yedi

958 109 86
                                    

Omzunun dürtülmesiyle uyumak üzere olan Louis sinirle soludu ve başını yasladığı sırada daha rahat bir pozisyon almaya çalıştı.

"Zaaayyn! Rahat bırak beni, çok uykum var," diye mırıldandı.

Uyarmak adına boğazını temizleyen Harry maviliyi tekrar dürttü.

"Uykulu olup olmamanla ilgilenmiyorum Tomlinson. Kalk!"

Duyduğu sert ve boğuk sesle gözleri anında açıldı. Masadan başını kaldırırken yanlış duymuş olmayı diliyordu fakat karşısında ona dik dik bakan Harry'i görünce sertçe yutkundu.

"Proje partnerimin sen olduğunu öğrendim az önce."

Louis'nin tepkisini ölçmek için bir süreliğine durakladı.

"Ki sen bunu çoktan biliyormuşsun."

Louis başıyla onaylarken neden kendini bu kadar garip hissettiğini bilmiyordu.

Korkmuş gibi değildi ama ağzını açarsa kendini rezil edebilecek bir şey söylemekten çekiniyordu.

"Her neyse, bir konu seçmemiz lazım. Tarihle pek aram olduğu söylenemez. Basit bir şeyler seç."

İfadesizce konuşan Harry'nin dediklerini dinleyip arada kafa sallıyordu mavili.

"Çıkışta bir yerde buluşup konu belirleyelim?"

Sesinden soru sorduğu belliydi o yüzden Louis bu sefer ağzını açıp bir iki kelime etmeye zorladı kendini.

"Rilly Cafe'de buluşuruz?"

Herkesin bildiği uğrak mekanlardan birini bilerek seçmişti çünkü ne kadar insan içinde olurlarsa kendini o kadar rahat hissederdi.

Harry tam arkasını dönmüş gidiyordu ki bir anda durdu ve topukları üzerinde döndü. Kollarını sıraya yaslayıp Louis'nin üzerine eğilince mavili refleksle geri çekilip büyümüş gözlerle yeşilliye baktı.

"Ve ben etrafındayken bu kadar gerilme. Kendini ele veriyorsun."

Yamukça sırıtarak geri çekildi ve Louis'yi orada herkesin gözleri ona dikili bir şekilde bırakıp sınftan çıktı.

Gözlerini birkaç kez kırpıştırıp şoktan çıkmaya çalışan Louis'nin beyninde yeşillinin söylediği son kelimeler dönüp duruyordu.

"Bu da ne demek şimdi?"

Kendi kendine söylenirken sınıfa koşarak giren Zayn'e kaydı gözleri.

Karşısına kurulan Zayn, "Liam bana tatlı olduğumu söyledi Lou, inanabiliyor musun? Ahhh kalbim!" diyerek kalbini tuttu.

Louis gözlerini devirirken sessiz kaldı ve somurtmaya devam etti.

"Bu suratının hali ne? Hayalet görmüş gibisin."

Sınıftakilerin Louis'ye bakıp fısıldaştıklarını fark eden Zayn, bazı kızların arkadaşına gönderdiği tehlikeli bakıştan hoşlanmamıştı.

"Neler oluyor?"

Louis derin bir nefes alarak, "Harry geldi ve proje konusu seçmemiz için buluşmamız gerektiğini söyledi. Daha sonra üzerime eğilip saçma sapan şeyler dedi," diye açıkladı.

"NE?!"

Louis kalemini arkadaşına fırlatırken, "Sessiz olsana be!" diye azarladı.

"Bak sana diyorum, bu double date işi kötü bir plan değil."

Louis sabır dilercesine nefes aldı.

"Bana 'Ben etrafındayken gerilme. Kendini ele veriyorsun' gibi bir şeyler söyledi ama bir sikim anlamadım."

Zayn kahkaha atarak, "Gayet net bir şekilde ondan hoşlandığını ima etmiş. Ben de arada düşünmüyor değilim bunu. Onu görünce bir farklılaşıyorsun falan. Haklılık payı var yani," dedi.

Eline gelen ilk şeyi yine arkadaşına fırlatırken, "Anca rüyasında görür," deyip sırasından kalktı.

"Hadi gidip bir şeyler yiyelim. Uykum açıldı."

sᴛᴀʟᴋᴇʀ || ʟᴀʀʀʏ (askıda)Where stories live. Discover now