62. Bölüm Kor

2.5K 263 228
                                    

Höllö🧚‍♀️

Bölüm geldi bir geldi pir geldi. Ben çok severek hissederek yazdım. Yalnız şöyle bir sorun var. Bölümde anlamayacağınız bir bölüm olabilir. Sizlerden ricam ( anlamanız için) ilk attığım tanıtımı okumanız lazım hem de baştan sona. Yoksa hiçbir şey anlamazsınız bölümün bir esprisi kalmaz. Uyarmak benden🧚‍♀️


Yorumlarınızı deli gibi merak ettiğim bir bölüm olduğu için sizlerden özel ricam lütfen yorum yapın. Cevap yazamıyorum çünkü güzel nedenlerim var yakında sizlere açıklayacağım birlikte kutlayacağız inşallah 🍀🍀🍀


Multimedyada hep kullandığım bir şarkı var. Demir Demirkan "Zaferlerim". Açarak okumanızı tavsiye ediyorum.


Sensiz Asla kahvelerimiz hazır biliyorum. Müzik de benden. Keyifle okuyun 🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🍀🍀🍀



Hasretle öptüğü dudakları daha da içine çekip parmaklarını sımsıkı kenetledi. Çekilip aşık olduğu gözlere baktığında gördüğüyle içindeki tutku harlandı, kalbini esir aldı. Tekrar kapandığı dudaklardan aynı karşılığı alınca damarlarındaki kan alev aldı, tüm vücudunu ele geçirdi. Bu kadarını hiç beklemiyordu. Hırslı öpücüğü yavaş yavaş yerini yumuşak dokunuşlara bırakırken yavaşça çekildi; tutkuya bulanmış, kalbine mühür vuran gözlere kilitlendi. İkisi de nefes nefese gözlerini kırpmadan bakarken parmağı Peri'nin dudaklarında dolaştı, titreyerek.

"Kül olacağımı bile bile ateşinde yanmak benimkisi" dedi kısık sesiyle. Peri, kıpkırmızı olmuş dolu gözleriyle bakarken titrek bir nefes verdi. Kalbi dolu dizgin atarken gözlerini kapatıp kaldı bir süre. Tekrar açtığında aynı bakışları görünce kalbindeki kor ateşin alev aldığını hissetti. Konuşmak istese de, alev alev yanarken, yapamadı. Sessizlik büyürken, sadece nefes sesleriydi duyulan.


Az önceki sözlerin tesiri Peri'yi tepetaklak etmişti ve hala kendine gelememişti. Kalbindeki ince sızı büyürken, Yiğit yanına yatınca pozisyonunu değiştirmeden kaldı, öylece. İkisi sırtüstü yatıyor düzene bindirmeye çalıştıkları nefeslerini dinliyorlardı. Peri, başını yavaşça çevirdiğinde Yiğit'le göz göze gelince kaçırmadı gözlerini.



"Beni sevdiğini sanıyorsun" dedi titrek sesiyle. "Aynı evde yaşadığımız için böyle düşünüyorsun."

Yiğit, acı bir ifadeyle gülümseyip bakarken içli bir nefes aldı.


"Sanmıyorum, eminim Peri. Ben ilk kez birini sevdim sevdiğimi söyledim ve son olacak."

İkisi sırtüstü yatıyor elleri yanlarına düşmüş yüzleri birbirine dönük bir şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Peri'nin bakışları hüzün doluydu, tıpkı Yiğit gibi...


"Belki de başlangıç olacak. Gerçekten sevince anlayacaksın söylediklerimin doğruluğunu."


"Seni kalbime aldım" dedi Yiğit titreyen sesiyle. Bir süre susup yutkunduktan sonra konuşmasına devam etti.


"Orası tek kişilik, kapısı sadece bir kez açılıyor. Gitsen de beni sevmesen de o kapı kapandı."


Peri, dolu gözlerle bakarken vücudu hissizleşmeye başladı. Gözlerinden istemsiz yaşlar süzülürken, kısık çığlığı andıran bir ses savruldu dudaklarından. Bu yaşadıklarını hak etmemişti! Plan yaparken bunların olacağını düşünmemişti! O kasırganın önünde sağa-sola savrularak meçhule gideceğini hesaplamamıştı! Ve asıl şu an içini yakan sessiz sessiz yükselen sinsi çığlıktı...

Sensiz Asla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin