31.BÖLÜM

1.7K 79 4
                                    

'Karanlıktaysan gölgen bile seni yanlız bırakır...'

🌪
2 HAFTA SONRA...

"Caner hadi artık!"

"Geldim ya" merdivenlerden inerek yanıma geldiğinde kaşlarımı çattım

"Araba anahtarı?" Eline aldığı ayakkabıyı sertçe bırakarak bana baktı

"Araba anahtarı" tekrar merdivenlerden çıktığında gözlerimi devirdim.

Çok fazla şey yaşamıştık. Öğrendiğim gerçekleri unutmamıştım ve hâlâ canımı yaksa da kendime söz vermiştim. Artık kendimi düşünme zamanım gelmişti. Herşeyi bir kenara bırakıp, bir günümü dahi üzülmeden geçirmek istiyordum. Ve bunun için ise Caner ve Ceyda ile birlikte bilin bakayım nereye gidiyoruz?

Lunapark tabiki!

Eğlencenin bol olduğu ve kafa dağıtmak için güzel bir seçim olan yere gidiyoruz.

Şaşırdık mı?

Pek değil...

Yaklaşık 15 dakika önce Ceyda eğlence parkına varmış ve nerede kaldığımızı sormuştu. Çoğu kişinin söylediği yalanı söyleyip 5 dakikaya orada olacağımızı söylemiştim ki, eğer sizin de Caner diye bir kuzeniniz varsa 5 dakika 5 saate çıkabiliyor bazen

"Hadi fırla dışarıya" hızla yanıma gelerek ayakkabısını giymeye başladığında kapıyı açarak evden çıktım. Çok şükür...

🌪
"Ya dönme dolaba bile bindik niye çarpışan arabalara binmiyoruz ki?"

"Ya kızım çocuk musun sen?"

"Bunun çocuklukla ne ilgisi var Caner? Neye binsek diye düşünürken atlı karıncaya binebiliriz diyen ben değildim"

Ceyda'nın son söylediğine kahkaha attığımda Caner koluma vurarak kötü kötü bakmakla yetindi. Neden bilmiyorum ama Caner küçüklüğünden beri atlı karıncaya bayılıyordu.

"O başka bir kere"

"Nesi başka tam olarak" Caner birşey söylemek için ağzını açmıştı ki söyleyecek birşeyi olmadığından geri susmuştu

"Ya Caner binin işte çarpışan arabalara daha sonra da atlı karıncaya binersiniz"

"Yok ya ne atlı karıncası" Ceydayla birbirimize bakıp tekrar Canere döndük. Yanlış mı duydum ben?

"Neden?"

"Ya bu yaşta olur mu Ecem"

"Utanıyorum demiyor da"

"Ecem!"

"Tamam sustum hadi gidin binin siz"

"Sen?" Omzumu silerek oturduğum bankta biraz daha yayıldım

"Ben biraz daha oturucam yoruldum ya"

"Ecem sadece dönme dolaba ve 365'e bindik" omzumu silerek gülümsedim

"Ben çabuk yoruluyorum biliyorsun" ikisi de gözlerini devirip ayağa kalktıktan sonra çarpışan arabaların olduğu yere doğru ilerlediler.

Derin bir nefes alarak gözlerimi kapatıp başımı geriye yasladım. Rüzgâr saçlarımı savururken yaşananlar bir bir gözümün önüne gelmeye başladı. Kaçırılma, yaralanma, Semih, Bora...

Herşey o kadar üst üste geliyordu ki dengemi alt üst ediyordu. Artık bu yaşadıklarımdan sonra daha kötüsü olamaz diyordum. Gözlerimi tekrar açtığımda karşımda gördüğüm kişiyle gitmek için ayağa kalkmıştım ki önüme geçerek gitmeme engel oldu. Bu 2 hafta içinde sürekli peşimde dolanıyordu ve asla vazgeçmiyordu...

SerseriWhere stories live. Discover now