O N S E K İ Z

78.5K 2.4K 772
                                    


Bölümü Fırat'tan okuyalım o zaman..

Keyifli okumalar gece kuşları💫

Ayağım taşa takılsaydı, dizlerimin üstüne kapaklansaydım. Koca adam düştü diye utanmazdım. Bade'nin önünde diz çökeceğime, düğün ortasında rezil olsaydım.

Şimdi Maral'la kavga etmeye değer miydi, kollarımın arasında salınırken, saçlarının kokusunda mest olmam?

Yolumu kesip çıldıran Maral'ı karşıma almaya değer miydi, göğsünden çıkardığı mendilin kokusuna tav olmam?

Kafamı karıştıran hayallerin yirmilik hatuna ait olması, hayatımı mahvetmeye değer miydi? Değmezdi elbet, hiç kimse için kahraman olmaya değmezdi. Şimdi, arkamdan koşup beni kaybetme korkusuyla sarsılmasına değmezdi.  Maral'ı omuzlarından tutup karşıma aldım.

'Sakin ol Maral, dediklerinden bi bok anlamadım!'

'Bana bak Fırat! Beni diğer sürtüklerinle karıştırma! Benim karşıma geçip, orospunun tekinin mendilini alamazsın! Alıp koklayamazsın! Sen benim üstüme gül koklayamazsın!'

Dişli kadındı Maral, karımdan ayrılır ayrılmaz girmişti hayatıma. Kimseyi sokmama izin vermemişti, kendi saltanatını kurmuştu. Kaçamaklarımdan haberi yoktu, belki de vardı, tamamen kaybetmemek için belli etmiyordu. Evlenip ayrılmıştı o'da, otuz yaşındaydı ama hala tazeydi güzelliği, vücudu. İki mahalle ötemde, üç gecede bir koynumdaydı.

'Abartma, düğün sahibi sayılırım. Tabiki oynayacaktım.'

'Niye verdi mendilini sana? Gönlümü var sende?'

'Ne bileyim kızım! Bütün köyün gönlü var bende.' göğsümü yumruklamaya başladı. Gülmek istedim ama milleti başımıza toplamasın diye sert olmak zorunda kaldım.

'FIRAAAT!'

'Bağırma Maral! Benim tepemi attırma!'

'O sümüklü sana yetmez anladın mı beni? Doyuramaz seni, memnun edemez! Kapılma sakın güzelliğine, o kız seni tatmin edemez!'

O kız beni, mahveder, alt eder, zirve de bedenime hükmeder, diyemedim. Elimi saçlarımdan geçirdim, gitmem gerekiyordu. Omuzlarını bırakıp bir elimi sırtına koydum ve nişanın olduğu tarafa yönlendirdim.

'Etsin isteyen yok zaten, ne anlatıyosun! Çekil yolumdan eğlenceye geç! Ufak bi işim var, geleceğim birazdan.'

'Gelmezsen arar bulurum seni!'

'Gelmezsem odama gel, orada bulursun ancak beni,' göz kırptım, hemen duruldu deniz gibi. Güldü ve nişan yerine geri döndü. Ben hızlı adımlarımı koşmaya çevirdim, Bilal öğrenmişti tahminimce, göl kenarına doğru devam ettim. Nefes nefese kaldım geldiğimde, gözlerim direkt sessizce yalvaran Bade'ye kaydı. Dimdik duruyordu namlunun ucunda, sarı saçlarının tutamları kapalı gözlerine, dudaklarının üstüne dağılmıştı. Durup izlemek istedim saatlerce, öyle bir güzelliği vardı ki, adamın aklını başından alırdı.

Bade'yi ve güzelliğini izleyecek zaman değildi.
'BİLAL! İNDİR O SİLAHI!' diye bağırdım çok geç olmadan, hepsi birden bana döndü, Bade yavaşça araladı gözlerini. Hızlı hızlı soluklanıp, dik duruşu korkusunu gün yüzüne çıkarırken iç çekerek ağlamaya başladı. Geldim yanlarına, elindeki silahı alıp belime koydum. Sendeledi bir anda Bilal, öğrendiği gerçekle yıkıldı. Bade'nin cesareti korkuttu o anda beni, evlenmemek pahasına, ölmek pahasına abisine söylemişti.

'Ölsün Bade, bu utançla yaşamasın.'

'Utanç onun utancı birader, kimse bilmedikten sonra kimi ilgilendirir.'

Bade | Ateş ParçasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin