Şimal

19K 960 120
                                    

iki güne ardarda iki bölüm. Ki, ikiside bin kelimeyi geçiyor.
Bu kız daha ne yapsın, bu kız?!

Veee... Yağız'la Şimal'i niye shipliyorsunuz ya shkskjsk

Daha kız sadece tim arasında konuşuldu yapmayın şöyle şeyler. Aklımı doldurunca gaza geliyorum.

🍄🍄🍄

Gözlerimi hafif açtım. Karanlık, eski olduğu belli olan bir yerdeyim. Kitaplardaki betimlemelerde geçtiği gibi küf yok. Ama karanlıkta olsa taş duvarda yosunları görebiliyorum. Birde nefes aldıkça burnum kaşınıyor. Belliki toz uçuşuyor etrafta.

Daha net açtım kahvelerimi. Vurdukları yer çok ağrıyordu. Elimi kaldırıp ovalamaya çalıştım ama çürük sandalyeye halatla bağlanmıştım.

Hangi devirde yaşıyoruz acaba?! Binek hayvanı gibi halatla bağladıklarına göre ikinci Amonhutep zamanı. Birazdan çenesinde sakallı güzelce örülmüş, kel, altından kıyafetli bir adam gelip kölelerinde insan gibi muamelesi görmesini falan mı söyleyecek?

Eğer öyle olacaksa şunu söylemek istiyorum. Zamanı mı lan şimdi?! Bak yine midem kalktı.

Sandalye gibi tahta, çürümüş kapı açıldığında gözlerimi kısıp yüzünü seçmek istedim. Hangi cibileytini s-

Hop, hop, hop. Küfür yok. Hep o Dev'le takıldığım için bunlar oluyor. Adamın terbiyesizliği banada bulaştı.

"Gece hanım uyanmış?"

Türkçe? Değil. Ermenice? Değil. Kürtçe? Hayır oda değil. Peki nece konuşuyor bu kadın?

Ah, bu rusçaydı yanlış hatırlamıyorsam. Siz siz olun, 5 dilden yukarı çıkmayın. Bakın bana. On iki dil biliyorumda ne olur? Dilleri aklımda tutamıyorum.

"Vay canına. Gerçekten uyandım mı? Söylemesen anlamayacaktım."

Onun gibi alayla konuştum. İnsan bir sinir olur değil mi? Yok. Olmadı sinir falan. Garip gözlü kadın!

Önümdeki sandalyeye oturup aynı şekilde gülümsedi. Alaycılıkla. Sevimsiz şey. Cihan'ın köpeğinden bile daha fazla sevimsiz.

"Adını bu kadar duyunca bende tanışayım dedim."

Gözlerini bir süre igrentiyle üstümde gezdirdi. Haspam. Birde o tiksiniyor. Bu iğrenç kafana kusmadıysam ağız tadımı bozmak istemediğimdendir.

"Gerçekte fotoğraflardan daha güzel olduğunu düşünmüştüm. Cık. Hâlâ oldukça kötü gözüküyorsun."

Bir şey bulmak, eleştirebilmek için bende onu inceledim. Mavi gözleri vardı. Yağız'ın griye çalan buz gözlerinden çok daha fazla renkliydi ve ışıl ışıl parlıyordu. Hatta bırakın Yağız'ı, benim gözlerimden bile daha çok parlıyordu.

Bunun dışında hâlâ bebeklik saçları anlının önünde vardı. Üst dudağı alt dudağından daha dolgun muydu emin değilim ama bu, alt dudağındaki hafif kırığı bile ona daha fazla yakıştırmıştı. Sarışındı.

Çok güzeldi. Hatta oldukça güzel. Sanki dağa çıkmamış, masum insanları öldürmemiş gibiydi.

"Aynı şeyleri senin için söyleyemeyeceğim. Çok güzel bir yüzün var."

Yüzündeki alaycıl gülüş kaybolmasada bu dediğimi beklemediği, yüzündeki afallamadan belliydi. Yinede bu çok kısa sürdü. Yine eski halini almıştı.

"Öyle. Ama ben varken sende ne bulduklarını anlamıyorum? Kerem İrfan başta olmak üzere çoğu kişiden harika teklifler aldım senin adına. Hemde benimle olduğunu duyurduktan yarım saat geçmemişken. Bayağı iyi para verirlermiş."

 Dev Adam (Koruması Mısın? -2)Where stories live. Discover now