YOLCULUK

605 96 177
                                    

"Merhaba." Diyerek içeriye girdi Gökçay.

"Merhaba." Dedim soğuk bir ifadeyle.

"Nasılsın?" Dedi Gökçay.

"İyi!" Dedim umursamaz bir tavırla.

Bir şey demedi. İkimizde televizyona kilitlendik. Televizyona tam dalmışkan annem elinde börek ve kurabiye dolu tepsiyle geldi. Annem ne ara böyle şeyler yapıyordu ki? Hiç aklım almıyordu.

"Bekleyin biraz çaylarınızı da getireceğim." Dedi annem.

"Hiç gerek yoktu Gizem Teyze." Dedi Gökçay.

"Aaaaaa... evladım öyle şey olur mu?" Dedi şakasına kızarak ve sonra mutfağa doğru ilerledi.

İki dakika sonra elinde çay ve bardakların olduğu tepsiyle geldi. Çaylarımızı içerken annem ve Gökçay koyu bir sohbete daldı. Ben de duvarda ki saate baktım. 12:30'da uçağım vardı. Ve saat 10:30'du.

"Şey ben biraz uyuyacağım da odama gidebilir miyim?" Diye annemden izin aldım. Ve odama gittim.

***

Odama gittiğimde bir kalem ve bir kağıt aldım.


Diye yazdı, bir not defterine. Çantamı aldım ve odamdan çıktım. Salona yaklaştığında annem ve Gökçay derin bir sohbete dalmışlardı. Sessizce dış kapıdan çıktım ve bir taksi bulmak üzere yola koyuldum.

Kısa bir yürüyüşten sonra bir taksi buldum. Havaalanına doğru gitmesini rica ettim.

Yarım saat sonra havaalanına geldik. Taksiciye parasını ödeyip direk içeriye girip bilet kontrolü yaptırdım. Bilet kontrolünü yaptıktan sonra beklemeye başladım. Yaklaşık bir saat vardı uçağın kalkmasına.

Havaalanında boş boş beklemeye başladım tabii bir saat boyunca bekleyecek değilim bir şey yapmam gerekiyordu ama ne?

Yemek yemek için havaalanındaki bir kantine oturdum. Pek aç değildim ama yine de ne olur ne olmaz atıştırmalık bir şey yemeliyim. Sonra yanıma sarı saçlı, mavi gözlü, siyah mini etek giyen; yakasında garson yazan bir kadın geldi.

"Hoş geldiniz." Dedi gülümseyerek.

"Ben bir börek ve çay alabilir miyim?" Dedim. Kadının bu hareketimin pek hoşuna gittiği gibi gözükmüyordu.

"Peki!" Dedi kibirlenerek ve gitti.

Biraz sonra elinde bir tepsi ve içinde börek tabağı ile çayı getirmişti.

"Afiyet olsun efendim." Dedi sırıtarak.

"Teşekkür ederim." Dedim gülümseyerek. O da bana gülümsedi sonra da arkasını dönüp gitti.

Böreğim ile çayımı bitirdikten sonra hesabı ödeyip oturduğum yere gittim. Biraz daha daha beklemeye başladım.

Yavaş yavaş İzmir uçağının anonsları yapılmaya başladı. Bende uçağa doğru yaklaştım ve uçağa bindim. Yaklaşık 2 saat sürecek bir yolculuktu. Kulaklığımı aldım ve şarkı dinleyerek gökyüzünü seyretmeye başladım. Ama bir süre sonra sıkılmaya başladım. Çünkü hep gökyüzü ve buluttan başka ilgi çekici bir şey yoktu.

10 dakika sonra hostes, yolculara servis yapmaya başladı. Ah ne güzel! Umarım güzel bir şey vardır. Hostes bana yaklaştıkça servis arabasının üzerinde sandiviç; su ve meyvesuyu olduğunu gördüm. Ne ucuz bir uçak ya bu dedim kendi kendime. Başımı cama doğru çevirdim hostes görmemek için. Hostes yanımdan geçerken telefonum çalmaya başladı.

ASABİ KIZ (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now