Bade | Ateş Parçası

K I R K

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Yere düşene bir tekme daha atıp çekti gitti Fırat. Beni ateşlere atıp gitti. Beni cehennemin en dibine gözünü kırpmadan itip gitti, bitti, gitti..

Abim yüzünü sıvazlayıp duruyordu, bunları duyacağına ölmeyi yeğlerdi. Sakin kalmaya çalışıyordu ama o kadar beceremiyordu ki, ne yapacağını bilmez halde İpek'e, bana, kızlara, Seymen'e bakıp, bir şey söyleyecekmiş gibi yapıp söylemiyordu. Sonunda daha fazla tutamadı kendini, yere eğilip Seymen'e destek vererek kaldırdı. Kalbimi tutmuş olacakları bekliyordum.

'Ne dedi şimdi bu kodumun Fırat'ı?'

'Bilal.. Affetmezsin biliyorum. Yaptığımın zaten affedilir yanı yok..'

'Siktirme şimdi affını! Anlat adam gibi!'

'Bade'yi seviyodum. Söyleyemedim. Bade defalarca söyledi sana söylememi ama ben yapamadım. Seni kaybetmekten korktum..'

Bana döndü Seymen'le işi bitmiş gibi. Öyle değildi tabi, birbirimiz doğrulayarak ilerleyecekti.

'Sen seviyomuydun bu siktiğimin Seymen'ini!'

Başımı salladım, gözlerini kapatıp açtı..

'Ne zamandır?'

'Seymen'in bi suçu yok. Ben ısrar ettim, durduramadım kendimi. Ergenlikten takmıştım kafayı, zorla oldurmaya çalıştım. Söylemek istemedi, bende ondan başkasıyla evlenmek istemediğim için sana yalan söyledim. Sende gözünü kırpmadan beni Fırat'a attın!'

Tokat yüzümde patladı. Çok güzel, sevip kavuşamadığım ve zorla evlendirildiğim için yine ben suçlu olmuştum. Sırıttım, ağlıyordum ama gülmemi engelleyemedim. Dudağım patlayıp ağzıma metalik tadı yayılsada yapamadım. Kızların çığlığı bile umrumda değildi, salya sümük dizilmiş ağlamaları da. Yana düşen başımı kaldırıp baktım abimin yüzüne. Çenesi titriyordu. Bana ilk vuruşuydu, ikinci de gelse üçüncü de umrumda değildi. Bu gece her şey konuşulmalıydı.

'Yalan mı? Benden pislikmişim gibi kurtuldun. Öyle bi hata yapsam nolurdu abi? Tutamaz mıydın beni yanında? Yine de bağrına basamaz mıydın? Aylardır işittiğim hakaretlere gördüğüm muamelelere değmezdi biliyo musun?'

Aynı tarafıma bir tokat daha. Yere düştüm bu defa. Diyecek tek kelimesi olmayınca şiddetini konuşturmuştu. Pişmanlığını bana vurarak haykırıyordu. Umrumda değildi, bu defa çekip vurmazsa adam da değildi.

'Bilal yeter!'

İpek'in ve diğer kızların haykırışlarını duymadı, kolumdan tutup kaldırdı, Seymen nasıl olduysa kayıtsız kalamadı, önüme geçip siper aldı.

'Bir daha vurursan boş durmam..'

Seymen'in yakasına yapışıp önümden çekerken elimle dudağımı sildim. Ağlamamam darmadağın hissetmeme engel değildi. Berbat hissediyordum. Bir daha asla toparlayamayacak gibi.

'Hani birbirimizin namusuna yan gözle bakamazdık? Kalkıp nasıl benim namusuma göz diktin!'

'Bu yüzden söyleyemedim. Vermezdin ki. Ailelerin arası bozulmasın, seninle arkadaşlığımız bitmesin diye söyleyemedim.'

'Merak etme abi, bana da söyleyemedi sevdiğini..'

'KES SESİNİ!!'

Abimin bana bakmadan kükremesiyle yerin titrediğini zannettim. Hangimizin ihanetine öfkelenmişti bu kadar? Hırsını kimden çıkaracaktı? Şimdi ne olacaktı hiçbir fikrim yoktu. Sadece bekledim.

'O gece de koruyamadım, Fırat'a verirken bile koruyamadım. Siz gözümün önünde onu elimden alırken ben sesimi bile çıkaramadım. Hiç haketmedim Bade'yi.'