Bölüm 8 TURNUVA

3.1K 197 2
                                    

Turnuva yarındı. Turnuva için hazırdım ama bu hafta içinde olanlar beni fazlasıyla yormuştu. Her şeyin çirkin bir hal aldığı gün Darren'ın beni öptüğü gündü. Bana karşı olan ilgisini farketmemiştim. Yüzüme bir tokat atıp uzaklaşmıştım yanlarından...

Beyza ile çok kötü kavga etmiştik. Cem ile ilgili uyardim ama "Beni kiskaniyorsun neden Darren'la birlikte değilsin?" Demişti.  Bu sözleri canımı acıtmıştı. Cem Beyza'ya ne yaptı bilmiyorum ama Beyza için endişeleniyorum. Benimle o günden beri konuşmuyor. Sürekli Cem'le geziyor. Onun gerçek yüzünü görmesi için yapmadığım şey kalmadı.  Cem'in açık bir yanını bulmam gerek ama lanet olsun ki hiç açık vermiyor. Soğuk bir duştan sonra üstümü giyinip kahvaltıya gittim. Bugün hazırlık vardı. Turnuva'nın olacağı yer hazırlanıyordu. Bende görevliydim. Karnımı iyice doyurduktan sonra okuldan çıkıp turnuvanın olacağı yerin büyük kapısından geçtim. Kolezyum gibi bir yerdi. Herkes bir oraya bir buraya koşturuyordu. Periler bize yardım etmiyordu daha doğrusu müdür izin vermiyordu. Sihir ile bir şeyleri değiştirip galip gelirler diye.. sadece bir tane öğretmen peri vardı. Oda bizi izliyordu. Ben işe koyulmuştum bile yanıma Darren geldi. "Elizabeth lütfen konuşabilir miyiz?" Onu görmezlikten gelip işime devam ettim. Yine yanıma geldi:"Elizabeth benim olacaksın beni seveceksin buna mecbursun bebeğim" diyerek saçımı düzeltti.  "Sakın bir daha bana dokunma senden iğreniyorum." Diyerek yanından uzaklaştım. Kendimi işe verince biraz rahatladım. Akşama kadar işlerim bitti. Hemen gidip kendimi yatağa  attım. Beyza'nın tıkırtısı ile uyandım. Gülerek odaya girdi. Yatağına uzandı. Horlamaya başlamasından uyuduğunu anladım. Yatağımdan kalktım. Kolidora çıktım.  Bu kimdi? Dışarı doğdu hızlı bir şekilde ilerliyordu. Elinde de kitaplar vardı. Arka bahçeye çıktı. "Dur!" Durdu ama yüzünü bana dönmüyordu. "Heyy buraya dön!" Bana döndü bu bu Cem'di tahmin etmeliydim.

"Cem tabi ya"

"Ne oldu Elizabeth?"

"Senin  gözlerinde kötülüğü gördüm. "

"Canım ne saçmaliyorsun."

Gözlerimin içine bakıyordu.

"Bana o bakışlar sökmez Cem efendi arkadaşımı rahat bırak!"

"Büyü işlemiyor. Ne var sende ha söylesene Elizabeth" diyerek korkunç bir kahkaha attı.

"Arkadaşın artık benim ve sen ne yaparsan yap artık iş işten geçti güzelim" dedi kara bir bulut olup yok oldu. Olamaz ne yapacaktim şimdi. .. Endişeli bir şekilde odama girdim. Uykum gelmişti. Gözlerim kapandı.  Sabah uyandığınımda Beyza yoktu. Hemen duşa girip çıktım.  Kadın görevli odaya girdi.  "Buyrun savaş kıyafetleri " diyerek çıktı.  Simsiyahtı bu ama bu sefer siyah olması canımı sıkmadı bu kıyafet çok güzeldi.  Hemen giyinip kırmızı pelerini taktım siyah şapkayı geçirdim. Saçlarımı her zaman ki gibi örmüştüm. Boy aynasına baktım çok güçlü ve güzel görünüyordum. Beyza odaya girdi. Kıyafetlerini giydi.

"Beyza beni bi dinler misin? Dün gece Cem'i ...."

"Kes sesini! Neden Cem'i kabullenmiyorsun yoksa sende mi ona aşık oldun?"

"Hayır Beyza beni dinle lütfen"

"Dinlemeyeceğim Cem'le beni ayıramayacaksın."

Dedi ve kapıyı vurarak çıktı. Bende odadan çıktım. Yemekhaneye gittim. 5 bardak kanı ardı ardına içtim. İçimde ki enerjiyi hissedebiliyordum. Hücrelerim sanki yenilenmişti. O Cem'i alt etmek için içmiştim aslında turnuva umrumda değildi. Karnımı iyice doyurmuştum. Görevli:"Profesyonel öğrenciler turnuva başlamak üzere!" Yerimden kalktım.  Arka bahçeye doğru ilerliyordum. Dövüş hocası:"Herkes tamam mı?" "Evet" dedi öğrencilerden biri "O zaman herkes gözlerini kapatacak ve içindeki gücü çıkarmaya çalışacak. " "Bugün büyük gün arkadaşlar" Gözlerimi kapattım.  İçimdeki gücü nasıl dışarı çıkarıp kullanacağım hiç bir fikrim yoktu. Kendimi zorladım ama yok olmuyordu. Herkes yapmış ben yapamamıştım. Hoca:"Hadi Elizabeth bu şifreyi çöz" Şifre mi ne şifresi başıma birde şifre mi çıktı

Şifre şifre şifre on dakika geçmiş olmalıydı.  Kafamı zorladım demmeki içindeki güce bir şey demem gerek bunuda deneyeyim.  Ateş elementi bana gel... dememle bütün vücudumda sıcaklık hissettim. Hoca:"Başardın  gözlerini açabilirsin. Hadi herkes yerini aldı. Sende git. " dedi Gülümseyerek. . İşte bizim periler en yukarıda oturmuş bekliyorlardı. Profesyonel periler ve vampirler köşesi bize özeldi. Hemen yanlarına gittim. "Merhaba arkadaşlar"

Hepsi birlikte "Merhaba" dediler. Görüşmeyeli çok olmuştu.  Ve turnuva başlamıştı. Peri okulu müdürü:"Turnuvaya hoş geldiniz!" Alkışlar. . "Her zaman olduğu gibi eşleşen isimleri okuyorum. " dedi.  "Darren ile Thomas demir gücü"

Diğer isimleride okudu. Benim ismim okunuyordu. "Elizabeth ile Kim jong kook ateş gücü" dedi.  Bizim Müdür:"Turnuva başlasın!" Thomas aşağı indi. Darren'da  karşısına dikildi. Görevli nin "Başla!" Demesiyle Darren eline aldığı kayayı demir yapıp Thomas'a attı.  Thomas kurtuldu. Galla:"Thomas dönüş!!" Diye bağırmaya başladı.  Darren:"güzel kanatlarını açsana sarışın korkak!" Diyerek üstüne atladı.  Boğazını sıkıyordu. Vampirler coşmuş "Darren Darren!" Diye bağırıyorlardı. O sırada Thomas Darren'ı ittirdi. İkisi birbirinin boğazına yapıştı ve zil çaldı.  "Berabere" Darren "Lanet olsun!" Diyerek yerine geçti. Thomas yanımıza geldi. Merve:"Neden dönüşmedin?"

Merve'nin bu sorusuna cevap vermedi. Sıra Mervedeydi. Galip geldi.  Mervenin toprak gücü vardı. Galla ile Beyza savastı. Berabere kaldılar.  Sıra ben ve Kim jong kook taydi. Kim jong kook dönüştü.  Kırmızı alev alev yanan kanatları vardı. Ates topu yapıp bana attı.  Kurtuldum.  Elime bir nesne aldım.  Ateş yapıp Kim jong kook'a attım.  Kim jong kook yere düştü.  Hemen ayağa kalkip büyük bir alev topu attı. Sertçe yere düştüm. Hemen ayağa kalkıp yanimdakileri ateş yapıp kim jong kook' a attım.  Bana tam alev topu atacaktı ki ağaca çıktım. Beni görmediğini biliyordum.  Kim jong kook'un üzerine atladım.  İkimizde birbirimizi alevler içerisinde yakiyorduk. Zil çaldı.  "Berabere!" Bıraktık.  Kim jong kook eski haline döndü. Yerimize geçtik.  Fakat etrafta Beyza yoktu.  "Beyza'yı gördünüz mü? "  Hayir dediler. İçime korku düşmüştü. Olan biten her şeyi anlattım.  Thomas:" O zaman hemen aramaya başlayalım. "  Hepimiz dağıldık. Ben dışarıda arıyordum Beyza'yı yoktu.  Periler yanima geldi. "Beyza'yi bulduk hadi gel bizimle" dediler. Arkalarindan gidiyordum. Beyza bir ağacın altında oturmuş ağlıyordu.  Hemen yanına koştum arkamdan perilerde geldiler. Beyza başını kaldırıp bana baktı.  "Elizabeth Cemmm" yeniden hıçkırıklar ile ağlamaya başladı. "Ne oldu ne yaptı sana Beyza"

"Elizabeth beni affet" diyerek bana sarıldı.  " Beyza ne oldu anlat"

"Cem kalbimi kırdı ve gururumu incitti."

"Cem büyücüymüş Elizabeth benim değişkenlik gücümü alıp ne yapacak ki"

O anda aklıma değişken vampirin gücü giderse öleceği aklıma geldi. Peki ya şimdi ne olacaktı?

Vampir ve PeriTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon