3. Bölüm Çet

5.4K 600 205
                                    

Sensiz Asla 3. bölüme hoş geldiniz❄️


Bu bölüm başrol karakterlerimizi aynı anda yazdım. İkisini de okuyacağız. Multimedyada güzel bir enstrümantal var. Beğeneceğinizi garanti ederim❄️




Sensiz Asla kahvelerimizi hazırlayalım ve müziği açarak bölüme geçelim. Keyifle okuyun❄️




İstanbul'da gün ışımamış daha... Gri beyaz bulutlar kaplamış tarihî şehrin üzerini... Gri denizin dalgaları vururken kıyıya, kalabalık başlamamıştı henüz.


Peri, üzerindeki polar kıyafetinin biraz açılan fermuarını boğazına kadar kapatıp koşusuna devam etti. Nefes nefese bir halde koşusunu yavaşlattı. Hızlı adımlarla yürürken, tepeden topladığı dalgalı saçlarındaki lastiği biraz daha sıkı bağladı. Adımları yavaşlarken elindeki su şişesini açıp bir yudum içti. Özlemle baktı Boğaz'ın gri sularına. Yüzünde beliren özlem dolu gülümseme büyüdü, büyüdü... Gözünde canlandırsa da bu manzarayı, gerçekten görmek gibi olmuyordu. Bir yudum su daha içip adımlarını hızlandırdı.


Geldiğinde kimsenin olmadığı bu yer, yavaş yavaş kalabalık bir hale geliyordu. Karşısından gelen kendisi gibi koşan kişiye bir an bakıp bakışlarını karşısına sabitledi. Hayatında, kendine acı verecek kişiyi tanımadan kaç kez yan yana geçmişti insanlar kim bilir... Şimdi, şu an olduğu gibi. Hemen yanından geçen kişi kulaklığını düzelterek koşarken saatine baktı. Bugün önemli bir gündü ve buradan çıkışta evine gitmesi lazımdı. Kimseler gelmeden gelmişti ve sadece bir kız görmüştü kendisi gibi koşan.




Adımlarını yavaşlatıp ellerini beline koydu. Denize bakıp derin derin solurken yüzünde tek bir mimik bile oynamıyordu. Gece, düşünmeden yattığı, kabuslarla dolu bir uyku uyuduğu için, tüm yük gündüze biniyordu. Bugün yine çetrefilli işlerin altından kalkmaya çalışacaktı. Gözlerini kısıp biraz daha baktı denize. Aracına doğru tempolu bir şekilde yürürken nefesi hala düzensizdi.




Aracına binip çalıştırdı. Önündeki aracın hareket etmesini beklerken saatine tekrar baktı. Tek kaşını kaldırıp sinirli ve sabırsız bir ifadeyle önündeki araca baktı ve hâlâ hareket etmiyordu! Kesin sürücüsü kadındı! Bir kez sertçe kornaya bastı.




Peri, dikiz aynasından kendine korna çalan arabaya bakıp umursamaz bir ifadeyle kontak düğmesine bastı. Bir dakika bile beklememesine rağmen bu saatte korna çalması bu kişinin bir erkek olduğunu gösteriyordu! Kabalık onlara has bir durumdu çünkü! Aracını park yerinden çıkarıp giderken müziği açtı. Bu güzel şehri kalabalık basmadan izlemek gibisi yoktu. O yüzden de aradan geçen özlem dolu günlerin acısını çıkartacaktı.




***




Gardırobuna bakıp giyeceği kıyafetleri alarak yatağın üzerine bıraktı. Saçlarını kurutup üzerini giyinirken bugün gireceği önemli davadan başka bir şey düşünmüyordu. Bu davayı aldığından beri gece uykuları harap olmuştu.


Bugüne kadar tek bir dava bile kaybetmemişti.



Geceleri Yıkılmaz boksör, gündüz; yenilmez, hiç dava kaybetmemiş avukat. Bu hayatta kimseye yenilmemişti ve yenilmeyecekti de... Kol düğmelerini takıp aynada kendine baktı. Aynen dünkü gibiydi ya da bir önceki gün... Ciddi ifadesiyle saçını düzeltip çantasını aldı. Geceki spor halinden eser yoktu. Jilet gibi ütülü pantolonu, gömleği ve evrak çantası... Merdivenlerden inip salona geldi. Hazır olan kahvesini alıp içerken bir yandan telefonuna bakıyordu. Gelen mesajlara girdiğinde annesinden gelen mesajı görünce açıp okudu.



Sensiz Asla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin