BÖLÜM 71

3.5K 372 267
                                    




Selin den

Ege: Seni seviyorum.

Söylediği cümleyi duyduğum anda vücudumdaki tüm kan yanaklarıma giderken başımı eğdim. O anda da kahveler gelmişti.

Kahveye baktım. Üzerinde kalp vardı. Kahvenin köpüğünden yapılmıştı ve çok güzeldi. Ege ye baktım. Beklenti ile yüzüme bakıyordu. Gülümsedim.

Ben: Ben de seni seviyorum.

Ve o beklediğim koca gülüş, mavi gözlerinin kısılması, inci dişlerinin ortaya çıkması...

Kahveden bir yudum aldım. Ardından elimi masanın üzerine koydum. Ege ye baktım. Bana bakıyordu. Utançla başımı başka yöne çevirdim. Birinin bana böyle bakması - hele ki bu kişi sevdiğim kişi ise- çok tuhaf oluyordu.

Ege: Eğer istersen bugün seni bir yerlere götürmek istiyorum.

Gülümsedim. Benim için sorun yoktu. Ama Meriç abim iki saate eve dönmem gerektiğini söylemişti. Konuşacağım anda kendisi konuştu.

Ege: Ama önce abilerine haber ver. Sorun çıkmasın.

Dedi ve gülümsedi. Ben de gülümsedim.

Ben: O zaman ben hemen geliyorum.

Dedim ve ayağa kalktım. Başıyla tamam işareti verdi. Sonra da kahvesinden bir yudum daha aldı.

Telefonumu elime aldım ve lavaboya girdim. Kapıyı kapattım ve derin bir nefes aldım. Sevgili mi olduk şimdi? Peki ben bunu abilerime nasıl söyleyeceğim. Sonuçta Rüzgar abim ve Ayaz abim ben evden çıkmadan önce benimle dalga geçiyordu.

Telefonumu elime aldım ve havaya kaldırdım. Meriç abimin telefon numarasını buldum ve aradım. Abim zaten hemen açmıştı.

Ben: Abi...

Dedim ve durdum. Yutkundum. Nasıl söylemem gerekiyor ki?

Meriç abim: Efendim kızım?

Ama sen bana kızım dersen ben yok olurum.

Meriç abim: Orada misin Selin?

Sessiz kaldığımı fark ettim. Hemen kendime geldim.

Ben: Ya abi, Ege... Ege beni sevdiğini söyledi. Ben de onu sevdiğimi söyledim ve biz galiba sevgili olduk ve Ege beni bir yerlere götürmek istiyormuş. Benim de haberim yoktu. Gidebilir miyim?

Bir süre abimden ses gelmedi. Ben de kurduğum cümleyi kafamda tartıyordum. En son abimin ses vermesini duydum.

Meriç abim: Sadece bir saat daha. Toplam üç saat. Yani saat sekizde evde olacaksın ve nereye giderseniz sizi şoför bırakacak.

Hemen gözlerimi açtım ve yerimde zıplamaya başladım. Kaptım izni.

Ben: Teşekkür ederim abicim. Merak etme saat sekizde evde olacağım. Seni çok seviyorum.

Meriç abim: Selin, fazla yakınlaşmayın sakın.

Gülümsedim.

Ben: Tamam abi. Kapatıyorum ben. Görüşürüz.

Dedim ve kapattım. Oley! Hemen lavabodan çıktım ve Ege nin yanına gittim. Sandalyeye oturdum.

Ege: İzin verdi mi?

ABİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin