37.BÖLÜM

1.5K 54 2
                                    

Sellammm :)
Sonunda yeni bölümle gelebildim herkese iyi okumalarrrr <3

🌪
Bora göndermediyse kim göndermişti ki bu çiçekleri?

Aklıma gelen isimle hemen rehbere girerek numarayı çevirdim ve açmasını beklemeye başladım

"Beğendin mi?"

"Neden bana çiçek gönderdiğini sorabilir miyim?"

"Mutlu olmanı istedim"

"Ne zamandan beri umrunda benim mutlu olup olmamam"

Istemsizce duyduğum öfke düşünmeden sözcüklerin ağzımdan çıkmasını sağlıyordu. Tamam çiçekleri severim, hele hediye olarak gelenleri ama...ilk çiçeğimi Bora'dan almak isterdim Semihten değil. Tabi çiçek gönderdiği için sinirlenmedim çok sinirimi bozuyor napayım...

"Önceden umrumda değildi ama artık umrumda Ecem...kapıyı açar mısın?" Beklemediğim soru karşısında afallarken salondan çıkıp camın önüne geçtim. Telefondan gelen 'bip' sesiyle ekrana bile bakmadan telefonu cebime atarken kapının önünde elleri arkasında kapıyı açmamı bekleyen Semihi görmemle gözlerimi devirdim.
Cidden mi?

Zile basmasıyla daha fazla bekletmeden kapıyı açtım. Somurtkan yüzünde gülümseme belirirken içeriye doğru adım atmasıyla elimi kapının pervazına koydum

"İçeri geçebilirsin demedim?"

"İzin istemedim?"

Gözlerimi devirirken elimi ittirerek içeriye girmesiyle sinirle kapıyı kapattım

"Böyle çiçek göndererek,habersiz evime gelerek kendini affettirebileceğini mi düşünüyorsun?"

"Birincisi çiçeği içimden geldiği için gönderdim ve ikincisi...ne bu sinir?"

"Çık evimden Semih"

"Hatırladığım kadarıyla burası Canerin eviydi sanırım?"

Sırıtmasıyla sinirim büyürken bunu fark etmiş olacak ki hemen konuşmaya başladı

"Bak biliyorum hatalıyım,çok canını yakan şeyler yaptım ama herkese ikinci bir şans verilir, affedemez misin artık? Çok uzamadı mı sencede"

"Ne anlatıyorsun ya? Herkese ikinci bir şans verilir diye birşey yok. Hak edene verilir o şans"

Kaşları çatılırken yavaş yavaş onunda sinirlendiğini anlıyordum

"Ben neden hak etmiyorum peki? Bora seni mahvetti, hakaret etti, canını yaktı... ama yinede bir şansı hak ediyor o demi"

"Borayı karıştırma!"

"Aradaki fark ne söyle o zaman da rahatla!" Sinirle üzerime yürürken daha fazla dayanamayıp asıl gerçeği söyledim

"Çünkü Bora beni taciz etmedi aradaki fark bu işte!"

Siniri yavaşça azalırken derin bir nefes alıp sesimi alçalttım

"Bora bana zorla dokunmaya kalkmadı Semih. Nasıl bir korku yaşadığımı düşünebilir misin? Kimse sana zorla dokunamaz ama bir kadınsan eğer her zaman tetikte, diken üzerinde olman gerekiyor. Ne kadar üzücü bir durum öyle değil mi? Şimdi madem artık o çok istediğin gerçeği biliyorsun git artık"

"Özür dilerim"

"Özür dilemen yaşadığım o korkuyu unutturmaz"

"Sadece affetmeni istemiştim. O gün, hatta o günler doğru düşünemiyordum. Ama artık değişmek istiyorum. Herkes seni seviyor, değer veriyor ve kimse yanında zorla durmuyor. Ben yanımda ilk önce kardeşimin olmasını istiyordum ama... demek ki mümkün değilmiş"

"Her istediğinin olmaması kötü birşey olsa gerek"

Birşey demeden yüzüme bakarken derin bir nefes alıp kapıya ilerledi

"Hoşçakal Ecem, yinede bir ihtiyacın olursa ben her zaman yanındayım"

Sessizce gitmesini beklerken kapının sesini duyduktan sonra derin bir nefes vererek kendimi koltuğa attım. Çok kötü mü davrandım diye düşünsem de hayır...artık hak ettikleri gibi davranıcaktım.
Tam arkama yaslanmış başımdaki ağrının geçmesini beklerken çalan kapı düşüncelerimi böldü. Ayağa kalkıp kapıya ilerlerken aklımdan birşey demeyi mi unutmuştu acaba? Diye geçirmeden edemedim.
Kapıyı açtığımda Borayı görmek biraz da olsa neşelenmemi sağlarken yüzündeki sinirle derin nefes aldım

Çiçekler...

"Seni dinliyorum?"

"Semih göndermiş" gülerek başını salladı

"Semih..."

"Gitti zaten bir sakin ol. Birisi bana çiçek gönderdi diye cidden buraya mi geldim?"

"Evet na- buraya mı geldi o birde"

Acilen susmam gerekiyordu...

"Ya gönderdim ben onu boşver" şirince gülümseyerek yanına sokuldum

"Hem bak gelmen iyi oldu aslında özledim seni" beline sarıldığımda yüzü yumuşarken gülerek saçımı karıştırdı

"Gideli birkaç saat oldu ama haklısın sende, ben özlenmiyecek insan mıyım" gözlerimi devirip geri çekildiğimde gülerek kolunu omzuma atıp kendine çekti

"Egon ağır gelmiyor mu ya"

"Egolu değilim ki"

"Tabi canım hiç değilsin" mutfağa geçtiğimde arkamdan gelerek tezgaha yaslandı

"Ne söyledi sana?"

"Boşver ya konuşmaya gerek yok artık"

"Ecem..." derin bir nefes alarak Boraya döndüm

"Sadece onu affetmemi istedi, seni affedip onu affetmememe sinirlenmiş. Tabi birde ikinci bir şans istedi. Bu kadar sonra da gitti"

"Sen ne dedin?"

"Hiç...sadece hak edene ikinci bir şans verilir dedim"

Bir süre yüzüme baktıktan sonra başını sallayarak buzdolabından meyvesuyu çıkardı. Yemeğin altını yakarken gözüm masanın üzerinde duran sigara paketine takıldı. Uzun zamandır içmediğimi fark etmiştim şu an. Sigara paketinden bir tane sigara alarak dudaklarımın arasına yerleştirip tezgahın üstündeki çakmakla yaktım. Boranın bakışı bana dönerken camı açıp bende ona baktım. Bir elimdeki sigaraya, bir de bana bakarken başını iki yana sallayıp kollarını birleştirdi

"Ne?"

"Sana sigarayı bıraktırmam lazım"

"İlk önce kendin bırakmakla başlayabilirsin"

Sırıtmamla gözlerini kısarken yanına giderek benim için koyduğu bardağı elime aldım

"Çok inatçısın"

"Ama bunu seviyorsun" göz kırparak sigara dumanını içime çekerken dudağımın arasındaki sigarayı alıp kendi dudakları arasına koydu. Gözlerimin içine bakarken başını eğerek o çok sevdiğim gamzesini ortaya çıkardı

"Seviyorum...hemde çok seviyorum"

🌪
TEKRARDAN HELLOOOO

KISA OLDUĞUNUN FARKINDAYIM AMAA OLSUNN :)

UMARIM BU KADAR BEKLETTIGIME DEGMIS VE BEGENMIŞSINIZDIR KOCAMAN ÖPUYORUM SIZLERI

SONRAMI BÖLÜMDE GORÜŞMEK ÜZEREEE <33

SerseriWhere stories live. Discover now