O T U Z İ K İ

101K 3.2K 1.2K
                                    

Fırat'ın sizi tavlayacak pardon anlatacak bir kaç şeyi var buyurun efenim😁

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Islak kıyafetlerimi çıkarıp kendimi suyun altına attım. İlkbaharda yağan ılık yağmur gibi değdi damlalar tenime, rahatlattı, düşlerimi tazeledi. Ellerimi kabinin camına yaslayıp başımı önüme eğdim. Gözlerimi kapattığım an aynı görüntüler geçiyordu film şeridi gibi. Dönüp dolaşıp çıktığım tek yol, bakirliğimi alan ilk kadın, bir ömür yaşamak istediğim ruh eşim. Neyimdi bu kadın? Sen kimsin diye sorsam cevap bulamazdım ama, aklım, fikrim, zikrim oydu. Ne zaman katılmıştım Bade için tutuşanlar derneğine? Neden tek bir saniyesi bile aklımdan çıkmıyordu bu kızın? Neden, kocamın olmadığı yerde yok oldum, dediği anları şimdi yaşanmış gibi hissediyordum?

Nasıl kolundan tutup getirmemiştim eve, hala ona yanıyordum. Kız resmen benim için kapıyı açmıştı, istediğim kadar inkar edeyim o kapı bana açılmıştı. Kabul etmek çok zordu çünkü, Bade'yi kabul etmek birçok şeyi kabul etmek anlamına geliyordu. Gitmeden evvel korkak demişti ya hani, bahsettiği o korkak olmaktan deli gibi korkuyordum. Onu kabul edip bağrıma basmak, köpekler gibi aşık olmak... Bir ampul yandı kafamda, köpekler gibi aşık olmak.

Yok canım, olmamıştım. Olmuş muydum?

Banyodan çıkıp oturma yerine geçtim. Her gece koltuktan aşağı dökülen saçlarını izlemek yerine günlerdir tek başıma içiyordum. İçeceğimi açıp sigaramı yaktım. O ne güzel kapı açmak be hatun! O ne güzel kocam demek!

Cumartesi'nin hakkını vererek öğle ezanı okunurken açtım gözlerimi. Yattığı koltukta uyuyakalmıştım yine. Bomboş evde kaçıncı sabahımdı? Ruhunu kaybetmiş bir adam gibiydim, evime sinen kokusu yavaş yavaş yok olurken, ıssız bir adam.. Bade, ben farkında olmadan, elini göğüs kafesime sokup, ruhumu söküp almış, öyle gitmişti bu evden. Onun peşinden gitmesem de ruhumun peşinden giderdim. Bir oyunla gelirim sana yine dediği buydu işte. Ruhumu bulmaya gittiğim her yerde kendisi de olacaktı. Yine gözüme sokacaktı kendini, bir nefeste gecelerim olacaktı.

Annemle kavgalarımız her geçen gün biraz daha büyürken işin içine Gülay ve Elvan ablam da dahil olmaya başlamıştı. Belgin, Maral'ın arkadaşı bu işe asla karışmayan taraftı. Diğerlerini, 'boşverin o halleder', diyerek benden uzaklaştırmaya çalışsa da özellikle Elvan ablam beynimin etini yiyordu. İş çıkışı eve uğramaz olmuştum. Kendi evime geçip duş alıp Muğla'ya kaçıyordum. Maral vardı birde. Olur da köyde kalacak olursam yanıma gelirdi. Yanıma gelmesini hiç istemedim. Bade'nin eviydi sanki burası. Bade'nin evine başka birisi girsin istemedim.

Yataktan kalkıp lavaboya ilerledim, aynada ki yorgun adam için diyeceğim fazla bir şey yoktu. Kendinimi kandırıyordu, karısının yokluğunda acımı çekiyordu, koynunu ısıttığı gecelerimi özlemişti, donuk donuk bakarken bunu anlamak çok zordu. Neyi yediremiyordu kendine karşımda ki adam, neden karısının kolundan tutup evine getirmiyordu? Yazılı sınavda çıksa sorular, boş kağıt verecek kadar cevapsızdım. Yüzüme bir kere daha su çarptım kendime gelmeyi dilercesine. Nasıl gömülmüştü göğüs kafesime ama, aşığını beklese ancak böyle beklerdi bir insan.

Keyfim bir anda yerine gelirken çıktım banyodan, üzerime rahat bir kaç parça geçirmek için odaya geçtim. Henüz giyinmek üzereyken dış kapı tıklandı. Kıyafetlerimi hızlıca üzerime giyip açtım, Duygu elinde kese kağıtlarıyla karşımdaydı. Bade olmuş olsaydı, göğüs kafesime sokana kadar sarılırdım.

'Günaydıııın..'

'Sana da günaydın.'

Aylardır davet beklemiş, gelmeyince de kalkıp kendi gelmişti. Gerildim karşısında, şimdi bir araba soru soracaktı.

Bade | Ateş ParçasıWhere stories live. Discover now