Bölüm 28

1.9K 134 0
                                    

Sabah olmuştu. Beyza hala uyuyordu. Daha güçlü olmam için bir şeyler bulmam gerekiyordu. Bunu bir an önce yapmalıydım. Kahvaltıya gittim. Derslere girecektim daha sonra da kütüphaneye inecektim. Karnımı doyurduktan sonra sınıfa doğru ilerledim. Darren'a hiç bir şey çaktırmamalıydım. Yanına oturdum.

Darren:''Günaydın sevgilim'' diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu. Ona belli etmemeliydim. Onu şimdi azarlarsam bütün gün peşimde dolanırdı.

''Günaydın Darren'' dedim kendimi zorlayarak.

Darren:''Seni çok özledim. Bu özlemimizi gidereceğiz zaten bir kaç gün sonra'' pis pis sırıtmıştı. Pislik herif bana elini bile süremez buna izin vermem.

Sinir olduğumu belli etmeden:''Evet canım''

Darren:''Canım mı bir daha desene'' yine pis pis gülmüştü. Bana daha çok yaklaşmıştı.

''Darren rahat dur lütfen sabret evlenene kadar'' diyerek zorla güldüm. Bunu yaptığıma inanamıyordum ama zorundaydım işte kahretsin zorundaydım...

Hoca derse girdi. Ders başlamıştı. Hoca:'' Güçlü bir vampirin kendine çok güç gelir önemli olan o gücü dengeli kullanmasıdır.''

İşte benim konum bu yaaa... Dersi daha dikkatli dinlemeye başladım.

Hoca:''Dövüş teknikleri ve gücün içinizde dengelemeniz önemli ve seçilmiş vampir yıllar sonra gelir çok uzun yıllar sonra hemde 1 kişidir. Bu vampir seçilmiş olduğunu başta bilemez. Bunu anlamak için Kader dağına çıkmalıdır.''

''Hocam''

''Buyur Elizabeth''

''Kader dağı nerede? Oraya gidince nasıl anlıyorsunuz seçilmiş olduğunuzu''

''Orayı kimse bilmiyor seçilmiş kişi hissediyor gitmesi gerektiğini ve gidiyor.''

Hoca:''Bu seçilmiş kişi cadı ordusunu 5 dk da öldürecek güçtedir. Bir tek profesyonel büyücülere karşı duramazlar. Vampirler hiç bir zaman o kadar güçlü olmadı. Buraya gelseler hepimizi öldürüp giderler.''

Hoca:''Hemen korkmayın onlarla bir hesabımız yok. Savaş olmaması tek dileğimiz. Bir vampir asla teslim olmaz bunu da unutmayın.''

''hocam bence vampirler isterse onlardan bile güçlü olabilirler.Profesyonel vampir az çünkü sizin eğitim sisteminiz yanlış''

Hoca:''Elizabeth ne diyorsun sen?''

''Madem yılmayacağız bizi yok etmelerine izin veremeyiz. Kemiklerine kadar en ufak hücrelerine kadar yakabiliriz.''

Hoca:''Elizabeth şaşırdın mı? Okulun eğitiminin neresi yanlış''

''Onlar her gün savaşarak öğreniyorlar güçlenmek için araştırıyorlar. Vampirlerde böyle yapmalı bu kitabı okuyarak vampir tarihini okuyarak hiç bir şey olmaz anlamıyor musunuz?'' diyerek ders kitabını fırlattım.

Hoca:''Elizabeth çık sınıftan çık!!''

Çantamı aldığım gibi hocanın yanına gittim ve sınıfa döndüm.

''Dediklerimi bir düşünün isterseniz arkadaşlar el birliğiyle bu sistemi değiştebiliriz.''

Sınıftaki herkes ayağa kalkıp beni alkışlamaya başlamıştı. 

Hoca:''Yeter!!''

Sınıftaki kimse alkışı kesmiyordu. Akıllarının başlarında olması iyiydi. Bir savaş olsa kimse ölmek istemezdi. Bizim sınıfı arkama alırsam buradan direk okula anlatırsam sistemi değişterebilirdim. Cem belki gelecek bütün okuldan alacaktı sinirini ne olacağını bilmiyordum. Bir an önce herkesin kendini güçlendirmeye başlasa iyi olurdu.

Hoca:''Elizabeth çık dedim. Çık!!''

Sınıftan dışarı zafer dolu bir gülümsemeyle çıktım. Bu daha hiç bir şeydi. Alix'in saçma sismine kimse göz yummayacaktı artık..

''Alix zorunda kalacaksın o saçma sistmeni bitirmeye''

Kolidor bom boştu. Aşağı kütüphaneye indim. Daha kendim bilmiyordum. Nasıl güçlerimi arttıracağımı nasıl dengeleyeceğimi eğer birazcık bilgim olursa herkes arkamda olurdu. Cem ve Alix daha kimle dans ettiğini bilmiyordu. Vampir ve güç ile ilgili bütün kitapları önüme koydum. Kim jong kook'u aradım.

''Alo kim çabuk buraya gelin size ihtiyacım var.''

Kim jong kook çok zeki ve güçlü bir periydi. Gerçekten çok güçlüydü. Onun gücü sanki dışarı taşıyordu. Gerçekten çok iyi bir dosttu. En çokta onun fikirlerine ihitiyacım vardı. Hepsi bir ışınlanıp yanıma oturdular.

''Hoş geldiniz Thomas size anlatmıştır. Cem beni tehdit etti bir şeyler yapmamız gerek arkadaşlar''

''Güçlenmem gerek bugün bizim sınıfı arkama aldım bütün okulu alırsam bu sistem değişir. Ne olur ne olmaz gerçekten içimde kötü bir his var ve onun gerçekleşmesi çok yakın''

Hepsi birer kitabı eline aldı ve karıştırmaya başladılar. Bütün önemli söylenenleri not ettim. 2 saat boyunca kütüphanedeydik. 

''Akadaşlar birazdan ders bitiyor. Vampirler buraya iner sizi görmesinler..''

Evet anlamında başlarını sallayıp gittiler. Thomas yanıma geldi ve beni ayağa kaldırıp sarıldı. 

Thomas:''Bunların hepsi geçecek ben hep senin yanındayım. Omuzlarındaki yükü beraber taşıyalım sevgilim...''

Gözlerine baktığımda her zaman ki gibi aşkla bakıyordu. Onun yanındayken bütün dertlerimden sıyrılıyordum. 

Thomas:''Okulu berber kışkırtalım mı?''

''nasıl olacakmış o''

Thomas:''Vampir kılığına girerim sevgilim olmaz mı?''

''Olur sevgilim hem seni vampir halinde görmeyi çok isterim.''

Thomas benden geri çekildi. Parmaklarını bedeninde gezdirdi. Sarışın bir vampirdi. 

''Thomas yüzünden tanırlar.''

''Tanımazlar onlar başka biri olarak görecek sen ise böyle gör sevgilim''

Dudaklarımız yine buluşmuştu. Kendini bana çekti ve iyice sarıldı. O an hiç bitmesin istemiştim. Dudaklarımı bıraktı ve göz göze geldik. Nefesini yüzümde hissediyordum.

''Seni çok seviyorum. Seni kimseye yar etmem. Okulu kışkırtalım böylelikle evliliktende kurtulabilirsin. Kurtulamazsanda ben seni kaçırırım'' diyerek güldü.

''Şimdi yakalanacağız sevgilim hadi gidelim de şunları kışkırtalım'' Kütüphaneden dışarı çıktık. Siyah çok yakışıyordu. Sarışın olduğu için aslında ona her şey yakışıyordu bence..

Bizim sınıfta daha yeni kapıdan çıkıyordu....

Vampir ve PeriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin