BÖLÜM 31• GÜN 31'

44.3K 4.4K 3.6K
                                    

! ! ! UYARI: Kendine zarar vermeye yönelik hassas sahneler içermektedir. Hassas kişilerin, kötü etkilenme olasılığı olanların ve 18 yaşından küçüklerin o sahneleri okumasını tavsiye etmiyorum. Okumanız durumunda hiçbir sorumluluğu kabul etmiyorum. ! ! !

Bu bölüm kalbinde ve teninde yaralar taşıyan herkese ithaf ediyorum. Dünya siz olmasaydınız güzel olmazdı.

🎵 Icon For Hire "Sorry About Your Parents"
Karakterleri yansıttığını düşündüğünüz yerlere yazmayı unutmayın ♥

[Ailen için üzgünüm, kötü insanlara benziyorlar
Baban iğrenç biri gibi görünüyor
Tahminimce annen sana sahip olmanın bir lütuf olduğunu bilmiyordu

Hayatın için üzgünüm, bayağı zorlandın
Çok çabaladın, asla yeterince iyi olamadın

Seni zavallı şey, sen olmak berbat bir şey olmalı
Ve bunun senin hatan olmadığını biliyorum
Asla olmadı, değil mi?

Bütün gece yaralarını sarmak için ayakta kalmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum
Sahip olduğumdan daha fazlasını yitiriyor,
Geçmişle savaşıyor ve hep kaybediyorum

Ah, biliyor musun? Böyle yaşanmaz.]

Keyifli okumalar!

• • •

Afra Ahsen Çakmak / Tutsak 7

31 Mayıs 2021

Sadece bazı insanların anlayabileceği bazı gerçekler vardır.

Gündüzleri gülümseyip gece gözüne uyku girmeyenlerin bileceği gerçekler. Işık yüz hatlarını aydınlatırken kalbindeki karanlığa acılarını gömüp gece olduğunda o karanlık çukurun içinde gömdükleriyle yüzleşenlerin bilebileceği gerçekler. Bu gerçekler geceye kazınır. Gündüz yalan niyetine geçen gülümsemelerin arkasına saklanır.

Gece ise yalanları ortaya çıkarmada, sırların bir gözyaşı gibi dökülmesinde çok yeteneklidir.

Bu yüzden bazıları geceleri uyuyamaz. Kendilerinden bile sakladıkları gerçekler dökülür karşılarına. Sığınak olan karanlık bir anda sırtını çevirir onlara ve güçlü kalmaları için zorlar onları.

Beyin kendini denemek için bize rüyalar ya da kabuslar gösterir fakat gözüne uyku girmeyenlerin buna ihtiyacı yoktur. En korkunç kabusları gerçek hayatta yaşayıp en güzel anlarına rüyalarda kavuşurlar.

İstanbul'un gecesinde yatağımda uzanırken farklı sesler olurdu. Zihnimin sesi, kanımın uğultusu, yoldan geçen arabaların sesleri, uzaktan geçen uçağın tuhaf gümbürtüsü. Yalnız değilmişim gibi şehrin sesi eşlik ederdi bana fakat bu sesler eşliğinde her zamankinden daha yalnız hissederdim. Arabaların, uçakların içindeki insanlar birilerine, bir yerlere, evine ya da evinden uzağa gidiyorken ben yatakta kıvrılıp acınası bir şekilde yatardım.

Gidecek hiçbir yerim yoktu. Ev diye bana verdikleri çatı ruhumun üstüne çökmüştü. Enkaz altında nefes almaya çalışıyordum.

Bu gecelerden daha kötüsü olamaz, diye düşündüğüm bile olmuştu belki de o zamanlar. Çünkü fiziksel bir yara almış gibi çok acırdı canım.

Anneannem ise sürekli büyük konuşmamamı tembihlerdi. "Hayat şaşırtmayı sever," derdi gözlüklerinin üstünden bana bakarken. "Hiç de büyük konuşma. Öyle yoruldum dersin, sonra bir bakmışsın işler için kollarını sıvamışsın. Allah büyüktür bak. Pes etme, isyan etme. Sana hep en güzellerini verir." Sık sık elini göğsüne dayardı. "İnkara düşmeyip iyi niyeti oldun mu bak neler çıkarıyor karşına Allah."

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin