son defa aklımdasın

15.3K 1K 716
                                    

Sakin ol, bir şey olmayacak.

Buraya her şeyi çözümlemeye, sonuca kavuşturmaya geldin.

Titrek bir nefes verirken kendimi telkin etmeye çalışıyordum ancak nafileydi. Az sonra yaşanacakları kestiremiyordum. Günlerdir sayamayacağım kadar çok provasını yapmıştım, belki yüzlerce farklı olasılığı düşünmüş ve ona uygun cevaplar bulmaya çalışmıştım. Ancak buluşmak için ayarladığımız yere giderken bunların hepsi aklımdan uçmuş gibiydi.

Artık bunu yapacak kadar uzun saçlarım yoktu, fakat bir alışkanlık olarak gergin anlarda yaptığım gibi orada olmayan buklelerimi kulağımın arkasına ittirdim.

Buluşmayı ayarlayan bendim. Tüm bunları planlayan, neredeyse bir haftadır düşünmekten uyku uyumayanın ben olduğum gibi. Yine de korkmadan edemiyordum. Sadece birkaç adım sonra varacağım, küçükken gittiğimiz parkta neler olacağını tahmin edemiyordum. Ve ellerim şimdiden zangır zangır titremeye başlamıştı.

Bu belki bir son ya bir başlangıç olacaktı, bilmiyordum.

Sadece bunun yaşanması gerektiğini biliyordum.

Eğer olmamış gibi davransaydım, Cihan'ın bana beslediği hisleri duymamış gibi yapsaydım bir şeyler hep eksik kalacaktı. Yıllardır ona benimle yüzleşmediği için öfkelenirken, aynısını yapamazdım.

Parkın kapısından içeri girerken çocuk sesleriyle beraber kalbimin sesi de arttı.

Kafamı kaldırmıyordum, kum zemine bakarak yürüyordum ancak onun nerede oturuyor olduğunu biliyordum.

Bizim bankımızdaydı.

Burayı özellikle seçmiştim, amacım eskiyi hatırlamasını ve kapıldığını gerçek olmayan duygulardan sıyrılmasını sağlamaktı. Fakat manzaranın beni bu kadar üzeceğini düşünmemiştim. Birkaç yıl önce, en mutlu halimle buraya koşarkenki halimle şimdiki absürd durumu kıyasladığımda kalbim sıkışıyordu.

Hayat, tam da daha garibi olamaz derken böyle şaşırtıp duracak mıydı beni?

Kafamı kaldırıp baktığımda gerçekten de orada olduğunu ve her zamankinden daha da yorgun gözüken gözleriyle beni izlediğini gördüm.

Yutkundum ve ciğerlerime hava gitmesi için zorladım.

Onu bir buçuk haftadır görmemiştim, yani Murat amcanın hastaneden çıktığı günden beri. Sanki bu kısa zamanda birkaç yaş artmıştı.

Gözlerimi ondan kaçırdım ve kaydırakların hemen karşısındaki banka, onun yanına oturdum.

"Merhaba." dedim ona çok kısa bir bakış atıp.

"Merhaba." dedi benimkinden birkaç ton daha yüksek sesi.

Bankta ondan olabildiğince uzağa oturmaya çalışmıştım, öyleydi ki kalçamın yarısı boşluktaydı ve bakışlarına bakılırsa bu durum Cihan'a garip gelmişti. Bana da öyleydi, emin olabilirdi buna. Hatta benim için çok daha garipti tüm bu olanlar. Tüm bunları halletmek için buradaydım zaten. Birbirimizin tekrar yüzüne bakabilecek duruma gelmek için buradaydım.

Ne diyeceğimi bilmiyordum ve uzaklara dalan haline bakılırsa onun da böyle bir niyeti yoktu. Her zamanki gibi durgundu, vücudu dingin duruyordu. Ancak onu yedi yaşından beri tanıyan ben ayağını titretişinden gözükmeye çalıştığı kadar sakin olmadığını anlayabilirdim.

"Murat amca, nasıl oldu?" Direkt konuya giremeyecektim, bu yüzden gerçekten de merak ettiğim bir soruyla başladım.

"İyi, çok daha iyi." saniyelik olarak gözlerimiz kesiştiğinde, sıcak sobaya dokunmuş gibi hemen çektik ikimiz de.

Görmüyorsun Hiç | Gay [Tamamlandı]Where stories live. Discover now