Asansör

13.9K 648 235
                                    

Sorular ve ithaflar bir dahaki bölüme kaldı çünkü ben Yağız'la konuşacaklarını hesaba katmamışım.

Kendimi yalancı gibi hissediyorum :'(

Olsun, bir dahaki bölüm çok uzun zamandır istediğiniz bir şey olacak. En azından bunun sözünü verebilirim.

🍄🍄🍄

Tahmin ettiğim gibi Cihan'dan güzelce  azar yedim. Ama en iyisinden. Ne etmediği küfür kaldı, ne biraz olsun saygı. Zaten yeni nesil hep böyle. Edep, adap bilmiyorlar.

Çirkef, her şeyi şeyi bilen teyze moodunu kapatıp etrafta bir kez daha gözlerimi gezdirdim. Şimdi tam zamanıydı bence. Bir daha yakalayamazdım onu böyle yalnız.

Bunu bir kez daha kendi yüzüme vurarak herkesin dikkati başka yerdeyken sessizce çıktım çıktım odadan. Öğrenelim bakalım neyin nesiymiş bu adam.

Hızlıca merdivenleri çıkıp sonunda nefes nefese kaldım. Yine çatıda işte. Aynı yerde, aynı pozisyonda.

Yanına gidip oturduğumda beni fark etmesine rağmen konuşmamıştı. Derin bir nefes aldım. O konu açmazsa ben açarım. Zaten heryer asker, insan dolu. Bir daha nerde bulacağım böyle yalnız kalma fırsatını.

"Naber?"

Bence konuşmaya başlamak için iyi bir kelime seçimi.

"Bir sorun mu var?"

Şaşkın şaşkın yüzüne baktım. Ne demek bir sorun mu var? Nerden çıkardı şimdi bunu?

"Yok. Niye olsun ki?"

"Benimde konuşmak istediğin bir konu olduğunu varsaymıştım."

Rahat olmaya çalışarak omuz silktim.

"Aslında sorun değilde, dertleşmek diyelim biz ona."

Elindeki insan psikoloji kitabını simetrik duracak şekilde yanına koyup dinledini belirtecek şekilde yüzüme çevirdi gözlerini. Daha fazla onu bekletmemek için hızlıca söze girdim.

"Şimal'in niye beni serbest bıraktığını yada kaçırdığını sormadın."

Bunu bu zamana kadar anlatmadıysam şüphelerim yüzündendir. Ama şu dünki olaylardan hemen haberdar olması, hemen bizi arayıp haber vermesi şüphelerimi arttırıyordu.

"Sana daha önce hiç soru sordum mu?Anlatmak istersen anlatırsın zaten."

Başımı onaylar şekilde salladım ve yüzümü endişeli bir hâle soktum.

"Anlatmak istiyorum. Artık paylaşmazsam bunu içimde patlar. Şimal bana Umut'u timden uzak tutmamı söyledi. Özelliklede sen konusunda."

Ellerini orta uzunlukta ama yumuşak olduğu her halinden belli olan saçlarına geçirip, garip renkteki gözlerini o günde yaptığı gibi ayakkabılarına geçirdi. Tahminimce bu düşünürken yaptığı bir takıntı olabilirdi.

"Bu, garip. Şimal'le hiç karşılaşmadım veya telsiz konuşmaları dışında diyaloğa girmedim."

"O zaman neden özellikle senin adını verdi?"

"Bilemiyorum. Peki Umut'a olan tutumu hakkında bir tahminin var mı?"

"Bilmiyorum. Dikkat etmedim ama ismini söyleyince bile gözlerinden nefreti anlaşılıyordu."

"Şimal hakkında ne düşünüyorsun?"

Sorguya çekmek isteyen ben iken bu durumda olmak sinirimi bozsada bozuntuya vermedim.

 Dev Adam (Koruması Mısın? -2)Where stories live. Discover now