Beyza'yı yerinden kaldırdım. Bu işi tek başımıza halledemezdik bu sefer sorun büyüktü. "Beyza güçlü olmak zorundasın. Böyle yaparsan bunun üstesinden gelemeyiz."
"Doğru söylüyorsun. Canım çok yanıyor Elizabeth" diyerek bana yeniden sarıldı. Galla:"Hocanız'la bu konuyu konuşmanız gerek" dedi. Doğru söylüyordu. " Beyza kendini toplasın gideriz." Dedim.
Beyza:" Hayır şimdi gideceğiz" Merve ve ben Beyza'nın koluna girip müdür odasına gittik. Kapıyı vurdum. "Girin!"
İçeri geçtik. Alix Beyza'nın o halini görünce ayağa kalktı. Telaşla:"Ne oldu?"
Beyza'yı sandalyeye oturttuk. Beyza olan biten her şeyi anlattı. Alix şaşkınlıkla Beyza'ya bakıyordu. Yerinden kalktı. Hızlı hızlı odanın içinde dolaşmaya başladı. Alix:" Cem en güçlü büyücülerden biri ve onun amaci apaçık ortada değişken vampir gücünü alırsa cadi gücünü alırsa ve gerçek saf güçlü perinin gücünü alırsa dünyayı yok edebilir. Hepimizi kendine köle yapar."
Alix'in sözleriyle ciddiyet dahada artmıştı. "Bakın ben ve bir kaç hocanızdan başka kimse bilmeyecek şimdi peri okulu müdürünü buraya çağırıyorum" diyerek telefonu eline aldı.
"Canım acil buraya gelmen gerek çok kötü bir şey oldu. " diyerek telefonu kapattı.
Beyza yeniden ağlamaya başladı:"Hep benim yüzümden oldu Elizabeth'i dinlemedim."
Alix:"Sakin ol hem güçlü olmalısın Beyza" dedi. Kapı çaldı. "Gir!" Peri okulu müdürü içeri girdi. "Ne oldu canım?"
Alix her şeyi teker teker anlattı. Peri:"O zaman Thomas,Merve,Galla,Kim jong kook,Beyza ve Elizabeth yola çıksın. "
Alix:"Cem'in şatosuna mı!! Orasi çok tehlikeli Doina"
Doina:"Biliyorum canım daha fazla kişi bilmemeli zaten her yer karışık bu sefer isyan olur vampirler zarar görebilir. "
Alix:"Doğru diyorsun o zaman şu haritayi verelim." Doina evet anlamında başını salladı. Ikisi odadan çıktılar. Doina:"Birazdan geleceğiz" dedi. Thomas gözlerimin içine baktı bu yolculukta beraber olacaktık. Ona karşı hislerim her geçen gün artıyordu. Darren'den uzak olacaktim ama bu sefer konu ciddiydi. Beyza ve bütün bir geleceğimiz söz konusuydu. Bütün vampir,peri hatta cadıların bile hayatı bize bağlıydı. Bu çok büyük bir yüktü. Alix ve Doina içeri girdiler. Doina elindeki deriyi açtı. Harita deriye çizilmişti ve eskiydi. Merve:" Hocam nasıl olur?" Hoca Merve'nin demek istediğini anlamış olamali ki:
:Cem'in babası büyük babası büyük büyük babasi yani anlatmak istediğim Cem'in akrabaları ilk zamanlardan beri büyücüler ve hepsi ayni Şato yu kullandı bu onların geleneği Cem'in ilk büyücü olan büyük babası sonraları hafızasını kaybettiği için bu haritayi çizmiş ve yıllar sonra bizim elimize savaş sonrası geçti cadi ve büyüculerden sakliyoruz. Bu harita size emanet bir kopyasi zaten bizde var" dedi. Alix:" Bu gece üçte yola çıkıyorsunuz yaniniza fazla eşya almayın"
Haritayı Thomas' a uzattı. "Bu sana emanet en iyi sen koruya bilirsin" dedi. Odadan çıktık. Thomas hemen haritayı sakladı. Merve:"Gece üçte görüşürüz"
"Görüşürüz" dedim. Beyza'nın koluna girdim ve odamiza doğru ilerledik. Kapıyı açtım ve Beyza'yı yatağına yatırdım. Beyza:"Elizabeth.."
"Şşşt şimdi uyu bende uyuyacağım"
Beyza uyuyana kadar başında bekledim. Daha sonra yiyecek içecek bir şeyler koydum küçük bir çantaya .. Kıyafetler koydum bir kaç tane çantaya hepsini almıştı. Beyza'nın da hazırladim çantasını bu halde çanta düşünemezdi. Çantalar hazır olduktan sonra duşa girdim. İyice bir yikandim. Saçlarımı tarayip ördüm. Beyza hala uyuyordu. Kendimi yatağıma attim içimde bir his vardı. Sanki aylar sonra yeniden yatağıma yatacaktim. Beyza'nın sesiyle uyandim. "Hazırım hadi akşam yemeğine gidelim. " "Tamam" diyerek elimi yüzümü yıkamaya gittim. "Beyza sana hazırladim ben çanta"
"Gördüm Teşekkür ederim hadi çıkalım"
"Tamam" diyerek odadan çıktım. Yemekhaneye doğru yürüdük. Beyza:" Kendini topla kimse şüphelenmesin" dedim yemekhanenin kapısında evet anlamında başını sallayip içeri girdi. Bende arkasından gittim. Yerimize geçtik. Beyza'ya zorla on bardak kan icirdim. Karnımızı doyuduktan sonra odamiza geçtik. Zaman hızlı ilerliyordu. Gece üç olmuştu. Kıyafetlerimizi giymiştik. Siyahlar içinde çok güçlü görünüyorduk. Çantalarimizi alıp dışarı çıktık.
Alix ve Doina dışaridaydi. Periler hala gelmemişti. Yanlarına gittik. "Periler nerede?" Alix:"Birazdan gelirler." Ve toz olarak periler geldiler. Hepsi bizim gibi siyah giyinmisti Thomas'a siyah çok yakışmıştı. Ona karşı olan ilgimi belli etmemem gerek ve onu unutmam gerek ben safkan vampirle evlenmek zorundayım. İç savaşımın bitmesini Thomas'ın sözleri sağladı:"Hocam şimdi gidiyoruz" dedi. Hocala konuşuyor ama sürekli bana bakıyordu. Alix:" Thomas lütfen kendinize dikkat edin biz sihirle bir yere kadar kontrol edebiliriz gerisi yok. "
Doina:"Periler sadece küçük sihirler yapabilirsiniz bunları konuşmuştuk biliyorsunuz ben yinede hatirlatayim. Büyük bir sihir yaptığınızda o Cem hisseder ve anında sizi yakalatir. Çok zorlu bir yolculuk hepimizin geleceği sizin elinizde sakin kendinizi salmayin"
Dedi. " Hoşçakalin!" İki Müdür birlikte söylemişti bunu bizde "Hoşçakalin" diyerek ormana doğru yürümeye başladık. Bizi neler bekliyordu acaba başımıza neler gelecekti?
DEVAMINI MERAK EDIYORSANIZ
VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLIYORUM :)
