Önce Eş [BL]

Aile Ziyafeti ¦ chptr 75

Mu Hanzhang kendini kandırmasına izin vermedi. Gözlerini kıstı ve bir an düşündü. "Söylemesen de biliyorum."

"Ne?" Jing Shao, yanlış bir şey yapmış bir kedi gibi gözlerinde yaramaz bir ifade olan Mu Hanzhang'a baktı ve kalbi daha da kaşındı.

Mu Hanzhang kulağına yumuşak bir şekilde, "Babana bir ilişkiye girmeyeceğini söylemiş olmalısın bu yüzden cariye alırsan yüzünü kaybedersin." dedi.

"..." Jing Shao gözlerini tehlikeli bir şekilde kısana kadar afallamış bir şekilde kaldı. "Benden şüphe mi ediyorsun?"

"Sadece tahmin yürütüyorum.. ah..." Mu Hanzhang sözünü bitirmeden kıyafetleri kabaca açıldı ve aniden göğsünde sıcak bir baskı ve sancı oluştu. Bunu, onu alçak sesle inlemeye zorlayan tarifsiz bir zevk izledi.

Jing Shao zavallı küçük şeyi ağzından çıkardı ve altında mücadele eden kişinin ellerini başının üstüne bastırdı. "Benwang'ın ilişkiye girip girmeyeceğini kişisel olarak doğrulamana izin vereceğim."

"Sorun çıkarma. Bu öğleden sonra kardeş Zhou'yu göreceğim, wu..." Mu Hanzhang, Jing Shao'nun ciddi olduğunu gördü ve geri çekilmek istedi ama üstündeki kişi açıkça gitmesine izin vermiyordu.

Wang Fei'nin ilişkilerindeki yeteneklerini onaylayıp onaylamayacağına bakmaksızın Jing Shao kendini kanıtlamakta ısrar etti ve böylece bir öğleden sonra uykusu eziyet içinde geçti.

"Wu... yavaş... yavaş.. ah..." Mu Hanzhang yastığını sıkıca kavradı ve üstündeki adamın sert hamlelerinden dolayı başını geriye atmak zorunda kaldı. İki ince bacağını Jing Shao'nun beline dolarken kontrolsüz bir şekilde titriyordu.

Jing Shao yavaşladı, sonra Mu Hanzhang'ın hafifçe aralık olan dudaklarını öpmek için eğildi. Diğer adamın nefes almasına izin verdi, sonra yavaşça (penisini) dışarı çıkardı böylece Mu Hanzhang'ın girişinde (deliğinde) sadece (penisinin) ucu kalmıştı, sonra aniden hepsini içeri itti.

Yavaştan hızıyla bir anda geçiş bir çift güzel gözün yırtılmasına sebep oldu. Jing Shao gözlerinden akan yaşları öpüp saçlarını tekrar tekrar okşarken altındaki adam hâlâ orgazmdan dolayı titriyordu. İkiside mükemmel gün batımına daldılar ve uzun bir süre kendilerine gelemediler.

"Ne düşünüyorsun? Oldukça yetenekli değil miyim?" Jing Shao gülümsedi ve Mu Hanzhang'ın zarif köprücük kemiğini ısırdı.

Mu Hanzhang ona baktı ama cevap vermeye niyeti yoktu. O anda ne söylerse söylesin, Jing Shao bunu tekrar yapmaları için bir bahane olarak kullanacaktı.

Mu Hanzhang'ın bakışları keskin olsada Jing Shao hafif kızarmış gözlerinde hiçbir engel sezmedi. Kendinden memnun bir şekilde gülümsedi ve yavaşça geri çekildi.

"En..." Mu Hanzhang kaşlarını çattı ve iç çekti. "Neler oluyor? Şimdi söyleyecek misin?"

Jing Shao yanına uzandı ve gülümseyerek adamı kolları arasına aldı. "Görüyorsun, en başında tüm enerjimizi korumamız için ben öpmeliydin." Bunu söyledikten sonra uzanıp Mu Hanzhang'ın pürüzsüz ve dolgun poposunu sıktı.

Mu Hanzhang'ın tüm yüzü kıpkırmızı oldu. O eli tuttu ve yorgandan dışarı attı, arkasını döndü ve Jing Shao'yu görmezden geldi.

Jing Shao ona yaklaştı ve arkadan sarıldı. Wang Fei'yi gerçekten gücendirdiğinden ve bu gece Xiao Huang'la birlikte kalmak zorunda olacağından korktu, ciddiyetle dalga geçmeyi bıraktı. "Tamam seni kızdırmayacağım." Burnunu kollarındaki adamın boynuna gömdü, terle karışık hafif kokusunu açgözlülükle içine çekti ve bugün mahkemede olanları kabaca anlattı.