0.4

14.7K 1.3K 305
                                    


🎶🎶 ; Ayten Rasul- Son Mektup

🎶🎶 ; Ayten Rasul- Son Mektup

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



1 hafta sonra

Saruhan bey işlerini halletmenin keyfiyle aracına doğru giderken aklında ki planların yolunda ilerlemesiyle bir sonra ki hamlesine geçmeyi aklıma koymuştu.

İki torunu için de çok güzel planları vardı. Bunca zaman öz kızıyla arasının lumuni olmasını umursamıyordu. Netice de, hatayı kendinde bulmuyordu Saruhan bey! Tüm hata haysiyetini iki paralık eden kızındaydı. Şimdi yeniden hayatlarına girmiş, kendinden af dilemişken öylece kabul edemezdi.

Yıllar sonra hiç bir şey olmamış gibi ailesiyle sofrasına oturan kızını elbette ki affetmişti ama Saruhan Gediz planlarıyla. Madem kızı pişman olmuştu o da gerekeni yapacaktı.

Bir de Suhandan vardı! Kızından sonra ona meydan okuyan ilk torunu, ne yaptıysa torununun kendi yolundan gitme isteğine engel olamamıştı. Mimarlık fakültesini kazanan torununu ilk başta maddi yönden sıkıntıya sokmuş lakin çalışmaya başlayan torunu ile bu planının boşa gittiğini anlamıştı.

Sonrasın da ona psikolojik baskılar yaparak pes etmesini istemişti ama yine olmamıştı, o inatçı kız en az kendi gibi dediğim dedik bir çocuk çıkmıştı. Ama bu ipe sapa gelmez hallerine artık bir son verecekti kafaya koymuştu. Ona karşı gelip otoritesini sarsan her bir aile bireyinden bunun hesabını soracaktı.

Saruhan Gediz, yıllar evvel toy bir delikanlı iken tanıştığı arkadaşının evinden mutlu havadislerle ayrılırken ilerisi için hayal ettiği planlarının hayata geçmesi için iki hafta gibi bir süreye ihtiyacı olduğunu biliyordu. Şimdi sırada kızı Neslihan için hazırladığı hediyedeydi.

Saruhan Gediz için her şeyin bir zamanı vardı!

Suhandan yorulmuş ve pili bitmiş bir şekilde eve gelirken kapıda ki arabalara bir anlam veremedi. Misafirleri olmalıydı, sırtında ki çantayı omuzlarından düşürüp eline alırken kapıya vurmak yerine anahtarını kullandı. Üzerinde ki fazlalıkları girişte ki koca vestiyere bırakırken salondan gelen kahkaha seslerine kulak kesildi.

Çoğunlukla yabancı kelimelerin havada uçuştuğu seslerin sahiplerini tanımıyordu. Bir haftalık bu süreçte İtalyan akrabalarını artık yeteri kadar tanıyordu ama duyduğu sesler onlara ait değildi. Koridorda ki girişte bir müddet bekledikten sonra ayağında ki terlikleri sürüye sürüye salona girdi.

Karşılaştığı kalabalık bir an için onu ürkütse de kendinden emin bir şekilde salona girdi. Tanıdık yüzler bir bir kendini belli ederken diğerlerinin kim olduğunu merak etti Suhandan. Herkes kendi dalgasında bir yerlere kurulmuş bağıra çağıra sohbet ederken hiç bir şey anlayamadığını fark etti.

Çünkü Suhandan, İtalyanca bilmiyordu!

Kimsenin onu fark etmemesini gayet normal bulan Suhandan bir an için ne yapacağını bilemedi, taki kuzeninin elinde koca bir tepsi ile salona girdiğini görene kadar.

YÖNÜM SANAWhere stories live. Discover now