük kız hızlıca kafasını salladı. "Annem akşam dışarda olan amcaların organlarımı almak için gelen mafyalar olduğunu söyledi. O zaman sen de kötü bir adamsın."

SeokJin gözlerini devirip kıza yanındaki salıncağı oturması için işaret etti. "Annen akşam tek başına dışarıda olmaman gerektiğini söylemedi mi?"

"Evet söyledi ama ben özgür bir kızım. Biraz hava alıp geri gideceğim. Sen mafya mısın?"

"Değilim. Hem sen hiç böylesine yakışıklı bir mafya gördün mü?"

Küçük kız bir süre düşündükten sonra "Ben hiç mafya görmedim ki!" diye mırıldandı. SeokJin kızın tepkisine gülüp sallanmaya devam etti. Sevimli bir kızdı. Normalde çocukları sevmemesine rağmen onu sevmişti.

"Hey, arkadaş olalım mı?" Elini küçük kıza uzatıp sordu. Kız SeokJinin eline uzandı. Gerçekten de annesinin anlattığı kötü adamlardan olamayacak kadar yakışıklıydı.

"Bir şartım var."

"Neymiş o?"

"Büyüyünce seninle evleneceğim. Çünkü çok yakışıklısın."

SeokJin gülümseyerek elini çekip kızı kucağına aldı. "Çok mu yakışıklıyım?"

"Hem de çok. Mafya da olmadığın için seninle evleneceğim. Ne diyorsun?"

"Sen de çok güzelsin ama aramızda büyük bir engel var."

Kız kaşlarını çatıp ellerini SeokJinin omzundan çekti. "Neymiş o?"

SeokJin kızın kulağına doğru eğilip bir sır veriyormuş gibi fısıldadı. "Ben başka birine aşığım."

Küçük kızın aklı karışmıştı. "Aşk ne demek?" diye sordu. SeokJin bu sorunun geleceğini tahmin etmişti. Karşısındaki çok bilmiş kızdan da anca böyle bir soru gelebilirdi. Kızı kendine doğru çevirip ellerinden tuttu.

KOMOREBI |TAEJIN|Where stories live. Discover now