BÖLÜM 3 • GÜN 1''

68.7K 5.5K 3.2K
                                    

Müzik:  NF - Oh Lord (Ölüm'ün zihnini güzel yansıttığını düşündüğüm için şarkı sözlerinin Türkçe'sini aşağıya bırakıyorum ♥)

[Öldüğümde küllerimi çöp poşetine koyun

Nereye gittikleri umurumda değil

Paranızı mezar taşıma harcamayın

Ben ruhum için daha endişeliyim

Herkes ölecek

Herkesin yaşamamasına rağmen

Bazen gökyüzüne bakarım

Ve merak ederim bizi burada görüyor musun Tanrım?

Dinle, evet herkes değişim ister

Yine de kimse değiştirmek istemez

Kimse dua etmek istemez

Dua etmek için bir şeyleri olana kadar

Biliyorum herkes ölecek]

İyi okumalar!

• • •

Afra Ahsen Çakmak / Tutsak 7

1 Mayıs 2021

Nasıl olmuştu da kendimi mutfakta tek başıma bulabilmiştim, hiçbir fikrim yoktu.

Kutay, yalnız başıma düşünmeye ihtiyacım olacağıyla ilgili bir şeyler söylemişti. Egemen beni yalnız bırakmamak konusunda ısrar etse de diğerlerinin acıyan bakışları eşliğinde mutfağa gönderilmiştim. Onlardan deli gibi korktuğum için onlara en uzak yere çekilip kendi zihnimle baş başa kalmak istiyordum. Bu yüzden bu teklifi reddetmemiştim. Etrafa kendi başıma göz atabilme şansım olması harikaydı. Kaçmak için, sesimi birilerine duyurmak için birkaç yol arayabilirdim.

Mutfak genişti. Ortada büyük, kahverengi bir yuvarlak bir masa vardı. Birkaç boş konserve kutusunu tezgahın üzerindeydi. Temiz tabaklar dolaplara yerleştirilmemişti. Bulaşık makinesi, mikrodalga ve fırın yoktu. Sadece ocak ve büyük bir buzdolabı vardı. Buzdolabının içine bakmamıştım. 

Bulaşıklar yıkanmış, dağınık bir şekilde tezgahın üzerinde duruyordu. Islak tabaklarla, kurular birbirinden ayrılmıştı. Tezgahın altındaki, normalde fırın ya bulaşık makinesi için ayrılan boşlukta büyük bir çöp kutusu vardı. Tezgahın üzerindeki birkaç boş konserve kutusu dışında her şey temiz gözüküyordu. Temiz ve dağınık.

Birlikte kalan altı erkek için şaşırtıcı bir sonuçtu. Beklediğim şey, kokudan girilmeyecek bir mutfaktı. İçeridekilerden Kutay hariç hiçbiri pek iş bölümü yapacak, bulaşıkları yıkayabilecek tiplere benzemiyordu. En azından ilk izlenimim böyleydi.

Mutfağın penceresine baktığımda dediklerinin gerçek olduğunu anlamıştım. Pencere, kalın, simsiyah bir camla kaplıydı. İnce, sık parmaklıklar ardından cama parmak uçlarımla zar zor dokunabilmiştim. Cama dokunduktan sonra ise irkilmiş, elektrik çarpmasına neden olacak bir teknoloji olmadığı için şükretmiştim. Evin baştan aşağıya kontrolü içeridekilerin elinde olmayan bir teknolojiyle donatıldığını düşününce, bu oldukça mümkündü.

OYUNBAZ 7 TUTSAK 1 ÖLÜ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin