0.9

12.7K 1.1K 356
                                    

Elinde ki yıkanmış olan elbiseyi yatağın üstünde dizilmiş askılardan birine takarken çalan kapıya yöneldi Suhandan.

"Gelebilirsin."

Suhandan elindeki elbiseyi yatağının üzerine bırakırken arkasını döndü ve kapıdan girecek olan kişiyi bekledi.

Cihangir ve Beyazıd.

"Abiler."

Cihagir kardeşinin tonlaması ile gülümseyip başını iki yana sallarken aşağıda ki kaosu unutmuştu bile.

"Bu kız ne zaman bize abiler dese kendimi mahallece kavgaya gidiyor muşuz gibi hissetmem normal mi?"

Beyazıd kardeşine sorusunu yöneltirken çoktan yatağın üstünde kendine boş bir yer bulmuş ve kurulmuştu.

"Eğer kardeşin Suhandan ise normal. Az mahalle kavgalarından toplamadık biz bunu."

"Doğru söylüyorsun Cihangir, her köye gidişimizde tonlarca şikayet ile geri dönerdik. Bu şurina köyde ki tüm oğlanları döver sonra da arkamıza saklanırdı."

"Anlamadığım şey her kavgadan sonra arkamıza saklanmasıydı."

Suhandan abilerinin kendi aralarında onu çekiştirmelerine göz devirerek yatakta kendine bir yer açıp oturdu. Abilerinin niyetini çok net anlamıştı. Odasına çıkmadan önce Akif ile birlikte tüm aileye evleneceklerini söyleyip ortadan kaybolmuşlardı. Tabi Suhandan odasına geçmeden, Akif'te evi terk etmeden önce aşağıda ki kaosa az da olsa şahit olmuşlardı.

"Aşağıda ki son durum ne?"

Cihangir, Suhandan'ın sorusuyla yaslandığı duvardan ayrılıp kardeşleri gibi yatağa oturdu. Ne dese kardeşinin içini rahatlayamayacağının farkında olan Cihangir bunun cevabını Beyazıd'a bıraktı.

"Ne olmasını bekliyorsun şurina, ortalığı yakıp geçtiniz. Annem ve babam aşağıda halam ve eniştem ile konuşuyor, büyükbabam ise odasından çıkmadı ama esas kaos o ihtiyar odasından çıktığında başlayacak haberin olsun."

"Ben böyle olsun istemedim ama bana başka çare bırakmadılar abi."

"Biz neciydik Şurina, sana destek olmazmıydık, arkanda durmaz mıydık?"

Suhandan, Cihangir'in sitamkar sözleriyle onu dönüp ellerini avuçlarının arasına aldı. Niyeti asla abilerini çiğnemek ve incitmek değildi ama onu da anlamaları lazımdı.

"Abi siz ben ne yaparsam yapayım arkamda durursunuz, benim güvenim size tam ama artık olmaz. Ben sizin arkanıza saklandıkça büyükbabam size cephe alıyor. Ben size olanları görmüyormuyum, abi siz büyükbabamın isteklerine hiç bir zaman karşı gelmediniz. Ne siz ne Gizem ne Cenk, hatta Civan ve Ali Han bile Saruhan Gediz'in isteklerine karşı gelmedi. Sizler belirlenen okullarda belirlenen bölümü okumaktan zevk aldınız. Şirkette çalışmayı sevdiniz orada ki pozisyonlarınızı benimsediniz. Hiç biriniz bunlara karşı gelmediniz. Ben hariç, burada tuhaf olan ben miyim siz misiniz onu bile bilemiyorum artık ama ben bunları yapamam abi. Kendi hayatımın fırçalarını bir başkasının eline vermem, veremem. Bu yol da kendi mi özgür kılmak için de sizleri sevdiklerinizden ayıramam. Bu benim hayatım ve benim kararlarım. O yüzden izin verin kendi resmimi kendi fırçalarım ile boyayayım. Arkamda durmak istiyorsanız Akif ile aldığımız kararı destekleyin sizden sadece bunu isteyebilirim."

Suhandan konuştukça konuştu, içinde biriken ne varsa abilerine anlattı. Eğer onu destekleyecek birilerine ihtiyacı varsa ilk şansını onlar üzerinde kullanmalıydı. Bu evliliğin aşk üzerine olduğunu kimseyi inandıramazdı ama birbirlerini tanıyarak seveceklerine inandırabilirdi.

YÖNÜM SANAWhere stories live. Discover now