8. Bölüm Şüphe

3.3K 557 194
                                    

8. Bölüme hoş geldiniz🌷



Bu bölüm birçok olayın başlama çanlarını çalıyor. Aşk intikam aksiyon ve diğerleri. Belki biraz da şaşıracaksınız bilemiyorum. Beğenmeniz dileğiyle çünkü sizler için yazıyorum.🌷


Multimedyada Manga "Beni benimle bırak" var. Açarak okumanızı tavsiye ediyorum🌷

Sensiz Asla kahvelerimiz hazır biliyorum🌷Kahvelerimizi içerken müziğimizi açalım. Buyrun efenim bölüm sizlerin🌷




Farkında olmadan tırnaklarını koparıyor başındaki ağrı dayanılmaz oluyordu. Başı önünde dururken hızlıca sesli bir nefes alıp yerinden kalktı. Gizem, hemen arkasından gidip kolunu tuttu.



"Abi içeri giremezsin. Sakin olur musun? Böyle yapınca zaman hızlı ilerlemeyecek."


Peri, öfke dolu gözlerle bakıp kolunu hızla çekti.



"Biliyorum ve bir daha bana sakin olmamı söyleme! Babam kaç zamandır içeride ve çıkmadı. Onur da haber vermiyor ve beklemek istemiyorum artık!"


Gizem, sakin olmaya çalışıp ellerini kaldırdı, gözlerini kapatıp durdu birkaç saniye.



"Bak, tamam, şimdi ne desem olmaz ama elimden gelen bir şey olsa yapacağım. Yok işte, sakin ol demekten başka, yanında olmaktan başka elimden gelen bir şey yok! Şimdi gidiyorum, kahve alıp geleceğim bu arada sen de biraz kendine gelirsin."


Gizem, hızla giderken Peri arkasından anlamsız bir ifadeyle bakıp kaldı. Açılan kapının sesini duyunca hızla oraya yöneldi. Kapıdan çıkan polise meraklı gözlerle bakarken...



"Peri Hanım, babanız burada kalacak."


"Ne demek o? Nasıl kalacak, Onur nerede?"


Memur, bir şey konuşmak istese de Peri'nin başı uğuldamaya başladı. Odadan çıkan babasını ve Onur'u görünce heyecanla yanına giderken birden durdu. Çünkü babasına ve Onur'a kelepçe takılmıştı. Ağzı açık kalırken aldığı nefesi veremedi.



"Peri sen eve git. Avukatımla görüştüm her şeyi halledeceğiz."


"Sen" dedi daha fazla konuşamadı. Babasıyla göz göze gelince gözleri doldu ânında. Hemen gidip sarıldı. "Ben hiçbir şey anlamadım, baba neler oluyor?"


Haluk, kıpkırmızı olmuş gözlerle bakarken gözlerini kaçırdı. Neyi, nasıl açıklayacaktı ki...?




"Şirkette büyük bir yolsuzluk olmuş ve tüm hepsini ben yapmış gibi görünüyorum."

Peri'nin göz bebekleri kaskatı kesildi. Yolsuzluk ve babası yan yana aynı cümlede bile geçemezdi...


"Sen yolsuzluk yapanlara engel oldun hep, nasıl olur bu?"


"İspatlayamıyorum Peri, çünkü benim imzam var altında. Ama gerçek ortaya çıkacak merak etme."


"Peri Hanım, babanız ve Onur Bey bu gece bizimle kalacaklar. Sizin burada beklemenizin bir anlamı yok."


Peri, duymamış gibi Onur'a doğru yöneldi.


"Senin ne alakan var?"


Onur, kıpkırmızı olmuş gözlerle bakarken başını dimdik tutup Peri'ye yaklaştı, kelepçeli elleriyle elini tuttu.


Sensiz Asla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin