Sensiz Asla

78. Bölüm Parmaklıklar Ardında

Höllö 🌷

Zamanında gelmeyen yeni bölümle sizlerleyim. Hepiniz hoş
geldiniz. 🍀🍀🍀🍀🍀

Bu bölümü iki arada yazdım. İçime sinmedi beklettim o yüzden atmadım. Silmek istedim yine olmadı. Sanırım olmadı dedim birkaç kez üzerinden geçtim bilemedim. Su noktayı koyduğumda bir ay beklesen de nasıl yazabilirsin ki diye kendime sordum.

Burada önemli olan benim değil sizlerin ne hissettiği. Şu an tatildeyim karışığım belki de o yansımıştır. O yüzden yorumlarınız benim için önemli. Teselliye ihtiyacım var🥲

Multimedyadaki müziği sevgili @iyibirokurrr buraya bırakmış. Ben de onu dinleyerek yazdım. Kavgaya giderken dinlenilecek müzik diyor. Adı çirkin olsa da yapacağım bir şey yok.

Sensiz Asla kahvelerimiz hazır biliyorum. Müzik de benden buyrun bölüm sizlerin. Keyifle okuyun. Tahmin ve yorumlarınızı bekliyorum 🍀🍀🍀🍀🍀

Aldığı sesli nefes ciğerlerini delerek giderken, göz bebekleri büyüdü. Gördüğü kabus gerçek olmasın diye yakarmıştı ama şimdi...? Şimdi o kabus yavaş yavaş gerçek oluyordu. Çünkü Yiğit yanındaydı. O gece kabus gördükten sonra Yiğit'in yanına geldiğinde söyledikleri aklına gelince gözleri kocaman açıldı.

"Benim yüzümden kendini feda etmene izin vermeyeceğim" demişti. Kalbi korkuyla çarparken Yiğit'e döndü. Buz gibi olan elleriyle elini sıkıp "içeri girmeni istemiyorum" dedi sessizce. "Sebebini sorma beni burada bekler misin?"

Yiğit, ne olduğunu anlamayıp bakarken içeriden gelen sesler yükselmeye başladı. Bir an o tarafa bakıp tekrar Peri'ye döndüğünde onun gözlerindeki korkuyu gördü.

"Oraya tek girmene müsaade etmeyeceğimi biliyorsun. Baban neden orada ve ondan başka kimler var neler oluyor birlikte öğreneceğiz."

Peri, buz gibi olmuş ellerini sıkıp açtı, duyduğu çığlık sesi ürkmesine neden olurken arkasına duyduğu bir şeylerin devrilme sesi korkusunu artırdı. Yiğit'in endişeyle oraya doğru yürüdüğünü görünce hızla peşinden gidip kolundan tuttu. Daha önce geldiğinde annesinin yattığı odanın kapısını açıp baktığında orada kimsenin olmadığını görünce panikle Yiğit'e baktı. Bir şey söylemeyip seslerin geldiği yere doğru giderken kalbi boğazında atmaya başladı. Sesin geldiği kapının önünde durduklarında ikisinin de heyecanı doruğa ulaştı.

Peri, korkuyla parmaklıklı, paslı demir kapıya bakarken Yiğit kapıyı yavaşça açtı. Diğer tahta kapının kolunu indirip bir an Peri'ye baktı. Onun endişeli gözleriyle buluşunca bakışları, onay aldıktan sonra kapıyı araladı. Bir şey göremeyince biraz daha açtı ve ikisi de gördükleri manzara karşısında şok olmuş ifadeleriyle kaldılar. Çok büyük olan oda, demir parmaklıklarla ikiye bölünmüştü. İçerisinde derme çatma bir sedir kirli olduğu her halinden belli olan yorgan yere düşmüş, çarşafı kaymış... Haluk İlknur'un karşısında duruyor karşılıklı konuşuyorlar, yerde kırık bir sandalye ve hepsinden önemlisi Parmaklıkların arkasında duran ve o parmaklıkları iki bir sallayan kadın...

Peri'nin annesi...

Peri, sadece ona odaklanmıştı ve  başka hiçbir şeyi görmüyordu. Oysaki geçen geldiğinde diğer odada tertemiz bir yatakta saçları taranmış üzerinde tertemiz bir kıyafetle yatıyordu. Şimdi saçı başı dağınık üzerinde yer yer yırtık olan bir elbise vardı.