45. Bölüm Döngü

2.7K 285 209
                                    

Hophoş geldiniz❤️

Sizlere gününde ve upuzun bir bölüm getirdim. Beğenerek okumanız dileğiyle. Tahminlerinizi yorumlarınızı merakla bekliyorum ve onları cevaplamak için can atıyorum. Şimdiden yorum yapan hepinize sonsuz teşekkürler ediyorum❤️

Multimedyada Toygar Işıklı kayıp çocukluğum enstrümantali var. Biraz kısa ama beğeneceğinize eminim❤️


Sensiz Asla kahvelerimiz hazır biliyorum❤️ müzik de benden buyrun bölüm sizlerin❤️

Kararlı adamlarla kapıdan çıkarken Ümit'le burun buruna geldi. Sert bir bakış atıp geçmeye çalışınca Ümit engeline takıldı. Soran gözlerle bakıyor ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ve gerçekten gerilmişti.


"Çekil önümden!"

Ümit, duymamış gibi bakıp Yiğit'in kolundan tutarak içeri geçirmeye çalıştı ama yerinden bile kıpırdatamadı.


"Abi maça daha var, birkaç dakika konuşacağım sonra ne yaparsan yap."

Yiğit, öfkeyle solurken kolunu hırsla çekip içeri girer girmez Ümit kapıyı kapatıp eliyle koltuğu işaret etti.


"Oturalım."


"Birazdan müsabaka başlayacak ve oturmayacağımı biliyorsun. Ne söyleyeceksen söyle çek git."

Ümit şaşırmayıp bakarken istifini bozmadan koltuğa oturdu. Dışarıdaki sesler değişince eliyle dışarıyı işaret edip arkasına yaslandı.


"Maç başkasıyla yapılıyor Abi. İstersen git ama hoşuna gitmeyeceğine eminim."


Yiğit, gözlerini kısıp merakla bakarken tezahüratlara kulak kabarttı. Gerçekten de maç başlamıştı ama başkasına. Ağır adımlarla Ümit'in yanına gelip karşısında durdu.


"Neler oluyor?"

Ümit tekrar koltuğu işaret edip oturmasını söyledikten koltuğa iyice yerleşti.


"Abi konuşmamız lazım."


"Bu maç benimdi, ne demek başkası çıkıyor ve sen bunu nereden biliyorsun!? Neden geldin ne konuşacağız!?"

Ümit'in çileden çıkaran sessizliğine iyice sinirlenip koltuğa oturdu, meraklı ve öfke dolu gözlerle baktı.


"Dinliyorum."


Ümit rahat bir nefes alıp boğazını temizledi parmaklarının uçlarını birleştirip arkadaşına baktı.


"Eski Yiğit hoş gelmiş sefalar getirmiş. Değişmiştin, geri değişmişsin."

Yiğit, öfkeyle yumruklarını sıkıp bakarken sesi delirmiş gibiydi.


"Bunu demek için gelmedin ve şu an kendimi zor tuttuğumu da biliyorsun! Ya hemen konuş ya da ben hemen gidiyorum!"

Yiğit ayağa kalkacağı sırada Ümit eliyle oturmasını işaret etti.



"Peri'yle yaptığın evliliğin nasıl olduğunu sen mi anlatacaksın yoksa ben anladığımı mı anlatayım?"


Yiğit vurgun yemiş gibi kalırken omuzları düştü ama bakışlarındaki öfke hala duruyordu. Eldivenlerini çıkarıp yere attı bir süre onlara baktı.


Sensiz Asla Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin