A L T I

102K 2.9K 644
                                    


Keyifli okumalar gececi tayfa💫

Tüm gece, odamın camından gitmelerini beklerken, abim, Fırat abi ve köyün bir kaç delikanlısı gelmişti Seymen'in yanına. Afra'lar gece yarısını geçerken gitseler de ben yanına gidememiştim. Arkadaşları bir türlü kalkmamıştı. Ertesi gün haftasonuydu, gecenin üçüne kadar balkonda oturdular. Bir taşla iki kuş vurmuştum aslında, bir daha olmayacak sözümü tutarken diğer yandan Afra'yı evine göndermiştim.

Sabah annemin de tatil olmasıyla üçümüz keyifli bir kahvaltı yapmıştık. Bugün gitmeyecektim Fidan ablalara. Serum için ara vermiştik, ihtiyaç halinde seslenirlerdi nasılsa. Öğlene kadar evin işini bitirip odama hazırlanmaya geçtim. Bu gece düğün vardı, kızlarla erkenden buluşup gidecektik koca çınarın altına. Saatlerce muhabbet edip gece düğünde döktürecektik. Yüreğim heyecanla çarparken geçtim aynanın karşısına.

Allah'ın hikmeti, hiç bir şeye ihtiyacım yoktu. Kusursuz yaratmıştı beni. Yanaklarımı allayıp gözlerimi sürmeledim. Saçlarım bile sarının en güzel haliydi. Açık bırakıp ellerimle hafif kabarttım. Boynuma, bileklerime koku sürüp lacivert elbisemi giydim üstüme. Kısa kollu, önü eteğine kadar düğmeli düz bir elbiseydi. Belden oturunca etek kısmı kloş geliyordu. Tiril tiril kumaşı rüzgarda dans edecekti. Koyu renginden dolayı belim bir beden daha ince gözükürken ayağıma babetlerimi giydim. V gelen yakasıyla gerdanım bir mücevher gibi parlıyordu.

İkindiye doğru kızlar beni almaya geldi, abimden izin almıştım kahvaltıda, anneme seslenip çıktım evden. İpek, Dilek, arzu, meral. Hepsi benden iki üç yaş büyük olsa da, çok iyi arkadaşlardık. Kol kola girip köyün çıkmazında ki araziye doğru yürümeye başladık. Kıkırtılarımız şimdiden sokaklarda yankı yaparken düğünün olacağı yere kadar güle konuşa geldik.

'İpek, bu akşam hazırlıklı ol.' dedim ayaklarımı dereye sokmuş gezinirken. Oturduğu yerden koşup geldi, benim gibi eteklerini toplayıp yanıma girdi. Heyecandan gözleri parlamıştı.

'Yol boyu niye söylemedin sarı çiyan! Geri döner daha güzel hazırlanırdım.'

'Görümcenle düzgün konuş kız! Seni güzel bulmasaydım yollardım elbet eve. İyisin iyi..'

Güldük birlikte, abim sabah kahvaltıda İpek'le konuşacağını söylemişti. Yakında bu düğün bizim için kurulacaktı öyleyse.

'Ne dedi kız, anlatsana.'

'Annem vardı, pek açıklama yapamadı ama niyetinin ciddi olduğunu belli etmek için annemin yanında açtı meseleyi. Bu demek oluyo ki, gidin İpek'in ailesiyle görüşün anlaşın.'

'Ayyyy sen delimisin! Beni istemeye gelcekler ben gelmişim milletin düğününde vakit öldürüyom! Gidiyom ben anca hazırlanırız!'

Dereden çıkacakken yakaladım kolundan.

'Bu gece gelmiyoz ya deli bozuk! Bi sakin ol, annem haftaya tek gelip annenle konuşcak. Sonra gelcez seni görmeye.'

İpek ellerini çırpıp kollarını havaya kaldırdı, 'evleniyoooooooom' diye bağırınca diğer kızları başımıza topladı. Bir anda birbirimizi ıslatmaya başladık, ellerimizi dereye sokup olanca suyu karşıda kim varsa ona atıyorduk. Çığlığımızı duyan biri boğulur zannederdi, beş kız boş araziyi kahkahalarımızla doldurmuştuk.

'Donuma kadar ıslandım haysiyetsizler! Bu gece ne giycem ben şimdi!' derken karşımdaki Dilek'e su atmayı ihmal etmedim.

'Yaaa ne biçim insansınız be! Annem etlerimi doğrıcak bu halimi görünce!' İpek'in yakarışı o kadar haklıydı ki, eve gittiğimizde annelerimizin diyeceği tek şey 'çocukmusun sen?' olacaktı.

Bade | Ateş ParçasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin