O N B E Ş

75.9K 2.3K 447
                                    

Bademim çok şanslı. Doğal sarı saçları, kendiliğinden dalgalı aman nazar olmasın😄

Keyifli okumalar gece kuşları 💫

'Anasının guzusu, bi yastık daha getir hele.'

Annemin odasına koşup sert yastıklardan alıp oturma odasına geri döndüm. Boynumdan destek alıp doğruldu, sırtına yastığı koyup yavaşça yasladım arkasına. Sonra özlediğim yanaklarından öptüm. Kimsenin kokusu, dokunuşu, anne gibi olmuyordu. Kolunu boynuma sarıp bastırdı göğsüne. Kimse anne gibi sevmiyordu, onun koynundan güvenli liman yoktu.

'Annelerin güzeli, bi daha bırakma beni ardında.'

Yorgun sesi kulaklarıma dolarken eliyle saçlarımı okşamayı ihmal etmiyordu.

'E başka zaman olsa kızlarla kalmak için can atardın.'

'Yine atarım. Ama bu kadar ayrılıkta iyi olmadı. Evin her işi bana kaldı. Töööööbe evlenmem! İki kişi kolaymış meğer ev işi, tek başıma çekip çeviremem'

'Başladın yine zevzeklik etmeye! Yetti gari bu kadar sarılmak, kalk üstümden.'

Kıkırdarken sardığım kollarımı çözüp uzaklaştım annemden. Geldiğinden beri daha iyiydi. Bir hafta olmuştu döndükleri.

Artık çalışmayacaktı, yormayacaktı kendini. Böbrekleri biraz daha yorulursa diyalize kadar gidecekti sonucu. Abim kati dille bıraktırmıştı işi anneme. Bende yıllık izne çıkmıştım. Abimin düğününde kullanmayı düşünüyordum ama şimdi annemin bana herkesten çok ihtiyacı vardı. Abim demişken...

Geldikleri günün akşamından beri bana soğuk davranıyordu. Suratıma bakmıyor, sarılıp şakalaşmıyor, iki kelam etmiyordu. Bir haller olmuştu abime, kulağına laflar çalınmıştı belki de. Yüreğim hop oturup hop kalkarken geçiyordu günlerim. Her gün eve gelip kıyamet koparmasını bekliyordum ama biz sessizlik içinde odalarımıza çekiliyorduk. Korku denen illet stresten vücudumda kaşıntılar çıkarmaya başlamıştı. Sağlık ocağı doktorunun verdiği kremle yaşıyordum. Buna yaşamak denirse.

Günlerdir annemi ziyarete gelmelerine rağmen ne Seymen'i ne Fırat abiyi gördüm. Kızlar yardımcı olunca, çay servislerinden yırtmıştım. Kimseyi görmek istemiyordum, artık Seymen'den bile soğumuştum. Birde erkek gibi defalarca karşıma dikilip sarıp öpmüştü her yerimi. Daha iki kelimeden cümle kuramayan adam, başka türlü erkek olmayı iyi bilmişti.

Annemin tamamen iyileşmesiyle İpek'e görücü olarak gittik hafta sonu. Abimin aldığı yüzükle dayandık kapılarına üçümüz. Başka da kimsemiz yoktu zaten. İkramlar kahveler derken verdi amcası İpek'i. Taktık yüzükleri, annemin çalıştığı paradan yaptığı yirmi gramlık bileziği. Abim ben takayım diye de tam altın almıştı zinciriyle birlikte. Görümcek olarak taktım boynuna, elimi uzattım, utanmaz öpmedi, vurup sıkıca sarıldı. Herkes güldü bu halimize. Güzel geçti söz gecemiz. Ramazan bayramına nişan için tarih verdiler, daha eve geçmeden ne giyeriz diye dertlenmeye başladık. Saat bir hayli geç olunca annem müsaade istedi kalkmak için.

Adı gibi İpek yürekli gelinimiz bizi yolcu etti çıkışa kadar. Daha da gelemedi ayıplamasınlar diye. Yüzüğünü taktığı eliyle el salladı arkamızdan. Kahretsin ki özendim. Evlenmem istemem diyen ben, birinin arkasından el sallamak istedim. Birinin emanetlerini takıp ona ait olmak istedim. Gözlerim doldu dar sokaktan sessizce ilerlerken. Aklıma düğünden dönerken girdiğimiz kulübe geldi. Kimse olmasa hüngür hüngür ağlardım, eve gidince yapacaktım ama. İçim çıkana kadar ağlayacaktım. Şerefsiz Seymen! Beni almadı diye değilde, alacak kadar sevmedi diye kızıyordum. Karşılıksız sevecek kadar boşluğa düştüğüme de kızıyordum. En çok buna kızıyordum.

Bade | Ateş ParçasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin