Bölüm 14

2.1K 168 3
                                    

                             THOMAS

Elizabeth neden benden kaçıyordu. Sadece ona sevdiğimi söylemeye çalışıyordum. Şimdide uyumustu. Beyza ile bu konuyu konuşmam gerek. .. Beyza'nın yanına gidip uyandırdım.

Birlikte bu gece Elizabeth ile konuştuğumuz kayanin üzerinde oturduk.

Beyza:"Evet Thomas ne oldu anlatacak mısın?"

Thomas:"Beyza ben Elizabeth'i seviyorum. İlk gördüğüm günden beri biliyorum oda beni seviyor. Neden benden kaçıyor?"

Beyza:"Thomas bunun farkındayız.  Her  halinizden birbirinizi sevdiğiniz belli oluyor ama.."

Thomas:"Ama ne Beyza"

Beyza:"Elizabeth safkan vampir"

Thomas:"Eee ne olmuş safkansa"

Beyza:"Safkan vampir safkan biriyle evlenmek zorunda"

Şok olmuştum. Demek bu  yüzden benden kaçıyordu. Biz sevgimizle bununda üstesinden gelirdik. Tek yapmam gereken Elizabeth'in beni ne kadar sevdiğini anlamasını sağlamaktı.

Thomas:"Beyza biz eğer istersek olur. Bana yardım et.  Elizabeth beni ne kadar çok sevdiğini anlamalı"

Beyza:"Nasıl bir yardım bu?"

Thomas:"Birbirimize çok yakın olacağız Elizabeth kıskanacak. Elizabeth ile başbaşa kaldığımda birbirimize sevgimizi söyleyeceğiz."

Beyza:"Sence işe yarar mı? Elizabeth ile arkadaşlığım bitsin istemem. "

Thomas:"Sevgili olmayacağız. Ben senin yanında olacağım sürekli kabul ediyor musun?"

Beyza:"Siz ikiniz mutlu olunda başka bir şey istemem. Kabul ediyorum."

                          ELİZABETH

"Hey şurada birileri var. Hadi gidelim. "

Onlar sokağa girmeden. Diğer tarafa doğru koşmaya başladılar. Biz sokaktan çıktık.  Geri dönüp koşmaya başladık.  Soldaki sokağa girdik. Sağa döndük ve koşmaya devam ettik. Hiç durmadan koştuk. Periler soluk soluğa kalmıştı.

Galla:"Durun bir dakika çok yoruldum. "

Merve:"Kendimize kalacak bir yer bulmalıyız."

Kim jong kook:"Duramayız koşmaya devam"

Koşmaya devam ettik. Meydana çıktık.  Ortada bir cadı heykeli vardı. Dört bir yanından ışıklar heykeli aydınlatıyordu. Heykel çok korkutucuydu. Koşa koşa karşıya geçtik. Koşmaya devam ettik. Beyza:"Ya kalacak bir yer bulamazsak."

Ben:"Bir kaç cadıya tuzak kurup üstlerini almamız gerek"

Kim jong kook:"O zaman planı yapalım"

Kim jong kook çok akıllı birisiydi.  Planlar hep ondan çıkıyordu. Plan için hazırdık. Herkes bir köşede saklanmıştı. İşaretimiz rüzgardı. Merve rüzgar gücünü kullandığında saldıracaktık. Hiç seslerini çıkaramadan kendilerini yerde bulacaklardı. Cadılar tuzağımıza düşüp sokağa girdiler. Merve elinle rüzgarı yolladı. O anda hepimiz saklandığımız köşeden çıkıp.  Cadıları bayılttık. Dört kadın cadının kıyafetlerini giydik. Galla dört kadının hafızasını sildi. Şimdi geriye iki erkek cadi bulmak kalmıştı. Yolda ilerliyorduk. Thomas:"Beyzacım sana cadı kıyafeti bile yakışıyor."

"Teşekkür ederim canım"

Sonrada kol kola girdiler. Olamaz ya sadece arkadasca bir davranış sakin ol Elizabeth sakin ol. ..

Iki erkek ve üç kadın cadı oturuyordu.  Planı yaptık.  Erkekler gelmeye başladı. Merve yine rüzgarı yolladı. Erkeklerden biri "Bu tuzak" demesiyle saldırmamız bir oldu.  Üç kadinda geldi.  Büyü yaptılar.  Büyü ile kollarımızı bağladılar.

Bizi  evlerinin bodrum katına götürdüler.

"Buraya girmek neymiş göreceksiniz Yarın sabah Hepiniz  öleceksiniz."

Bodrumdan çıkıp gitti.

Galla:"Ne yapacağız şimdi sihir deniyorum çözülmüyor."

Herkes uğraşıyor ama olmuyordu. Bir çözüm bulmamız gerekiyordu. Ölemezdik. Ölürsek dünyanın geleceği ne olacaktı!

Vampir ve PeriWhere stories live. Discover now