giriş

58.3K 1.9K 378
                                    

Merhaba ve hoş geldiniz.
Bu uyarıyı gelen birçok yorumdan sonra yapmaya karar verdim.
Bu kitapta herhangi bir taciz/şiddet güzellemesi, tacize göz yumma bulunmayacaktır.
Zamanla her şeyin açıklamasını karakterin ağzından okuyacaksınız. 

İyi okumalar ❤️


Tek bir isteğim vardı, bir an önce evime varıp kendimi huzurlu uykunun kollarına bırakmak. Bu hedefin önündeki tek engel ise mahallemizin karanlık ve birkaç yıldır epey ıssızlaşan yoluydu. Ortalama üç dakika içerisinde bu engeli aşacaktım.  Tabii eskiden olsa bu kadar kısa sürede varmam imkansızdı şayet mahallemizin abileri lafa bir tuttu mu kurtulmak mümkün olmuyordu. Onlar üniversite için şehir dışına gidince hiçbir şey eskisi gibi kalmamıştı.

"Furkan!" Birinin ismimi çağırmasıyla eğdiğim kafamı asfalt yoldan kaldırdım. Yetersiz sokak aydınlatması nedeniyle gölgeler arasında bana seslenen kişiyi görememiştim ama bu sesi nerede duysam tanırdım,

"Tolga abi?" Heyecanla o tarafa doğru adımlarımı hızlandırırken şimdi onu daha net görüyordum.  Bana doğru sırıtarak bakıyordu. Ellerini ceplerinden çıkartıp bana yöneldi.

"Tolga abi tabii lan, sesimizi de mi unuttun?" Neşeyle o bana doğru ben ona doğru giderken orta yolda birbirimizi karşıladık, yüzüme şöyle bir baktıktan sonra sarıldı.

"Boyun ne kadar uzamış lan senin, bana yetişmişsin." Aslında o gitmeden de aramızda pek bir fark yoktu ama ona bundan bahsetmedim şayet Tolga abinin eli biraz ağırdı ve ters konuşmadan önce vücut uzuvlarınızı kaybetmeye ne kadar istekli olduğunuzu sorgulamanız gerekiyordu.

"E abi en son dört yıl önce görmüştün." Kollarımızı ayırırken ona takıldım.

"He bi' de hayırsız diyorsun yani?"

"Estağfurullah abi." Tolga abi saçlarımı karıştırırken orada olduklarını yeni fark ettiğim mahallemizin gençleri de bu durumdan epey keyif almış olacak ki tek bir kişi hariç hepsi gülüyordu.

"Nereden geliyorsun bakayım bu saatte?" Kafasını yana doğru eğip hınzır hınzır sırıtıp ekledi "Yoksa manitacılık mı?"

Arkadan 'oo' tezahüratları yükseldi. Sanki böyle bir şey olsa tüm mahalle çoktan duymamış olacak gibi.

"Yok be abi, özel ders verdiğim öğrencilerden birinin yanından geliyorum." Aile durumlarımı bildiği için hemen anladı, gideli dört yıl olmuş olsa da bizimkilerin ıslah olmayacağını biliyordu. Yüzündeki sırıtışın yerini anlayış aldı.

"Aferin sana, koçum benim." Dedi omzumu pat patlarken. "Hadi, sen eve git de dinlen o zaman. Sonra yine konuşuruz."

"Tamamdır abi, görüşelim."

Dip dibe yaşasak da uzun zamandır yüzlerini görmediğim mahalledeki gençlere de veda ettim. Önce bana daha yakın olan Baran ile el sıkıştım, ardından onun yanındaki Eren ile. Vedamdan bile tiksinirmiş gibi ona yaklaştığım an telefonuyla ilgilenmeye başlayan son kişiye doğru kalkan elim ise havada kaldı. Yüzümdeki buruk gülümsemeyle geri çekilirken o hiç umurunda değilmiş gibi elindekiyle uğraşmaya devam etti.

Hepsine tekrardan toplu halde görüşürüz deyip buraya gelirken var olan neşemden eser kalmamış halde onlara arkamı döndüm. Giderken Tolga abinin o'na doğru attığı ters bakışları yakalayabildim. 

Etraf bir anda ıssızlaştı,

Yine.

Merhabaa.
Ben bişiler yaptım, bir anda yayınlamaya karar verdim. Umarım sevilir (✿^‿^)

Görmüyorsun Hiç | Gay [Tamamlandı]Where stories live. Discover now