Vicdan yok

22.2K 1.1K 301
                                    

Geç olsun güç olmasın bölümü
🍄🍄🍄

Yağız'ın yanından ayrılıp diğerlerinin yanına, tim odasına gittim. İlk başta hep böyle boş musunuz diyordum birde. Ne boşu? Adamlar nefes almadan çalışıyor.

Bunun dışında günün özetini geçeceksem hava güzel, hafif rüzgarlı. Sabahın köründe kalktığım için yorgunum. Gözlerimin altındaki yumruk yemişçesine moraran derim bunu kanıtlıyor.

Dün akşam sarmaları olabildiğince tuzsuzluktan kurtarmıştık ve sandığım kadar kötü değildi. Hatta bana kalırsa elimin lezzeti vardı. Güzeldi. Benimkiler hep tombullardı ama olsun. Cihan'ında midesi çok büyüktü. Hızlı doysun diye öyle yaptım ben. Bilerek yani.

Timin odasına girdiğimde Gürbüz dışında kimse bakışlarını kaldırmadı benden. İşte kankam. Adamın dibi.

Arkamdan koşarak Ali girdi. Omzumu kırdı girerken. Özür bile dilemedi. Cihan kılıklı! Oda sabah uyanmadım diye ayak bileklerimden tutup salona kadar sürüklemişti. Ayı! Sırtım başta olmak üzere heryerim ağırıyor!

Birde bağırmaya başladığımda bana kızıyor niye bağırıyosun sabah sabah diye. Sen ne diye sabah sabah uyanıyorsun, Dev!

"Duydunuz mu olayları?"

Neşeli şekilde resmen şakıyan Ali'yle birlikte tüm başlar onun için kalkmıştı.

"Ne oldu lan?"

"Hilal-2 ceza almış. Ne yapmışlar bilmiyorum. Ama Cudi'ye biz gidiyoruz büyük ihtimal."

Yazgı ve Cihan ellerini birbirine çaktılar. Belliki iyi bir haberdi ama ben anlamamıştım.

"Neden bu kadar mutlusunuz?"

Arkamızda, kapının pervazının hemen yanındaki Yağız'la herkes tamamdı. Timden önce ben lafa girdim.

"Hilal-2 ceza aldığı için Cudi'ye siz çıkacaksınız. Ama neyi güzel bende anlamadım."

Yağız tam ağzını açmıştıki Cihan bana açıkladı.

"Cudi dağın adı. Hep it doludur. Hiç bizbize gidemememiştik. Ondan mutluyuz."

"Yani birilerini öldüreceksiniz?"

Hepsinin aynı anda kaşları çatılırken omuz silktim. Biliyordum, öldürmezlerse masumlar ölecekti ama yinede hangi safta olunursa olunsun doğru gelmiyordu birini öldürmek.

Cihan'ın yanına oturup dasyalardan birini elime aldım. Onlarında bakışları önlerine dönmüştü.

Karşımdaki Yazgı'nın yanına Ali, benim boş olan yanıma Yağız otumuştu. Onlardan ellerine bir dosya aldılar.

Kendi elimdeki dosyaya baktım, baktım ve... Bakmaya devam ettim. Neydi ki bu? Bir adam. Sakallı, güzel yüzlü. Küçük dudaklı, kemerli burnu.

"Bu kim?"

Sessiz ortamı çokta bozmamak için Cihan'a doğru fısıldadım. Evet, ona doğru. Çünkü adam o kadar uzunki kulağına uzanmam mümkün değil. Hemde bendeki bu boyla.

Benim gibi fısıldadı Dev Adam'da.

"Terörle arananlar listesi."

Yüzüm düştü. Üst dudağımın üstüne çıkardım alt dudağımı.

"Buda mı?"

"Olmasın mı?"

"Olmasın. Çok yakışıklı. Baksana nasıl mazlum mazlum bakmış."

 Dev Adam (Koruması Mısın? -2)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant