20.BÖLÜM

2.2K 96 2
                                    

'Ve kitabın sonu şöyle biter...Birinde kül olduysan,bir başkasını ısıtamazsın'

🌪🌪
'Kaçıyordum...arkamdan neyin geldiğini bile bilmeden kaçıyordum. Hissettiğim tek şey ise korkuydu... Karanlık yolda koşmaya devam ederken önüme çıkan kişiyle aniden durdum ve birden kendimi yerde buldum. Üstüme doğru gelirken korkudan titriyordum. Karanlıktan yüzünü seçemesem de yere eğilince kafasındaki kanı görebilmiştim...
"Beni sen vurdun...geçmişinden kaçamazsın" elindeki silahı bana doğrulttuğunda gözlerimi sımsıkı yumdum. Kulağımda çınlayan silah sesine rağmen acı hissetmememle gözlerimi açtığımda önümdeki adamın yere yığılmasıyla arkama baktım. Soğukkanlılıkla vurduğu adamdan gözlerini çekip bana baktığında tüylerim diken diken olmuştu çünkü... karşımda bana bakan kişi benden başkası değildi...'

Nefes nefese yataktan sıçrayarak kalktığımda alnımdaki teri elimin tersiyle sildim. Son üç gündür aynı rüyayı görüyordum ve bu rüyalar oldukça canımı sıkıyordu. Her rüyamda koştuğum yer farklıydı. Yol,orman yada uçuruma doğru...ancak sonu hep aynı bitiyordu. Gördüğüm adam ise ölümüne sebep olduğum adamdı. Ziya Gök...

Odamın kapısının açılıp içeri Ada'nın girmesiyle yataktan kalktım hemen

"Ada?"

"Günaydın sofra hazır da seni çağırmaya geldim"

"Tamam sen...iyi misin?" Omzunu silkerek elini karnına koydu

"Bu hormonlar beni iyice duygusal yaptı be Ecem... Soner'e çok kızgınım ve hiçbirşey olmamış gibi bana neden söylemedin diyor"

"Neden kızgınsın ki?" Başını eğip elleriyle oynadığında yanına gidip omzuna dokundum

"Kahvaltıdan sonra dışarı çıkalım seninle rahat rahat anlatırsın. Hem için de açılmış olur" gülümseyerek başını salladığında banyoya girerek rutin işlerimi hallederek çıktım. Mutfağa girdiğimde Bora hariç herkesi burda görmemle kaşlarımı çatsam da umursamadan masaya oturdum.

"Bora nerde?" Merakıma yenik düşüp sorduğum soruyla Ceyda'yla Caner bir süre birbirlerine baksa da Caner hızla konuşmaya başladı

"İşi varmış"

"Ne işi?"

"Bilmem"

"Caner"

"Ecem işi var işte adamın birazda kendi evinde dursun hergün burda olucak değil ya...alınma Ada" Ada omuz silkip yemeğini yemeye devam ederken bir gariplik olduğunu anlasam da daha fazla birşey demedim. Yemekler yendikten sonra fazla oyalanmadan sofrayı toplayıp Adayla beraber dışarı çıktık

"Anlat bakalım ne geçti aranızda" derin bir nefes alarak elini cebine sokarak herşeyi ayrıntısına kadar anlattı. Yeri geldi Sonere sinirlenmiş,yeri geldiğinde de Ada için üzülmüştüm. Emin olduğum kesin birşey varsa o da Soner'in Adayı hak etmediği. Ve şu an kesinlikle nasıl teselli vereceğimi bilmiyordum.

"Ada gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum... Soner sana kötü davransa da yine de onu affetmek... tabikide seni suçlamıyorum burda suçlanacak birisi varsa o da Soner ama eminim bir şekilde aranız düzelir"

"Düzelmesini istiyor muyum emin değilim ama" kaşlarımı çatarak Ada'ya döndüm

"Nasıl yani?"

SerseriTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang