Serseri

29.BÖLÜM

'Ay gitti gece bitti...
Sıra güneşin doğuşundaydı.'

🌪
Başımdaki keskin sızıyla gözlerimi açtığımda karşımda sandalyede oturan  adam gözüme çarptı. Başımdaki sızı haddinden fazlayken acıdan dolayı yüzümü buruşturdum.

"Uyuyan güzelimiz uyanmış sonunda" alayla konuşurken bulanıklığın geçmesi için birkaç kez gözlerimi kırparak etrafıma baktım. Birkaç eşya dışında hiçbirşey olmayan soğuk, hafif karanlık ve paslı bir demire ellerim arkada bağlanmış bir şekilde soğuk zeminde oturuyordum.

"Kimsin sen? Ne istiyorsun?"

"Kim olduğum önemli değil... senden birşey de istemiyorum"

"Neden beni buraya getirdin o zaman" oturduğu yerden dikleşerek dirseğini dizine yasladı

"Sen sadece piyonsun Ecem...kendini fazla önemsiyorsun. Sadece benim için Semihi ayağıma getiriceksin o kadar"

"Semih mi? Semihle ne alakam var benim ya?" Kaşlarını kaldırarak gülümsedi

"Söylemedi mi sana yoksa...yazık oldu bak üzüldüm şimdi. Neyse bu şekilde daha eğlenceli olur"

"Ne eğlencesi be" kaşlarımı çatmış öfkeyle ona bakarken ayağa kalkarak bana doğru ilerlemeye başladı.

"Semihin sana anlattıklarından sonra yapacağımız eğlence tabiki" cebinden telefonunu çıkartarak bana doğrulttuğunda gözlerimi devirdim.

"Hadi ama gül biraz"

"Sen nasıl bir manyaksın?" Önümde eğilerek çenemi sımsıkı tutarak başımı kaldırdığında acıyla yüzümü buruşturdum

"Sana.gül.dedim" resmimi çektikten sonra elini çekerek bana döndü

"İşte bu kadar basit"

ADA'DAN

"Bora!" Boranın odasına daldığımda okuduğu kitaptan başını kaldırarak bana baktı

"Ne?"

"Yardımın lazım...hemde çok acil!" Kaşlarını çatarak elindeki kitabı fırlattığı gibi hemen ayağa kalkarak yanıma geldi

"Ne oldu? İyisin değil mi?"

"Ya ben iyiyim...Ecem yok"

"Nasıl yok?"

"Ya çöp atmak için evden çıkmış ama dönmemiş Caner aradı size mi geldi diye"

"Dolaşmak istemiştir"

"Bora salak mısın numara mı yapıyorsun ya dolaşmak istese neden haber vermesin!?" Saçını dağıtarak bir süre sessiz kaldı

"Bora onu bulmamız lazım başına bir iş gelmiş olabilir"

"Ne zamandır yok?"

"Bunun ne önemi var?"

"Ada ne zamandır yok" bağırmasıyla bir süre düşündüm

"Caner beni aradığında yarım saat geçmişti. Bende o sıra zaten parktaydım"

"Parktan buraya 15 dakika...bir saate yakın yani"

"Bora Allah aşkına bunun ne önemi var ki"

"Kamera kaydından bakıp ne olduğunu anlayabiliriz çünkü süperzeka"

Pek birşey anlamasam da anlamış gibi yaparak başımı salladım

"Anlamadın demi...herneyse yürü" ceketini aldığında hemen evden çıktık. Evden çıktığımız gibi karşımızda Caneri nefes nefese bulmamızla kaşlarımı çattım