BAŞ BELASI KUZEN

79 15 0
                                    

Muşmula suratlı Sıla, yanımıza elinde bir tepsi ile girdi. Tepsinin içinde bardak, şeker ve kraker vardı. İnsan bir kahvaltı hazırlar o kadar yoldan geldik demi yani?

"Şey sizin isminizi sormayı unuttum isminiz nedir?" Dedi muşmula suratlı.

"Rüya!" Dedim ters bakış atarak.

"Rüyacığım şunları balkona götürebilir misin?"

"Tabii."

"Gökçaycığım sende gel bana mutfakta yardım et kahvaltıyı hazırlayalım."

Sanki biri benim iç sesimi duymuştu ama Gökçay ile değil.

Ben tepsiyi alıp balkona koyarken, Gökçay ve muşmula suratlı mutfağa geçtiler.

Bende balkonda sandalyenin birine oturdum. Yani gidipte onlara yardım edecek halim yok ya demi?

***

Sonunda Gökçay ve mıymıntı Sıla kahvaltıyı hazırlayabilmişlerdi. Güzel bir şekilde kahvaltımızı yaptık yani olay yaratmadım anlayacağınız.

Kapı zili çaldı.

"Misafir mi bekliyordun?" Dedi Gökçay.

Sana ne be adam ne bekliyorsa beklesin bize ne? Demi ama?

"Yok ya kuzenimdir." Dedi mıymıntı muşmula suratlı.

Sıla sofradan kalkıp kapıyı açmaya gitti. Bizde Gökçay ile baş başa kalmıştık. Ama yalnız kalmamız uzun sürmedi. Sıla ve yanındaki kıytırık adam birden balkona damladılar. Ne zaman açmıştı bu kapıyı ya? Adam, sarışın, mavi gözlü ve ince, uzun bir fiziğe sahipti.

"Merhaba!" Dedi Sıla'nın yanındaki kıytırık adam.

"Merhaba." Dedi Gökçay ve ayağa kalkıp adamın elini sıktı, tokalaştılar.

Ben mi? Ben her zamanki gibi sessiz kaldım. Misafirle uğraşamam.

"Birileri merhabalaşmayı sevmiyor galiba." Dedi adam laf sokarcasına. Tabii ki de banaydı bu laf. Başka kime olabilir ki?

"He aynen, o dediğinden." Dedim ve balkondan sokağı seyretmeye başladım.

"Çok sert ve ters bir kıza benziyorsunuz."

"Olabilir, seni ilgilendirmez, işine bak!"

"Eee... Sılacığım tanıştırmayacak mısın misafirlerinle beni?"

Aferin böyle ol adam ya da adı her neyse.

"Tabii ki de tanıştıracağım."

"Bu Gökçay ve bu da Rüya."

"Tam bir rüya gibiymişsiniz. Sizi ancak rüyamızda görürüz. Yani sizin gibi güzel ve alımlı bir hanımefendiyi."

Ne diyor bu yavşak ya?

Gökçay uyarırcasına öksürdü ve mıymıntı muşmula suratlı Sıla bir bardak su ikram etti.

"Bu da benim kuzenim Tunahan." Dedi mıymıntı. Sonunda öğrendik beyefendinin pardon yavşağın ismini.

"Tanıştığımıza memnun olduk, kahvaltı içinde teşekkür ederiz, biz kalkalım." Dedi Gökçay ne bu acele? Sanki yangından mal kaçırıyor gibi? Ne malı ya arkasından eşekler kovalıyor sanki?

ASABİ KIZ (TAMAMLANDI)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon