Kırmızı

15.2K 717 305
                                    

Gece'nin asla sırt dekoltesi olmayan elbisesi;

Gece'nin asla sırt dekoltesi olmayan elbisesi;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

--elbiseyi uzun varsayalım :)--

Aynada bıkmadan kendime bir kez daha baktım. Yalan yok, taş gibi olmuşum. Bi' saçlar, bi' şekiller. Ben bile güzelim ya, kıyamet alameti.

Salonda küfürler yağdırarak hazırlanmamı bekleyen Cihan'a göz devirip kapıyı açtım. Karşımdaki koltukta sinirle oturuyor. O- o çok şey olmuş, şey gibi, şey...

Kimi kandırıyorum! Bu tipi asla tarif edemem ben. Ellemek istiyorum! Tecavüz edip öldürmek, ondan sonra Müge Anlı'nın programına çıkıp her şeyi inkar etmek istiyorum! Suçum anlaşılınca indirim yemek, Kadir Şeker içerdeyken ben diğer tecavüzcüler gibi fıldır fıldır dolaşmak istiyorum!

"Ş- şey, şe- şey. Git- gitmeyelim miyiz?"

Al işte! Neymiş efendim gitmeyelimmiş. Ben adamı güzel bulmuşum, kendisi diyor gitmeyelim. Ne demek gitmeyelim? İki saattir hazırlanıyorum. Sinirle dudaklarımı ısırdım.

"Yapmasana şunu!"

"Neyi?"

Büyük ellerini saçlarına daldırıp daldırıp çekiştirdi.

"Ya birde kırmızı ruj sürmüş! Nasıl bir günahsın kızım sen? Git sil şunu!"

Saçma sebepten bağırışına kaşlarımı çattım. Zaten bu gün yeterince sabrımı zorladı, şimdi bu saçma hareketleri hiç çekemem.

"Anlamadım? Niye siliyormuşum acaba?"

"Anlamıyorsun işte! Aptal, hiçbir şey anlamıyorsun."

Evet, aptalım. Düz konuşmadığı sürece insanları anlamıyorum. Hatta bazen o zamanda anlamıyorum ama bu onun yüzüme vuracağı anlamına gelmez değil mi?

"Ulan hadi ben pezevengim, utanıyorum anlatamıyorum. Sana ne oluyor kızım? Anlasana!"

"Bari kendine o kelimeyi kullanma. Anlamam gereken önemli bir şey varsada direk söyle yüzüme."

"Söyleyemem. O zaman olmaz."

"Peki, şimdi ayakkabılarını giy. Özel uçak göndermişler tüm konuklara. Uçak bizi bekliyor. Hemen arabaya gidiyoruz."

Somurtarak koltuktan kalkınca bende peşinden ilerledim. Bir yandan bordo elbiseyi tutarken bir yandanda ayakkabılarla dengede durmaya çalışıyordum. Ayakkabılarım yeni, yani altı temiz olduğu için topukluyla yürüyordum evde ve biraz olsun boy farkının azalması modumu yükseltiyordu.

Size bu ayağa alıştığımı söylemiştim değil mi? Cihan'a yalvara yalvara çıkarttırdım alçıyı. Hafif acıyor ama zaten alçıyı bir haftaya açacaktık. Kemik yerine oturmak üzere.

"Ama dudağındakini sil artık."

"Silmeyeceğim. Bana çok yakıştı."

"Sil şunu!"

 Dev Adam (Koruması Mısın? -2)Where stories live. Discover now