20 ✨

2.1K 229 552
                                    

Şimdiden 10K olmuşuz anam 🤧😍

Tişikkirlir, keyifli okumalar~

Evden en son çıkan Chan, kapıyı iki kez kilitledikten sonra diğerlerine yaklaştı. Hepsinin yüzünde belli belirsiz bir hüzün vardı, bunu fark edebiliyordu. Bu evde çok fazla anı biriktirmişlerdi birlikte, şimdi kapıyı kilitleyip, çekip gitmek zor geliyordu. Ama bu bir son değildi. Bu ev, her daim burada onları bekliyor olacaktı. Bu sefer daha güzel anılar için.

"Herkes tamam mı?"

Eksik yoktu, Yoko dışında. O da zaten dün gitmişti babasıyla, şu an okulda olmalıydı. Günlerden çarşamba, bugün herkesin dersi vardı. Buradan direkt okula gideceklerdi, hazırlanmışlardı. Fakülteye geçmeden önce Jeong In ile Azul'u da okullarına bırakacaklardı. Hepsi sabırsızlanıyordu iyi haberleri almak için. Dekan Choi, Profesör'ü polise teslim etmiş miydi acaba? Neler olmuştu? Bir an önce öğrenmek istiyorlardı.

"Tamamız hyung, gidelim."

Arabaya bindiler. Yolculuk boyunca kimseden ses çıkmamıştı. Kızlar, bu yolları ilk defa görüyorlardı. Uzun zaman sonra evden çıkmak, çok tuhaf hissettirmişti. Buraları hiç bilmiyorlardı zaten.

Okula vardıklarında, garip bir şeyler olduğu belliydi. Herkes şaşkın, korkmuş ve birbirleri ile sürekli konuşuyor, laf oradan oraya gidiyordu. Neler olduğu belliydi.

''Profesör Kwak, Kuzey ajanıymış!"

İşte beklenen haber.
Bombanın pimi çekilmişti.

''Duydunuz mu? Profesör Kwak bir ajanmış. Sivil savunma kulübündeki öğrencileri kendi işlerine alet etmek için ders veriyormuş onlara.''

"İyi ki o kulüpte değildik!"

"Adam vatan haini çıktı lan..."

"Profesör Kwak ne yapmış ki?"

"Sen de duydun mu?!"

"Adı da Kwak değilmiş. Az önce polisler müdürle konuşurken duydum, Jong Bin; Kuzey Kore askeriymiş."

"İnternette kanıtlı belgelerin fotoğrafları paylaşılmış, haberlere kadar çıkmış!"

"Onu Dekan Choi ifşa etmiş, helal olsun adama."

"Geçen seneki öğrenciler onun yüzünden hapse girmişler meğer! Masumlarmış."

"Bambam ve Yugyeom silah ticareti yapmıyor muymuş yani?"

Chan, rahat bir nefes vererek gülümsedi, "Başardık, arkadaşlar... Başardık."

Diğerleri de gülümsemiş, Chan'ı onaylamışlardı. İpin ucundaki son düğüm de çözülmüştü.

"Gençler!" bu tarafa doğru koşarak gelen Yoko'ya baktılar. Yüzünde mutlu bir ifade vardı. Yoko, bir günde onları çok özlemişti. Hemen Changbin'in boynuna sarıldı. Changbin, elini Yoko'nun beline koyup yanağından öptükten sonra hasretle yüzünü izlemeye başladı. O kadar alışmıştı ki ona, değil bir gün, bir saat görmese bile özlerdi.

"Niye geç kaldınız ya? Herkes her şeyi öğrendi! Görmeniz lazımdı, çok iyiydi! Polisler okula geldiğinden beri ortalık karışık, haberlere bile çıktı."

Felix;
"Profesör bozuntusu nerede şimdi?"

"Şu an gözaltında, işlemler yapıldıktan sonra ülkesine gönderecekler. Yüksek ihtimalle idam ettirilecek."

Jisung;
"Yuh! Ne alaka idam?"

"Kendi vatanının adını kötüye çıkarmaktan ve başkanlığı tehlikeye atmaktan idam cezasına çarptırıldı. Yani öyle tahmin ediliyor. Arkasındakiler ile hapsi boyadı, büyük patron dedikleri adam bile. Aklımızın almayacağı pis işler dönüyormuş ortada, hepsi çekecek şimdi cezasını. İşin güzel yanı; hapisteki öğrencilerin susuzluğu kanıtlandı! Okula dönecekler yakında."

Flare | Stray Kids Where stories live. Discover now