Önce Eş [BL]

Kurtboğan ¦ chptr 42

"Xiao Hei?" Jing Shao karanlığa gömüldü, kasesini ve yemek çubuklarını bıraktı ve dışarı çıktı. Xiao Hei dün gece iyiydi; sabaha kadar nasıl bu kadar hızlı hastalanmıştı?

"Wang Ye!" Mu Hanzhang, Jing Shao'nun yarı yenen yemeğine baktı, çaresizce içini çekti ve ahıra gitti.

"Neigh ..." Xiao Hei şu anda ahırında nefes nefeseydi. Oluktaki yem yere dağılmış, toynaklarının altında çiğnenmişti. Bakıcı, yan tarafına çömelmişti, karnını tutuyordu; Xiao Hei açıkça onu tekmelemişti.

Çok cesurdu - bu nasıl hastaydı? Jing Shao, Xiao Hei'yi yatıştırmaya çalışan askerlerin yoldan çekilmesini sağladı. Tahta sütunu hafifçe tekmeledi, atın sırtına atladı ve Xiao Hei'nin dizginlerini kavradı. "Neigh ～" Xiao Hei hemen ayağa kalktı ve inledi. Efendisinin geldiğini bilerek, sonunda bir yandan diğer yana savurmayı bıraktı ve sıcak bir hava üfledi, ama yine de toynaklarını yere vurmaya devam etti.

"Jun Qing, gelme." Xiao Hei'nin çılgınlığıyla Mu Hanzhang'a zarar vereceğinden korkan Jing Shao, Mu Hanzhang'ın yaklaşmasını çabucak durdurdu.

Zhao Meng diğer taraftan geldi ve Mu Hanzhang'ın üç adım ötede durduğunu gördü. Alay etti, "Evet, bu kadar pürüzsüz tenli bir kişinin tekmelenmesi kesinlikle iyi olmazdı."

"Zhao Meng! Kapa çeneni!" Jing Shao, istediğini söyleyen General Zhao'ya baktı. Xiao Hei sakinleştikten sonra Jing Shao attan atladı ve at kulübesindeki pisliğe baktı. Yerdeki bakıcıya "Burada ne oldu?" Diye sordu.

"Wang Ye'ye yanıt veriyorum Chen bu sabah geç kalktı ve Xiao Hei için taze ot kesmeye vakti yoktu, bu yüzden ona yemesi için biraz saman aldım. Beklenmedik bir şekilde, bir ağız dolusu yedikten sonra kustu ve çıldırmaya başladı." dedi. Wang Ye'nin onu suçlayacağından korkuyordu, bu da onun kafasına mal olacaktı.

"Bu at hâlâ yemek konusunda seçici mi? Bu evcil hayvanları şımartmamalısın!" General Zhao, daha önce Wang Ye tarafından azarlanmıştı ama o kızmadı. Xiao Hei'yi sıvazlamak için cepheye yürüdü ve Mu Hanzhang'a "Askeri danışman neden hâlâ ileri gitmekten korkuyor? Savaş alanına gitmek istiyorsan, bir kız kadar çekingen olamazsın."

Mu Hanzhang, hoş olmayan şeyler söylemeyi seven General Zhao'yu görmezden geldi. Ayaklarını kaldırdı ve yavaşça yemliğe doğru yürüdü. Bir an dikkatlice baktı ve hafifçe kaşlarını çattı. Biraz saman aldı ve bakıcıya, "Bu ahırdaki bütün atlar bu yemi yerler mi?" Dedi.

Bekçi, askeri danışmanın bunu neden sorduğunu anlamadı. Wang Ye'ye baktı ve durumun böyle olmadığını söyledi. Xiao Hei'nin samanı sevmeyeceğinden korkmuştu, bu yüzden Xiao Hei için getirilen yeni yemi tek başına yemesi için kullanmıştı. Yem henüz tam olarak kurumamıştı ve yarısı hâlâ yeşildi ve samandan biraz daha lezzetliydi.

"Jun Qing, bir sorun mu var?" Jing Shao yanlış bir şey fark etti ve Mu Hanzhang'a sormak için döndü.

"Bu yemde kurtboğan var!" Mu Hanzhang, elindeki otu Jing Shao'ya verdi.

kurtboğan: