Dev Adam (Koruması Mısın? -2)

Leyla'm

Size daha önce anlattığım ponçik karakterim, Yağız'ım. Her an Cihan'ı değilde onu baş karakter yapabilirim demiştim.

Yok, daha o kadar delirmedim. Sadece bu bölümü onun ağzından yazdım. Çok güzel oldu.

İyi okumlar :')

❗Leyla; Gece kadar karanlık saçlara sahip olan güzel kadın💓

🍄🍄🍄
Televizyonda, haberlerde görmüşsünüzdür değil mi? Şehit annelerinin nasılda tabut önünde ağlayarak yıkıldığını, ağıtlarını yakarken göğüslerine vurduklarını...

Bunu sebebi vurdukları alanda normalde zararsızken üzüntüleri esnasında delirmiş gibi hızla salgılanan timus bezidir. Beyin bu esnada refleks olarak ellerini o alana vurmalarını sağlayarak anneyi ayakta tutar.

Peki ben? Bende Leyla'mla onu her gördüğümde aynı bölgeye vurursam acım bir umut azalır mıydı?

Ah, Leyla'm. Gece karanlığındaki saçlım. Nasıl bir acı bilir misin sevdiğin ile en yakın dostunun kabullenemedikleri sevgisine şahit olmak?

Ah Leyla'm. Bilme.

Yanımda hissettiğim seslerle kafamı o yöne çevirdim. Leyla'm.

"Tim orda dosya dosya üstüne bırakmasın sen burda manzarayı izle. Oh."

Ne güzel gülüyordu öyle. Bir görseniz... Yada lütfen görmeyiniz. Bir ben göreyim. Siz değil, Cihan değil. Bir ben.

"Mola vermek istedim."

Başını anladığını belli ederek salladı.

"Bayağıda yüksekmiş."

Karakolun damındayız çünkü. Ayaklarımızı sallandırıyoruz aşşagı. Allah'ım. Elini tutmayıda nasip eder misin?

"Senin sevgilin var mı?"

Gözlerimi sallandırdığım ayaklarımdan çektim. Yüzüne çevirdim. Kahve gözlerine. Sevgilim var mıydı? Niye soruyordu?

"Niye?"

"Gitmeden önce hepinizi evlendireceğim de ondan. Cihan'a dört kadın, Gürbüz'e komşusu, Yazgı ve doktoru. Sen boşta kaldın."

"Sevgilim yok."

"Sevdiğin?"

Söylese miydim? Seni gördükçe huzur buluyorum dese miydim?

"Var."

Onun olduğunu söylemeyecektim. Sadece bana birini ayarlamaya çalışırsa kalbim dayanamazdı.

"Gerçekten mi? Ne zaman karşılaştınız? Adı ne? Ne iş yapıyor? Güzel mi? Of Yağız anlatsana!"

"Teker teker sorsan anlatırım! Nefes almıyorsun ki."

Heyecanı sinirimi bozmuştu. Sorularıda öyle. Ben, ona o anlamadan nasıl kendisini tarif edebilirdim ki?

"Adı Leyla. Öğretmen. İlk görüşte aşık oldum. Onu göreli iki haftayı geçmedi. Başka bir şey?"

"Yok."

Önüne döndüğü zaman bende önüme döndüm. Gelde sinirlenme.

"Bir şey daha var aslında."

Kaşlarını kaldırmış, böyle soran gözlerle bakarken nasıl kızabilirdim ona? Nasıl sesimi yükseltirdim?

"Dinliyorum."

"İlk görüşte aşık oldum dedin. İlk görüşte aşk, görüntüye aşık olmaktır derler... Yani..."

Acıtmayacak şekilde vurdum anlına.