BÖLÜM 59

3.6K 376 306
                                    

Merhaba. 100k olduk. 100k   100k

Siz ciddi misiniz? 100k 🎊🎊

Size çok teşekkür ederim. Sizin sayenizde kendime inandım. Yazmaya başladım. Korkularım vardı. Ama yendim. Birsürü arkadaş edindim. Yeni dostlar kazandım. Ve kalemimi geliştirdim. Bunun farkındayım. Ve bana bu şansı verdiğiniz için hepinizie teşekkür ederim.

Tabi siz bana 100k yi hediye ettiniz. Ben de size bir hediye vermek isterim.

Beren ile Ömer?? Yeni kurgu?? Farklı hayatlar?? Ne dersiniz???

Bu arada hepiniz o kadar çok Selin in Ege nin evine gitmesine sevindiniz ki yüksek yüksek tepelere şarkısı başladı. Bence biraz erken heveslendiniz.

Hadi okumaya geçin. 100k için uzun bir bölüm yazdım. Umarım seversiniz. Bölümde küçük bir konuğumuz var.

İyi okumalar kuzularım 🐑🐑






Ali abim: Dikkatli gidin. Selin, işini halledince doğru eve geç abicim. Fazla oyalanma. Rüzgar, sen de biraz dinlen.

Ben: Tamam abi. Sen de kendine dikkat et.

Dedim ve abilerimin yanından ayrıldım. Benim için gelmiş olan araca bindim. Pencereden Ali abime el salladım.

Ben: Halk kütüphanesine gidelim lütfen.

Şoför tamam anlamında başını salladı. Şoförün yanındaki koltukta oturan diğer koruma telefonunu çıkardı. Ve birşeyler yaptı. Benim karşımda duran koruma ise dışarıyı izliyordu. Karşımda olan koruma da hani hiç gülmeyen koruma. Hatırladınız mi? Yüzüme bile bakmıyordu.

Yolda giderken camdan dışarıya bakmaya karar verdim. Hava epey soğumuştu. Rüzgar çıkmıştı. Arabanın içi ise sıcacıktı.

Araba giderken birden patlama sesi gibi bir ses duyuldu. Korkmuştum. Arabayı süren koruma hemen arabayı uygun bir yere çekti Kaşlarımı çattım. Merakla öne doğru, emniyet kemerini çıkaran ve baktım.

Ben: Bir sorun mu var?

Yine yüzüme bakma zahmetine bulunmadan konuştular.

Koruma: Tekerlek patladı Selin hanım.

Ben: Ne yapacağız peki?

Bana cevap vermeden aşağı indi. Karşımdaki ifadesiz korumaya baktım.

Koruma: Biz aşağı inelim, onlar da tekerleği değiştirsinler. Buyrun.

Ded eli ile kapıyı göstererek. Kafamı salladım ve aşağı inmek için hareketlendim. Kapının oraya geldim ve aşağı indim.  Birden elinde kırmızı bir silah olan çocuk bize doğru koşmaya başladı. Gülerek çocuğa baktım. Hemen arabadan indim.

Uzun sarı saçları vardı. Ayrıca saçları kıvırcıktı. Pembe elbisesi biraz kirlenmişti. Beyaz ayakkabıları da öyle.

Arkamdan inen koruma, önüme geçerek çocuğa doğru gitmeye başladı. Çocuk da zaten beni vuracaktı. Allah'ım ya. Çocuk korumayı görünce korkuyla geri gitti. Sonra koşarak bana doğru gelmeye başladı. Korumanın yakalamasına izin vermeden bana koşuyordu.   Hemen diz çöktüm ve kucağıma gelen çocuğa sarıldım.

Biraz canımı acıtıyordu ama sorun etmedim. Çocuktan yavaşça ayrıldım. Elimi saçına götürdüm ve yavaşça saçını okşadım.

ABİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin