BÖLÜM 8• GÜN 8'

61.8K 5.2K 3.1K
                                    

Hu, hu! Burada olan var mı?

Medyadaki şarkıyla yazarken gerim gerim gerildim. Size de onunla okumanızı öneririm.

İyi okumalar!

• • •

Afra Ahsen Çakmak / Tutsak 7

8 Mayıs 2021

Bu gece, diğer gecelerden farklıydı.

Her zamanki gibi yarı uyanık, kabuslarla dolu bir gece geçirmemiştim. Burada olmaktan deli gibi korksam da kesik uykulara dalabildiğim için kendimi şanslı bulmaya başlamıştım. Çünkü bu gece, diğerlerinden tamamıyla farklıydı. Her zamanki gibi gözlerim kapalıydı. Uyku ve uyanıklık arkasındaki o ince çizgideydim. Yatakta kıpırtısız yattığımı çok net hatırlıyordum. 

Silahların gecenin yarısında üzerime dönmemesi gerekirdi.

Silahlar üzerime döndüğü gibi Ölüm'ün bana mesaj atmaması gerekirdi.

Bunların olmaması gerekirdi fakat olmuştu. Silahlar üzerime çevrileli, Ölüm bana o mesajı atalı gözlerimi uzun süre kapalı bile tutamamıştım. Ne zaman gözlerimi kısa bir anlığına kapasam gözümün önünde o mesaj beliriyordu. Kalçamın yanında duran telefonun ekranında mesaj hâlâ açıktı. 

Ölüm: Uykuya dalacak gibi olursan beynini dağıtırım.

Ölüm: İyi geceler sevgili tutsağım.

Elime telefon geçeli, Ölüm'ün sorularıyla Mete'yi köşeye sıkıştıralı bir gün bile olmamıştı. Tıpkı onun emrettiği gibi telefonu hiçbir yerde tanımdan ayırmamıştım. Yatağa yattığımda yastığımın altına koymuş, gözlüklerimi komodinin üzerine koyduktan sonra kafamı yastığa koyduğumda tıpkı yastığımın altında canlı bomba tutuyormuş gibi hissetmiştim. Buna rağmen kesik kesik de olsa uykuya dalabilmeyi başarmıştım. Bu mesajı görene kadar.

Siyah camlar yüzünden odadaki ışık değişmiyordu. Sabaha ne kadar kaldığını, kaç saat kıpırtısız bir şekilde yatağın içinde, dalıp gitmemeye çalışarak oturduğumu bilmiyordum. Dizlerimi kendime çekmiş, kollarımı dizlerimin etrafına sarmıştım ve yatak örtüsünü boynuma kadar çekmiştim. Gözlerim açık kalmak için odanın her karışında dolaşıyordu.

Silahlar üzerime çevrilmişti. Bundan daha ağır silahlar zihnimin içindeydi. Nefeslerim düzensizdi. Fazla uzun süre açık tutmaya çalıştığım gözlerimin içi yanıyordu. Karnımın boşaldığını ve acıktığımı adım adım hissediyordum. Burnumdan dökülen nefeslerim açlığın etkisiyle kokmaya başlarken bile kıpırdayamıyordum. 

Uykuya dalacak gibi olursan beynini dağıtırım.

Neden ben? Tüm gece zihnimde yankılanan soru buydu. Neden Mete, Kutay ya da Yavşak Çağrı değil de beni seçmişti? Bir kız olduğum için mi bunu yapıyordu? Bizi buraya tıkan, birlikte kaldığım diğerlerine oranla sapığın teki miydi? Gözlerimi yumup dişlerimi birbirine bastırdım. Gözümün önüne tekrar mesajın o kırmızı harfleri geldi. Uykuya dalacak gibi olursan beynini dağıtırım. Gözlerimi hızla açıp tekrar odaya bakındım. Bir dolap, banyoya açılan kapı, büyük halı, bir komodin, büyük bir yatak. Her şey aynıydı.

Neden ben? Bu soru düşündüğüm tek soru değildi fakat en çok zihnimde yer kaplayanlardan bir tanesiydi. Bana verdiği görevlerin ne hal alacağından deli gibi korkuyordum. Ya görevleri onlara sorular sormaktan ileriye giderse ne yapacaktım? Ya birine vurmamı, birini öldürmemi, içlerinden birinin bana... Düşüncenin devamını getiremeden nefesim boğazımda sıkışırken kesik bir nefes verdim. Ya aynı evde bulunduğum bu kişiler, Ölüm'ün dediğine göre bir katilse?

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin