sᴛᴀʟᴋᴇʀ || ʟᴀʀʀʏ (askıda)

on beş

"Kedicik mi?"

Louis parıldayan yeşillere sinirle bakarken içinden bu kelimenin aslında kulağa şirin geldiğini fakat bunu itiraf edemeyecek kadar gururlu olduğunu geçiriyordu.

"Soruma cevap versene sen. Burada ne işin var?"

Evinin buralarda olduğunu söylese kesinlikle Harry'i inandıramazdı. Çünkü her gün çıkışta farklı yönlere saptıklarını ikisi de çok iyi biliyordu.

Ne kadar bundan nefret etse de bir yalan bulması gerekliydi, hem de en acilinden. Kendini ikinci kere rezil etmediğinden emin olacak kadar iyi bir yalan...

"Arkadaşım burada oturuyor da. Ona gelmiştim."

Pekala bu tam bir fiyaskoydu.

Kaşları havalanan Harry merakla, "Senin tek arkadaşın o esmer çocuk değil mi?" diye sordu.

Bundan rahatsız olan Louis sertçe cevapladı.

"Onun bir ismi var, Zayn."

Harry umursamadığını belirtmek için omuz silkip devam etmesini bekledi.

"Ve hayır. Tek arkadaşım tabii ki Zayn değil. Senin sandığın kadar ezik değilim, Styles."

Bu durumdan son derece keyif alan Harry, "Hadi ya! Kimmiş bu arkadaşın? Burada oturan neredeyse herkesi tanırım," diye üstelemeye devam etti.

Louis gergin bir şekilde gözleriyle çevredeki evleri tararken içinden dua ediyordu yalanının ortaya çıkmaması için.

Sonra aklına gelen şeyle pencereye eğilip hışımla kıvırcık gencin suratına baktı.

"Sana hesap vermem gerektiğini de nereden çıkardın?"

Bu yakınlık Harry'i rahatsız etmişti.

Tanrım! Dudakları çok yakınındaydı.

Eğer biraz eğilirse...

Cevap alamayınca dudakları yukarı kıvrılan Louis, "Ben de öyle düşünmüştüm," dedi.

"Kime geldin Louis?"

Harry geri adım atmak istemiyordu. Bildiği kadarıyla buralara daha önce hiç gelmemişti mavi gözlü genç. Daha doğrusu takip ettiği kadarıyla.

Louis bu durumdan sıkıldı ve tek kelime etmeden arkasını dönüp ilerledi.

Harry de sapık gibi arabayla peşine takıldı.

Pencereden başını çıkarıp, "Buraya daha önce gelmediğin ne kadar da belli," diyerek kahkaha attı.

Louis gerçekten sinirleniyordu.

"Onu da nereden çıkardın?"

Harry kahkahaları arasından, "Çünkü gittiğin yönde ormanlık alan harici hiçbir şey yok," diyebildi.

Utançtan yanakları kızaran Louis söyleyecek bir şeyler arıyordu.

"Ben.."

Harry kahkahasını dizginleyip dinlemeye çalıştı bu ufak ama sinirli genci.

"Ben biliyorum. Senden uzaklaşmak istedim sadece," diyerek bu yalanın pek de başarılı olmadığının bilinciyle adımlarını yavaşlattı ve bir süre sonra ise durup yenilgiyle Harry'e döndü.

Yeşilli genç onu beklentiyle izlerken o gözlerini yola sürüp durduğu ayaklarına dikmişti.

"Beni eve bırakır mısın Harry?"

O kadar tatlı ve savunmasız duruyordu ki Harry kendine hakim olamayıp yanaklarını sıkmak üzereydi.

"Atla hadi."

Boğuk ses kulaklarına dolduğu an başını kaldırıp minnetle mavilerini yeşillerle buluşturdu.

Hızla yolcu koltuğuna yerleşip emniyet kemerini taktıktan sonra, "Teşekkür ederim," dedi.

Sorun olmadığını belirtmek için Harry omzunu silkti ve yola koyuldu.

Sesini doğal tutmaya çalışarak, "Evin nerede?" diye sordu.

Louis beklemeden sokak ve caddesini söyledikten sonra yolculuğun geri kalanında sessiz kalmayı planladığı için yüzünü cama yaslayıp dışarıyı izlemeye başladı.

Harry bu sessizliği bozarak, "Proje için ne zaman buluşuyoruz?" dedi.

"Bilmem. Uygun olduğun bir zamanı söylersen ayarlayabilirim."

Harry hiç tereddüt etmeden, "Senin için her zaman müsaitim," dedi ve Louis'nin şok içinde açılmış gözlerine bakarak devam etti.

"Yani proje için, anlarsın ya."

Gergince gülümserken Louis anlayışla başını salladı.

Sessizlikle geçen bir on dakikadan sonra ise Louis esneyerek, "Daha ne kadar var Harry? Bu kadar uzakta mı?" diye sordu.

Uykulu gözleri, arabanın içindeki sıcak havadan dolayı ısınıp kızarmış yanakları ve pembeleşmiş dudaklarıyla öyle tatlı duruyordu ki...

Harry gözlerini zar zor yola çevirirken dakikalar önce planladığı şeytani plana içten içe gülüp suratına en masum ifadesini yerleştirdi ve  cevapladı.

"Diğer yollar çok engebeli ve ters yönde kalıyordu. Bu yüzden kestirme bir yol deniyoruz."

Louis bunu da birazdan olacaklardan habersiz bir şekilde onayladı.

dün gelmesi gereken bu bölüm bu akşam vakti geldi çooook üzgünüm ): ama bazı ufak sorunlar oluştu