on sekiz

806 81 62
                                    

Kendini toparlaması birkaç dakikasını aldı Louis'nin. Ne döndüğünden emin değildi ama içinden bir ses iyi bir şeyler olmadığını haykırıyordu.

"Louis?"

Gözlerini olabildiğince yavaş bir şekilde yanındaki gence çevirdi.

"Efendim?"

Nicholas ters giden bir şeyin olduğunu seziyordu ama daha yeni tanıştığı birinin özeline bu kadar burnunu sokmanın yanlış olduğunu da biliyordu. O yüzden ne olup bittiğini sormak yerine sadece iyi olup olmadığını öğrenmenin daha mantıklı olduğuna karar kıldı.

"İyi misin?"

Kendi de bu sorunun cevabını merak ediyordu. İyi miydi? Aklına gelen şeyler sanki midesinin eziliyormuş gibi ağrımasına neden oluyordu.

En gerçekçi olduğunu düşündüğü gülümsemesini takınıp, "İyiyim. Sorun yok," diyerek cevapladı.

Aslında iyi olmaktan çok uzaktı..

Nicholas çok fazla soru sorduğunun farkındaydı ama bunu öğrenmezse uyuyabileceğini düşünmüyordu.

"Demin Styles soyadından bahsettin. Hangi Styles'ın seni bu kadar kızdırdığını merak ediyorum doğrusu."

Louis'nin kafası öyle başka yerlerdeydi ki şu an üzerinde düşünülmüş cevaplar vermesi imkansızdı.

"Harry'den bahsediyorum. Başka hangi Styles olabilir ki?"

Zayn'e ulaşmalıydı. Liam ile ne konuştuğunu öğrenmeliydi. Yarın ne olacaktı?

"Oh, demek Harry'i tanıyorsun. Bilmen gerekir diye düşünüyorum. Harry benim kuzenim."

Louis başını onaylarcasına sallayarak rehberinden Zayn'i bulup aramaya tuşuna bastı. Arama devam ederken Nicholas'ın söyledikleri aklına dank etti.

"Ne?"

Elinde olmadan sesi yükselmişti. Hızla aramayı sonlandırdı.

Çıldırmış gibiydi. Gözleri kocaman açılmış, inanamamazlıkla Nicholas'a bakıyordu.

"Lütfen şaka yaptığını söyle."

Harry'nin Louis'den ne istediğini tahmin edebilirdi eğer Harry'i tanımıyor olsa ama o uçkuruna düşkün heriflerden değildi. Aşk adamıydı. Bunu gerçekten çok iyi biliyordu.

Aşık mıydı yoksa Louis'ye? Tüm bu planları onun için mi yapmıştı? Bu ona çok tanıdık geliyordu.

"Sakin ol. Harry sana ne yaptı bilmiyorum ama o iyi biridir. Yani en son gördüğümde öyleydi," ortamı yumuşatmak için oldukça yapmacık şekilde güldü fakat bunun işe yaramadığı barizdi.

Louis cidden kendini iyi hissetmiyordu. Cevap vermek yerine pencereden dışarı baktı ve merkeze geldiklerini hatta burada inerse eve on dakikada ulaşabileceğini fark etti.

"Nicholas, beni nasıl kötü bir durumdan kurtardığın hakkında bir fikrin bile yok. Sana ne kadar çok teşekkür edersem edeyim yeterli olmayacak ama yine de çok teşekkür ederim."

Sormak istediği o kadar fazla şey vardı ki Nicholas'ın.. Ama karşısındaki gencin bitik halini görebiliyordu. Hem zaten daha yeni tanışmışlardı. Haddi değildi bu kadar soru sorması.

"Rica ederim, Louis. İstersen ben ceketi ve telefonu Harry'e iletebilirim?"

Louis hiç beklemeden, "Hayır, kendisine benim vermem daha iyi olur. Yine de teşekkürler," dedi ve ekledi, ''ayrıca beni bu gece görmemiş gibi davranabilir misin?''

sᴛᴀʟᴋᴇʀ || ʟᴀʀʀʏ (askıda)Where stories live. Discover now