BÖLÜM 38

4.1K 378 179
                                    

Sunum ödevi için konular verilmişti. Bizim konumuz çok zor bir konu değildi. Tenefüs olmasına son on saniye vardı.

Zil çalar çalmaz sınıfta büyük bir boşalma oldu. Ben de gelecek dersin kitaplarını çantamdan çıkarmaya başladım. Sunum ödevinin konusunu, nasıl yapacağımızı hocaya iyice sorduğum için unutmamak için not defterine not etmiştim.

Islık çalma sesini duyunca kafamı kitaplardan kaldırdım. Poyraz yanıma sınıfa göz gezdirdi ve beni görünce gülümsedi. Ben de gülümsedim. Elleri cebinde, saçını havaya kaldırmış, giydiği siyah tişörtünün üzerine giydiği siyah deri ceket ile ha bir de altındaki siyah kot pantolonu unutmamak lazım çok yakışıklı gözüküyordu. Sanki akşamları ' Yanında uyuyabilir miyim abla?' diyen çocuk bu çocuk değildi. Yanıma geldi. Öndeki sıraya oturdu.

Poyraz: Naber?

Ben: Aynı.

Dedim. Poyraz Ege ye göz gezdirdi ve elini uzattı.

Poyraz: Merhaba ben Poyraz. Selin in kardeşiyim.

Dedi. Ege ise selamına karşılık verip Poyraz in uzattığı eli sıktı.

Ege: Memnun oldum. Ben de Ege.

Poyraz in odak noktası tekrar ben olurken bana gülümsedi.

Poyraz: Şimdiden çok popüler oldum.

Dedi. Gülümsedim.

Ben: Bence fazla havaya girme.

Kafasını salladı.

Poyraz ayağa kalktı. Ben de kalktım.

Poyraz: Ben gidiyorum o zaman. Bir şey olursa ararsın.

Dedi. Kafamı salladım. Poyraz tekrar sınıfa göz gezdirdi. Ege ye baş selamı verdi ve gitti.

Tekrar kaldığım sıraya oturdum. Ege ye bakıp gülümsedim.

Ege: Bunu yapmak zorunda değilsin.

Kaşlarımı çattım.

Ben: Neyi?

Ege: Bir soy adın var. Ünlü soy adın var. Bir itibarın var. Bana yardım etmek zorunda değilsin.

Ben: Henüz kariyer yapmadım. Ayrıca bu zorunda olduğum bir şey değil.

Kafasını cama çevirdi. Ben de önüme döndüm. Ödev yapacaktık. Büyük bir ihtimalle abilerim Ege nin evinde gitmeme izin vermeyecekti.

Ben: Ödev için istersen bize gel.

Sadece kafasını salladı. Sadece yürüyemiyor oluşu onu bu kadar aşağıya çekmeliydi. Bunun sebebi de bizdik. Onu sanki başka bir canlı gibi kabullenmiştik. Oysa ki onun da duyguları vardı. O da insandı. Belki buradaki çoğu insandan daha vicdanlıydı.

Ben: Kantine inelim mi?

Ege: Ben inemem. Okulun asansörünü kullanmama izin vermiyorlar.

Ben: O zaman istediğin bir şey var mı?

Ege: Şey... Zahmet olmazsa su alır mısın?

Ben: Tabi ki.

Dedim ve sınıftan çıktım. Meriç abim ile bu konuyu konuşmam gerek. Neden ona farklı davranıyorlar.

ABİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin