2✨

2.7K 340 557
                                    

Kurgu daha çok yeni olduğundan, bol bol yorum yapar mısınız bebeklerim~? Ayrıca lütfen hayalet okuyucu olmayın :(

Keyifli okumalar❤️

Dünkü karmaşadan sonra, bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüyordu Chan. Yani, böyle olmayacaktı. Kızlar uslu durmayacaklardı bu durumu kabullenene kadar. Eğer aynı odada kalmaya devam ederlerse, dün yaşananlar tekrarlanabilirdi. Birbirlerine dayanarak kaçmaya çalışabilirlerdi. Dolayısıyla, tek bir çözüm vardı.

Kızları ayrı odalara koymak...

Zaten oldukça büyük ve geniş olan bu evde herkese yetecek gidecek kadar oda vardı. Odaları ayarladıktan sonra kızları nereye yerleştireceklerini konuşmaya başladılar. En sonunda düzenlemeyi yapmışlardı, birbirlerine pek de yakın olmayacak şekilde ayarlamışlardı odaları. Bu, kızlar için hiç iyi değildi...

"Anahtarları nasıl yapacağız peki?" diye sorarken, hangi anahtarın kimde kalacağı, ya da tüm anahtarların bir kişide mi kalacağı konusundan bahsediyordu Jisung. Chan düşündü bir iki saniye. Şu an, tüm anahtarlar ondaydı.

"Ayıralım? Hyunjin, Gahyeon'un odasının anahtarını alsın, Min Ho da Lu Yin'in. Ben Ryeong'u alırım, Chan hyung, Hera'yı. Kim kaldı başka? Ah, Sue. Onu da Seungmin alsın."

Felix'in önerisine karşılık hızla iki yana salladı kafasını Jisung.

"Ryeong'u ben alacağım. O, bana muhtaç surat ifadesini görme şansını kaçıramam. Yılların intikamı! Hah!"

Hyunjin alayla sırıttı.
"Sana muhtaç ifadesi mi? Dikkat et de, kız, senin ifadeni yardıma muhtaç hale getirmesin. En son yerden spatula ile kazıyorduk seni."

Jisung sinirlenmiş gibi bir mimik yaparken, Chan da gülmüştü.
"O zaman şöyle yapalım;" Sue'yi Felix alsın. Seungmin ve Jeong In diğer işlerle meşgul olacaklar çünkü. Changbin de dışarıdan bize bilgi getireceği için kızlarla hiç uğraşmaması daha mantıklı olur."

Son fikir, hepsinin aklına yatmıştı. Birbirlerini onaylayarak üst kata çıktılar. Sabah saatleriydi, on civarı falan. Kızlar uyuyorlardı. Hera ile Sue yan yana, yatakta, Ryeong tekli koltukta, Lu Yin üçlü koltukta, Gahyeon ise büyük pufun üstünde. Hyunjin gözlerini devirerek ona ilerledi.

"Uyuduğu yere bak, tutulacak her tarafı."

Hyunjin, Gahyeon'a nazikçe kucağına alırken, Jisung, Felix'e doğru fısıltı ile konuştu.

"Ben üzülüyorum ya, hala sırılsıklam aşık bu kıza. Tam toparladı derken, getirdik kızı dibine soktuk."

Felix onu dürttü.
"Ssht! Duyacak şimdi. Kızdığını biliyorsun bu konuya."

Gahyeon'u, uyandırmadan odadan çıkarmayı başarmıştı Hyunjin. Ama tam çıkarken, Hera uyanmış, onları görmüştü. Hızla kalktı yataktan.

"Nereye götürüyorsunuz onu?!"

Bang Chan;
"Sana da günaydın."

Hera kapıya doğru ilerlermek için harekete geçince, Chan yakalamıştı onu çevik bir hareketle. Hera bağırmaya başlayınca diğer kızlar da teker teker uyanmışlardı. Hemen kendilerine gelerek durumu anlamaya çalıştılar. Hera'yı, iki kolundan tutarak hareketlerini kısıtladı Bang Chan.

"Ayrı odalara geçiyorsunuz. Bugünden itibaren böyle."

Ryeong;
"Ne?!"

"Hiçbir yere gitmiyorum ben!"
Hera'nın direnmeleri, Chan, onu omzuna alana kadar devam etmişti. Onlar odadan ayrılırken, Lu Yin'e ilerledi Min Ho. Ancak o, fazla katı davranamıyordu Lu Yin'e. Çünkü mahçuptu. Yakın arkadaşlardı ona göre. Yakın arkadaşım dediği birini öpmüş, yetmezmiş gibi tutsak etmişti. Tabi haberdar değildi Lu Yin'in hislerinden. Bilse, işler tamamen sarpa sarardı.

Flare | Stray Kids Où les histoires vivent. Découvrez maintenant