35. Bölüm Kafes

3.1K 451 366
                                    

35. Bölüme hoş geldiniz🌷

Bu bölüm bir tık hızlandık gibi. Yorumlarınızı mutlaka ama mutlaka bekliyorum.

Multimedyada çok güzel bir enstrümantal var sizleri içine çekip alıp götürecek. Garantisini veriyorum.

Sensiz Asla kahvelerimiz huzurda buyurun bölüme. Keyifli okumalar.



Mutfağın kapısında ne zamandır duruyor kahvaltı hazırlayan kadını izliyordu ve o kadın, kendini öyle bir kaptırmıştı ki etrafına bile bakmıyordu. Hazırlığa ara verip tezgahın üzerindeki filtre kahvesinden bir yudum aldığını görünce kaşları hayretle kalktı.

Ne kadar da rahattı!

Kahvaltıya bakıp fritözden patatesleri çekmesini izlerken farkında olmadan istemsiz gülümsedi. Borcunu ödemişti ve hala buradaydı. Sebebi neydi? İntikamın çağrısına icabet etmezse çok ayıp olurdu!

"Günaydın ressam, gittiğini sanmıştım."

Peri, patatesleri masaya koyarken başını kaldırıp baktı.

"Günaydın avukat, gitmeden önce sana jest yapmak istedim" dedikten sonra eliyle fırını işaret etti.


"Yeni tatlı da yapıyorum, malum söz verdim. Yarın buraya gelmeye hiç niyetim yok."

Yiğit, ağır adımlarla içeri girip masaya baktı. O kadar güzel görünüyordu ki... Reyhan ve naneleri tek tek yapraklamış, üzerine kiraz domateslerden eklemişti. Yumurtalar özenle kesilmiş çeşit çeşit peynirleri büyük sunumluklara özenle yerleştirmişti. Kahvaltı hazırlamamış da resim yapmış gibiydi. Tıpkı bir tablo gibi...


"Gerek yoktu, yorulmuşsun" sözleri dilinden bağımsız döküldü.

"Biliyorum yoktu ama içimden geldi. Eğer gitmiş olsaydım aklım burada kalırdı."

Yiğit nihayet başını kaldırıp baktı, yüzünde alay kırıntısı aradı ama göremedi. Peri'nin "sandalyeni çekmemi bekliyorsan eğer-" sözünü yarım bırakıp yanına gelerek sandalyesini çekmesiyle tutulmuş gibi kaldı.

"Doğru bir beklentidesin avukat. İyi olana kadar böyle, ondan sonra diye sorarsın şimdi, ona cevabım hayır."


Yiğit, çekilen sandalyeye şok ifadesiyle bakarken başını kaldırıp karşısındaki kadına baktı. Oysaki beklenti sözü sonrası yerden yere vurulmaya hazırlamıştı kendini. Bu kadın gerçekten insan değildi. Yok kadın değildi. Kadın değil de neydi o?


"Ressam, öyle bir beklenti içine girmeyi bırak, düşüncesi bile aklımdan geçmedi. Yaralanmış olabilirim ama bunu yapmana gerek yoktu. İlk kez böyle bir duruma rastlıyorum."

Peri, umursamaz bir ifadeyle bakıp sandalyesini çekerek oturdu.

"Teşekkür etmene gerek yok önemli değil" deyip çayından bir yudum aldı. Yiğit'in hayret ifadesi artarken kahvaltısına başlayan kadına baktı bir süre. Yine lafını en sağlam şekilde sokmuştu ya, helal olsun!


"Teşekkür ederim" dedi sessizce. Önüne koyulan çayından bir yudum içince damağına yayılan lezzet yüzüne yansıdı. Bardağı kaldırıp baktı. Rengi de çok güzeldi tadı gibi.

"Çayı sen mi demledin?"

"Şevki Amca'yı güvenliğin yanına gönderdim. Masada görmüş olduğun her şeyi ben yaptım. Ve ne dikkatimi çekti biliyor musun? Her şey doğal, paketli gıda yok tebrik ederim."

Sensiz Asla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin