7. "İzin Olsun Üzerimde Olur mu?"

2.8K 257 396
                                    

Maçın bitmesine son beş dakika kalmıştı. Takımda olan herkes nefes nefeseydi resmen ve yorgunluktan ölüyordu. Geri zekalı arkadaşları Faik o kadar kaptırmıştı ki, kendini Fatih Terim sandığına yemin bile edebilirdi. Canlarından bezdirmişti ve açık ara farkla yenmelerine rağmen hâlâ sahanın diğer ucundan hem oynamaya çalışıyor hem de taktik verip bir şeyler söylüyordu. Koşmaktan canı çıksa da kendini dinç hissetmesi hoşuna da gidiyordu.

Hafif bir tempoda koştuğu sıra gözleri sarışın genci buldu yeniden, ne yaparsa yapsın gözlerinin sürekli onu bulduğunu fark etmişti fakat bu durumu artık kabullenmişti. Akışına bırakacaktı.

Kendisi gibi kan ter içinde olduğunu ve yüzünün koşmaktan kızardığını gördü. Yeşil gözleri kızarık yüzünde daha çok belli etmişti kendini ve genellikle çok hafif solgun olan dudaklarına şu an capcanlıydı. Verdiği hızlı soluklar havada küçük sis bulutları yaratıyor, ardından da kayboluyordu. O kadar çekici duruyordu ki ilk defa o an onu öpmek istedi. Ve bunun sadece öpmekle de kalmayacağını biliyordu. Başını sağa sola sallayıp çavuşun tatsız olaylar yaşamaması için kendine gelmeye çalıştı.

Halil'in açtığı ortayla İsa'nın topu kaleye şutladığını gördü. Top kısa süre sonra ağla buluşunca takımdan yükselen "Goool." nidalarıyla takımdakiler İsa'nın üzerine atlayıp onu altta bıraktı ve resmen pestile çevirdi. Kısa süre sonra da maç bitmişti zaten.

Bunun üzerine Attila olduğu yere kendini atıp sırt üstü uzanırken yorgunluktan kolunu kaldıracak hali yoktu. Diğer herkes de ya dağılmış ya da tıpkı onun gibi kendini yere atıp uzanıyordu. Gözleri halı sahayı aydınlatan lambalardan birine takılırken yavaşça gözlerini gökyüzüne çevirdi. Alıp verdiği hızlı soluklar havaya karışırken göğüs kafesi de inip kalkıyordu. Hemen yan tarafta kendini yere atan bedenle kafasını o yöne çevirdi yavaşça, gözleri sarı kafayla karşılaştı. Bedeni kendisinin aksi yönündeydi, sadece kafaları yan yanaydı. Göz göze geldiklerinde yakın mesafede olan sarışının hâlâ kızarmış bir yüze sahip olduğunu gördü, yeşillerinin parlaklığı içinde bir tohumu filizlendirecek gibiydi. Dudaklarının canlılığı gözlerinin oraya kaymasına sebep olduğundan dolayı zaten hızlı atan kalbi daha hızlı atmaya başladı. Hemen eski haline döndü ve gökyüzüne bakmaya başladı. O da gökyüzüne bakmaya başladı. Sarışın gencin sesini duydu.

"Çok yoruldum." dedi normal bir şekilde konuşurken. Sesi biraz yorgun çıkıyordu. Sanki hiç kavga etmemişler gibi konuşmuştu.

"Ben de, mabadımdan alıyorum nefesimi."

Kısık seste gülme işitti. "Al benden de o kadar. Hamlamışım resmen, uzun süredir oynamıyordum." dedi hızlı hızlı nefes alıp verirken.

"Bu hamlamış halin miydi? Kaç asist yaptın, neredeyse tüm gollerde katkın var farkında mısın?"

"Çabuk yoruldum ama. Önceden bu kadar çabuk yorulmazdım."

Yavaş yavaş nefesleri düzene girmişti. "O şerefsiz Faik yüzünden oldu. Bugün bi' gaza geldi, kendini Bayern Münih'in teknik direktörü sandı it. Hepimizin anasını ağlattı anlayacağın. Sanki şampiyonlar ligine hazırlanıyoruz." dedi huysuz bir çocuk gibi.

Sarışın genç duyduğu ses tonu ve yakınmayla göğsünün hafifçe sarsılmasına neden olacak şekilde gülmeye başlarken yeşil gözleri de kısılmıştı. Kısa bir an gözleri bu görüntüye kaysa da o da kendi sitemine ve ses tonuna güldü o an, ikisi de gökyüzüne bakıyordu hâlâ. Kısa süren gülmeleri durgunlaştı ve nefesleri yeniden bir düzene bindi. Hiçbir şey olmamış gibi ikisi de davranırken işlerine geliyordu.

O an fark etti ki onu sinir etmek kadar onunla gülmek daha çok hoşuna gitmişti.

Yanındaki bedenden aldığı terle karışık parfüm kokusu ciğerlerine doluyordu. Bu kokuyu ilk kütüphanede hemen ensesinden aldığı geldi aklına. Ağır gelmesine rağmen koku daha ilk başta bile onu rahatsız etmemişti. Şimdi ise o enseye yüzünü gömmek ve derin bir şekilde solumak istiyordu, ciğerlerine o kokuyu hapsetmek istiyordu. Hissettikleri karşısında gözlerini yumup gökyüzüne perde çekerken, kendini dizginlemeye çalıştı. Derince yutkunup aklını dağıtmak için başka şeyler düşüncelere daldı.

Gemisini Bekleyen LimanWhere stories live. Discover now