Sensiz Asla

66. Bölüm Gem

Höllö🧚‍♀️

Size iki bölüm uzunluğunda bir bölümle geldim. Olaylar olaylar yaz yaz bitmedi. Sergi dava aşk gizemler artık ardı ardına gelecek. İnşallah altından kalkabilirim.

Sizler olduktan sonra evvel Allah kalkarım.🍀🍀🍀🍀🍀

Yorumlarınızı dört çarpı dört gözle bekliyorum canlar🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️

Sensiz Asla kahvelerimiz hazır biliyorum. Multimedyada Göksel Acıyor var. Muhteşem bir şarkı oldu ve dinleyerek okumanızı tavsiye ederim.

Kahveler elimizde müzik de benden buyrun bölüm sizlerin keyifle okuyun.🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️

Kendisine istekle karşılık veren sevdiği kadına başını kaldırıp baktı. Gözlerinde gördüğü o bakış... Hiç görmediğiydi. Elleri çıplak teninde dolaşırken istekle öpmeye devam etti. Peri'nin başı yastığa tamamen gömülürken kendini tamamen bıraktı. Az önce söylediği o sözler kulaklarında çınlamaya devam ederken gözlerini kapattı.

Yarının canı cehenneme demişti.

Evet canı cehennemeydi. Bu kez plan yapmadan istediğini yapıyordu. İntikam olmadan, art niyet taşımadan tek istediği... Vücudunda dolaşan sıcak dudakların etkisiyle çarşafı sıkarken boğuk bir inilti döküldü dudaklarından. Kulağına fısıltıyla söylenen sözlerin etkisiyle gözlerini açıp baktığında eriten o bakışlarla karşılaştı. Sevgiden boğulmasına sebep olan o bakışlara kilitlendi. Artık her şey bitmek üzereydi. Yiğit'in omuzlarından tutup nefes nefese bakarken kendini tamamen bıraktı, gözlerini kapattı. Kapalı gözlerinden birer damla yaş şakağına sızdı; sonra bir damla daha, bir damla daha ve bir damla daha... Her şeyi unutmasına sebep bu anları yaşarken az sonra nasıl olacağı, ne tepki vereceği düşüncesini de gömdü en derinlerine. Nefesleri sıklaştı, ilk kez hissettiği duyguların esareti altında kıvranırken, Yiğit'in başı boyun köküne düştüğünde son duyduğu nefes nefese sözler "seni seviyorum" oldu. Sımsıkı sardığı adamın nefesi, kulaklarını, ciğerini doldururken halsiz gözlerini açtı. Nefes nefese bir halde boş gözlerle tavana bakarken elleri isteği dışında Yiğit'in terli sırtında dolaşıyordu. Onun boğuk aldığı nefeslerin sıcaklığını içine çekip gözlerini kapattı.

Kalp çarpıntılarının arasında nefesini düzene koymaya çalışırken gözlerinden ardı ardına akan yaşları serbest bıraktı. Boynunda hissettiği öpücükle gözlerini araladı, Yiğit'in yavaşça kalkıp yanına uzanmasını izledi yaşlı gözlerle.

Yiğit, elini kalbinin üzerine koyup gözlerini kapattı. Böyle bir birlikteliği ilk kez yaşamıştı. Huzur, coşku, mutluluk, sebepsiz bağırma isteği ve tüm hepsinin ardındaki acı bir his... İlk kez tattığı bu duygu, diline ve hareketlerine gem vuruyordu. Acıyı en derinlerinden hissederken gözlerinin dolmasına engel olamadı. Dönüp Peri'ye bakmak ama doya doya bakmak, sarılmak sımsıkı, sonra gelecekten konuşmak, her şey telafi edip baştan bir hayat yaşamak, yaşatmak...

İkisi de sırtüstü yatarken, Yiğit tedirgin de olsa yavaşça döndü. Peri gözlerini kırpmadan tavana bakıyor ve gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Kalbindeki acı büyürken bunun neden olduğunu bilememek... Belki de bildiği halde gerçekleri duymaktan korkmak... Öylesi güzel dakikalar sonrası böyle bir an yaşamak anlatılacak gibi değildi. Yavaşça döndü, Peri'nin elini tutup dudaklarına götürdü. Kıpkırmızı olmuş gözlerle bakarken ne söyleyeceğini bilememenin verdiği ızdırabı yaşamak da ilk kez hissettiğiydi. Sevdiği kadını omzundan tutarak kendine çevirdi. Gözleri sevgi ve aşkla bakıyordu ama ardındaki acıyı saklayamıyordu.