BÖLÜM 53

3.6K 375 225
                                    


Merhaba. Sizden bir şey rica edeceğim. Bölüm sonunda, bölümün saçma olup olmadığını ya da bölümü beğenip beğenmediğinizi söyleyin lütfen.

Çünkü yazdığım bölümden emin değilim. Ve bence çok saçma oldu.




Elimdeki kağıt ile beraber dondum kaldım. Ne demek bu?

Rüzgar: O ne?

Diyerek yanıma geldi. Önce kağıdı elimden aldı ve okudu. Sonra da kutudakilere baktı.
Kaşları çatılmıştı. Hatta oldukça gergin duruyordu. Kim bizimle oynayan?

Ayaz abim de yanımıza geldi. İkisi de kaşları çatık bana bakmaya başladı.

Rüzgar abim: Ne demek oluyor bu? Neden sana geldi? Kim bu?

Gözlerimi devirdim.

Ben: Ya yoldan geçen birine verdim ben de bunları. Dedim ki Poyraz i tanınmayacak hale getir, bizi de tehdit et. Aksiyon olsun biraz. Ya abi iyi misin? Ben nereden bileyim ne demek oluyor? Açık açık tehdit işte.

Ayaz abim kutuyu elimden aldı . Rüzgar abim ise bana ters ters bakmak ile meşguldü.

Ayaz abim: Bu odadan dışarı çıkmak yok. Kapıya bir adam koyalım. Biz bunu Meriç abime verip geliyoruz. Tamam mı? Korkmanıza gerek yok

Kafamı salladım.

Ben: Abi, hemen gelin.

Rüzgar abim: Tamam, hadi yürü Ayaz.

Ayaz abim ve Rüzgar abim odadan çıktı. Ben de koltuğa oturdum. Off bir sapık eksikti.

Poyraz: Korkuyor musun? 

Poyraz a baktım. Ne kadar dayak yemiş olsa da çok şirin duruyordu. Ona güven vermek istercesine hafifçe gülümsedim.

Ben: Hayır. Korkmuyorum. Sen?

Aslında çok korkuyorum

Poyraz: Tedirginim biraz.

Kafamı salladım.

Ben: Hadi uyu sen. Sonra eve gideriz zaten.

Poyraz: Tamam ama yanımdan ayrılma.

Gülümsedim.

Ben: Buradayım paşam.

Gülümdedi. Yanına oturdum ve elini tuttum. Sonra elinin üzerini öptüm.

Kapı çaldı ve açıldı. Koruma açmıştı. Keşke Salih abi olsaydı sohbet ederdik. Ama bu yine çok soğuk olan korumalardan birisiydi. Neyse, belki bir gün Onunla da iyi bir arkadaş oluruz. İçeriye bir hemşir girdi. Elinde bir küçük tepsi ve tepsinin içinde iğne olduğunu düşündüğüm şey vardı.

Poyraz in yanından kalktım. Kenara, duvara yaslandım ve hemşiri izlemeye başladım. Ali abim göndermiş olmalı. Aslında ağrı kesici yaptığını söylemişti ama...

Ben: Ne iğnesi?

Bana ters ters baktı. Ardından konuştu.

Hemşir: Ağrı kesici.

Ben: Ama abim...

Hemşir: İşimize mi karışıyorsunuz? İsterseniz dışarı çıkın. Gerginlik çıkmasın.

ABİLERWhere stories live. Discover now