BÖLÜM 48• GÜN 43'

45.1K 4.3K 10.1K
                                    

🎵Sia- Bird Set Free Karakterleri yansıttığını düşündüğünüz yerlere yazmayı unutmayın ♥

[Kırık kanatlarım vardı, kırılmış bir şeydim ben

Sesim vardı, sesim vardı ama şarkı söyleyemiyordum.

Beni yere indirdin.

Zeminde mücadele verdim.

Ve mücadelemi kaybettim, hedefine ulaştın.

Sesim vardı, sesim vardı ama konuşamıyordum.

Bana boyun eğdirttin.

Şimdi ise uçmak için çırpınıyorum.

Hepimizin içinde saklamaya çalıştığı bir çığlık var

O çığlığı sımsıkı tutuyoruz, inkar edemeyiz

O çığlık bizi çiğ çiğ yiyor.

O çığlığı sımsıkı tutuyoruz ama ben ölmek istemiyorum.

Ölmek istemiyorum.]

Keyifli okumalar!

• • •

Afra Ahsen Çakmak / Tutsak 7

12 Haziran 2021

Kalp atışlarım hızlanırken bunun nedenini düşünemeyecek kadar kafam karışmıştı.

Ne hissedeceğimi bilmiyordum ama emin oduğum tek şey, benim elimden tutarken ve yavaşça ayağa kalkarken minnettar olduğumdu. Yaşa diye bu geceyi de yaşarım. Cümle, zihnimde tekrar tekrar yankılanırken gözlerimi kırpıştırdım. Bir ıslaklığın ağırlığı kirpiklerime çöktüğünde bakışlarımı yüzünden ayırdım ve sertçe yutkundum. 

"Kimseye güvenmem," dedim o ayakta dururken. Çocukken sığınacak bir liman olarak gördüğüm babamı anımsadım. Ve sonra sığınacak hiçbir yerimin kalmayışını. Annemin limanı oluşumu ama kimsenin bana koruyucu kollarını açmayışını. Gözlerimi kırpıştırıp gözyaşlarının ıslaklığını dağıttıktan sonra bakışlarımı ona çevirdim. Bizi birleştiren tek şey onun elini tutarken ayaktaki bedeninden dolayı havaya kalkmış kolumdu. "Ama... Bu gece için sana güveniyorum."

Egemen kafasını hafifçe öne eğdi. "Sadece bu gece için güvenmen bile yeterli," diye mırıldandı. Ardından elimi çekerek beni yavaşça ayağa kaldırdı. Dizlerimin titremesine rağmen dimdik ayakta durabilmeyi başarabildim. Titremeseydim dik durabildiğim için kendimle gurur durabilirdim.

Kapana kısıldığım, gerçekleşecek o şeyin düşüncesi zihnimi sıkıştırırken bir çıkış olmasa da kaçacak bir yer ararken buldum kendimi. Gözlerimi odada dolaştırdım fakat tek gördüğüm, aydınlanmaya yüz tutmuş göğün odanın içine verdiği ışık oldu. Zamanımızın tükendiğinin belirtisi. 

Boğazım düğümlenirken gözlerimi ellerimize indirdim. Ölüm ne düşünürse düşünsün birbirine dolanmış parmaklarımızı ilk ayıran ben olmak istemedim. İlk defa bir erkeğin elini tuttuğumu fark ettim. Bir dokunuştan ibaret olmayacak şekilde, uzun uzun. Ve elimi sıkan elinin verdiği güce odaklanmaya çalıştım. Her şey yoluna girecekti. 

Elini bırakmadan eğildim ve telefonu içine koyduğum çekmeceden geri aldım.

Ölüm belki fazla ileri gittiğini düşünürdü.

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin